X

En zor sınavlardan birisi: Aklım nerede kaldı benim?

“Ah canım benim, nasıl da güzel gülüyordun seni ilk gördüğümde? O gün seninle hayatımı birleştirmeyi düşünürken sen bilir miydin ki bugün çocuk gibi bana bakacaksın? Değil mi ama; ben sevdiğin güçlü adam, evin direği, çocukların babası sapasağlam bir adam… Bugünse aklını nerede bıraktığını bilmeyen bir adam! Sahi nerede aklım benim?

Hayatın nasıl yaşandığı işte tam da bu dönemler için önemliymiş.

En güzel anlarda mı, en büyük acılarda mı yoksa hiç yaşayamadıklarım da kaldı? Şimdi normalleştiriyor herkes bu unutmakları; yaş gereği olurmuş böyle işler… Zaten ne kadar da çok yaşamışım, yaşla beraber olması normalmiş öyle değil mi ama? İyi de ben hiç unutmak istemedim ki… Son nefesime kadar hep istedim kendimi bileyim. Ama anlıyorum ki istemekle olmuyormuş! İnsanın kendisi için de her şey de olduğu gibi emek vermesi gerekiyormuş.  Hayatın nasıl yaşandığı işte tam da bu dönemler için önemliymiş. Kendine kıymet vermek neymiş, kendini sevmek mi o da neymiş? Ben hep insanları sevdim, onlar için bir şeyler yaptım, belki zamanı doldurmaktı niyetim tüm hızla. Bu arada kendim ne alemdeydim fark etmedim ki… Zaten önemi de yoktu. Nasılsa yaşıyorduk işte…

Birileri mutlu oldukça ben de mutlu oluyordum. Bugün anladım ki önce kendin mutlu olmalıymışsın, kendin önemliymişsin. Kendimi sevmenin farkına varabilseydim eğer, zamanında vücudumu da, o güzel aklımı da severdim muhtemelen… Her şeyi anında yapan, zehir gibi olan, tırıs gibi uçup giden o güzel aklımı severdim en çok. Onu korumak adına daha çok yürürdüm belki, belki daha fazla dost edinir, var olan ilişkilerimi daha çok yaşamaya çalışırdım, nefes almanın önemine varırdım. Eğer yapabilseydim böyle, şu an biraz daha fazla konuşabilmem için benim adıma birileri ortamlar yaratıyor olmazdı (gerçi o birileri de iyi ki var), bir adım daha fazla atayım da bir hareket olsun diye yanımda birileri adım adım yürümezdi (gerçi iyi ki adım adım yürüyenler var), yemek yiyebilmem için türlü hallere girmezdi birileri…

İlişkilerinizin, desteklerinizin farkına varmaz, hareket etmez öylece kala kalırsanız bu unutmakların sizi bulması, aklınızı bir yerde bırakmanız bir o kadar kolay olacaktır.

Ah bilebilseydim, bilmekten ziyade idrak edebilseydim daha az yemek yer, hayatı yaşamaya çalışırdım. Emekli olmak da neymiş olmazdım ki, zaten hayat emekli olmakla beraber eğer yerine bir şey koymuyorsan bitiveriyormuş o noktada. Ellerimi; parmaklarımı daha çok kullanırdım o güzel aklım daha çok çalışsın, daha çok üretsin, daha güzel şeyler düşünsün ve dinç kalsın diye… Nereden bileyim ki o güzel aklım emir vermezse kolum kalkmayacak, ağzımdan bir kelime dahi çıkmayacak…” 

Doğru, yaşla beraber başımıza gelenler ortada. Ancak şu yaşamak denilen şeyden ne kadar erken elinizi çeker, kendinizin, ilişkilerinizin, desteklerinizin farkına varmaz, hareket etmez öylece kala kalırsanız bu unutmakların sizi bulması, aklınızı bir yerde bırakmanız bir o kadar kolay olacaktır.

Kimileri hiç unutulmamak ister; evet unutulmak belki en acı veren şey ancak daha acı olan bir şey varsa o da insanın aklını nerede bıraktığını bilmemesi, kendini unutmasıdır.

 

İlginizi çekebilir: Hafıza kaybı ve beyin yaşlanması durdurulabilir mi? Hafıza kaybı ve beyin yaşlanması durdurulabilir mi? 

İdil Arasan Doğan: İstanbul doğumlu olan Öğr. Gör. İdil Arasan Doğan, Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Yüksek Lisans programı ile başladığı akademik yaşamını Psikoloji Doktora Programı ile sürdürmektedir. Yüksek Lisans Bitirme Tezini, Prof. Dr. A. Oğuz Tanrıdağ danışmanlığında "Alzheimer Hastaları Bakım Veren İyi Oluş Psikoeğitim Programının Bakım Verenlerin Tükenmişlik Sendromu Üzerine Etkisi" konusunda vermiştir. Üsküdar Üniversitesi Anne & Bebek Ruh Sağlığı Merkezi ve Türkiye Alzheimer Derneği’nde yönetim kurulu üyeliği bulunmaktadır. Akademik çalışmalarına; geriatri, anne & bebek ruh sağlığı, kişilerarası ilişkiler, pozitif psikoloji bağlamında devam etmekle birlikte özellikle yaşlanma, demans; Alzheimer, kişilerarası ilişkiler alanlarında yoğunlaşmıştır. Yapılandırmış olduğu "Hasta Yakınları İyi Oluş Programı"nı Kadıköy Alzheimer Merkezi’nde 3 yıl boyunca uygulamıştır ve halen aynı merkezde ayda 1 kez olmak üzere "Hasta Yakını Destek Programı"nı yürütmektedir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale