X

En yaygın 5 tip baş ağrısı ve tedavi önerileri

Dünya Sağlık Örgütü‘ne göre baş ağrısı, tüm dünyada en yaygın şikayetlerden biri. Bazılarımız için arada bir ortaya çıkan önemsiz bir durumken, bazılarımız için şiddetli ve daha zorlayıcı olabiliyor ama  hemen hemen hepimiz, hayatımızda en az bir kere baş ağrısının yarattığı sıkıntıyla başa çıkmak zorunda kalabiliyoruz. Bu sorunu çözerken doktorunuzla her zaman işbirliği içinde olmanız gerekse de, baş ağrınızı yakından tanımak yaşadığınız anlık sıkıntılara hızlıca çözüm bulabilmek için en etkili yöntemlerden biri olarak düşünülebilir. Vereceğimiz ipuçlarıyla, ağrıyı oluşma aşamasında engellemek için önlem alabilir, oluştuktan sonra ise ilaçla tedaviye ek görevi gören destek yöntemleri yaratabilirsiniz.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Migren

Migren, genellikle başın bir tarafında zonklayıcı bir ağrı olarak hissedilen orta veya şiddetli bir baş ağrısıdır. Birçok insanda ayrıca hasta hissetme, ışığa, sese karşı aşırı hassasiyet gösterme gibi belirtileri olabilir. Migren, her 5 kadından birinde ve her 15 erkekten birinde görülebilir. Genellikle erken yetişkinlik döneminde migren baş gösterebilir. Stres, yorgunluk ve adet dönemi migreni tetikleyen önemli etkenler arasında yer alır.

Belirtiler: Bu şiddetli baş ağrısının tüm belirtileri 4 aşama halinde seyreder. Bunlar; hassasiyet, yorgunluk, azalan ya da artan iştahtan oluşan ön belirti aşaması, ışığa duyarlılık, hissizlik ve konuşma bozukluklarının meydana getirdiği Aura aşaması, yorgunluk ve konsantrasyon bozukluklarıyla devam eden çözümleme aşaması ve ciddi oranda hissedilen zonklamayla gelen baş ağrısı aşamasıdır.

Sebepler: Migren genellikle metabolik süreçlerin bozulması ve beyindeki kan damarlarının genişlemesinden kaynaklanır. Ayrıca, migren sahibi kişilerin bu hastalığa genetik olarak yatkınlığı bulunabilir. Hormonal değişimler, endişe, heyecan, depresyon, aşırı kafein tüketimi, şiddetli kokular, parlak ışıklar gibi etmenler de migrenin sebepleri arasında gösterilir.

Tedavi: Migrenin kesin bir tedavisi olmasa da, hafifletmeye yardımcı olacak tedaviler mümkündür. Tetikleyicilerden uzak durmak ve doktorunuzla doğru ilacı seçmek yardımcı olabilir. Ek olarak, düzenli egzersiz sağlığınızı önemli ölçüde iyileştirecektir. Stres yönetimini ele almak da migrenin etkileriyle savaşmayı destekler.

Sinüzit kaynaklı baş ağrısı

Bu tip baş ağrısının sebebi, adından da anlaşılacağı üzere sinüzittir. Genellikle; ateş, yüzde şişme, alında ve elmacık kemiklerinde baskıyla birlikte seyreder. Üst solunum yolu enfeksiyonu ya da soğuk algınlığından sonra ortaya çıkabilir. Özellikle alnın tamamında ve yanaklarda ağrının daha şiddetli hissedilmesine neden olabilir.

Belirtiler: Alın ve kaş bölgenizde şiddetli basınç hissedersiniz. Ağrı, genellikle başınızı sertçe hareket ettirdiğinizde artar. Aynı zamanda, tıkalı bir burun ve yorgunluk hissi bu ağrıya eşlik eder.

Sebepler: Mevsimsel alerjiler veya üşütme, sinüzit kaynaklı baş ağrılarını tetikler.

Tedavi: Neye alerjiniz olduğunu belirlemek ve ihtiyacınız olan ilacı yazdırmak için elbette doktorunuzdan yardım almalısınız. İlaç haricinde ise bahar aylarında camları sık açmamak, tozlu ortamlardan uzak durmak ve ıslak saçlarla hava akımına maruz kalmamak; yapabileceklerinizin başında geliyor. Bunların dışında tuzlu suyun geniz açıcı etkisinden faydalanabilirsiniz.

Tansiyon kaynaklı baş ağrısı

Kan basıncının yükselmesi, yani yüksek tansiyon, başın her iki tarafına da etki eder ve özellikle hareket halindeyken şiddeti artma eğilimi gösterebilir. Tansiyon kaynaklı baş ağrısı, genellikle ayda 1-2 kez tekrar edebilir ve kronik olabilir.

Belirtiler: Genellikle; zonklama hissi yaşatmayan, orta şiddette seyreden bir ağrıdır. Tansiyon kaynaklı baş ağrıları, sıklıkla alın kısmında sıkı bir bant varmış hissi yaratarak baskılama yapar. Ağrılar, sabah daha hafifken akşama doğru artış gösterir.

Sebepler: Tansiyon kaynaklı baş ağrılarının sebepleri arasında yoğun stres, yorgunluk, duruş bozuklukları ve kafayı uzun süre kötü bir pozisyonda tutmak sayılabilir. Kronikleşmiş tansiyon kaynaklı baş ağrılarına pek rastlanmamakla beraber, görüldüğü takdirde kafa ve boyun sakatlıkları sebep olarak gösterilebilir.

Tedavi: Öncelikle doktorunuza görünerek size en uygun ağrı kesiciyi yazdırabilirsiniz. Eğer baş ağrılarınız sık sık ortaya çıkıyorsa, tansiyon ve stres arasındaki bağlantıyı düşünerek kendinizi hafif boyun esnetici egzersizlerle ve meditasyonla rahatlatmayı deneyebilirsiniz. Temiz hava almak ve yürüyüş de tansiyonunuzu düşürmeye yardımcı olacaktır.

Küme baş ağrısı

Küme baş ağrısı, başın bir tarafında, tipik olarak gözler çevresinde tekrarlayan şiddetli ağrılar olarak tanımlanır. Çoğunlukla nüfusun %1’ini etkiler, erkeklerde daha sık görülür.

Belirtiler: Bu ağrılar, göz arkası veya çevresinde bıçak gibi bir saplanma hissi yaratır ve başın bir tarafında görülür. Sıklıkla uyku sırasında ortaya çıkar. Belirtiler arasında göz kırmızılığı, ışığa karşı hassasiyet ve göz yaşarması yer alır. Ağrı, 15 dakika ile 1 saat arası sürebilir.

Sebepler: Bilim insanları küme baş ağrılarının sebeplerini tam olarak bilememekle beraber, vücudun biyolojik saatinin bozulmalarını ana sebep olarak gösterirler.

Tedavi: Küme baş ağrısı tedavileri kafa karıştırıcı olabilir. Çünkü, bu ağrı bir ortaya çıkıp bir kaybolabilir. Yalnızca doktorunuz tam tedavi uygulayabilir. Gözleri yoran aktivitelerden uzak durmak; örneğin televizyon izlememek, ağrı esnasında bilgisayar ekranına bakmamak, gözlere soğuk kompres yapmak ve ılık bir duş almak rahatlatıcı olabilir.

Alkol sonrası baş ağrısı

Alkol aldığınız gecelerde, bazen hemen o anda birden bastıran bir zonklama hissi, bazen de yüklü miktarda alkol aldığınız gecelerin sonrasında uykunuzdan uyanmanıza sebep olacak kadar şiddetli bir zonklamayla kendini gösterir.

Belirtiler: Şiddetli bir zonklama hissine ve konuşmakta zorlanma durumuna, mide bulantısı ve aşırı susuzluk eşlik eder.

Sebepler: Bu konuda çeşitli teoriler duyarız. Bunlardan bir tanesi ise alkolün kan damarlarının genleşmesine sebep olması ve serotonin seviyesini etkilemesiyle açıklanır. Bunun yanında, alkol su kaybına ve dehidrasyona sebep olur. Bunlar da migreni tetikleyen etkenlerdendir.

Tedavi: En iyi tedavi yöntemi; ağrı kesici almak, bol su içmek ve iyi bir uykudur. Bu ağrı çeşidini ciddiye almalısınız. Eğer az miktarda alkol almanıza rağmen başınız ağrıyorsa, Migreniniz olması muhtemel.

Baş ağrısına hızlı çözümler

Ağrının kaynağını bilmek, sizi iyileştirme sürecine yaklaştırmanın ilk adımı olsa da, hızlı aksiyon almak söz konusuysa pek yeterli olmayabilir. Hafif ile orta derecede bir baş ağrısı, genellikle evde yapılabilecek birkaç uygulama ile iyileştirilebilir. Hemen hemen her baş ağrısı türüne iyi gelecek birkaç uygulama ile kendi kendinizin acil durum doktoru olabilirsiniz. Mayo Clinic’in doktoru Nörolog Rashmi Halker Singh, ‘hafif ila orta derecede bir baş ağrısı sizi rahatsız ediyorsa, evde basit çözümler ve doğal yaklaşımlar genellikle yardımcı olabilir’ diyor ve şu yöntemleri öneriyor:

Soğuk ya da sıcak kompres uygulayın: Bütün gün bilgisayar başında kambur oturmaya alıştıysanız, stres seviyeniz arttıkça omuzlarınızın yukarı doğru çıktığını fark etmeye başlayabilirsiniz. Bu kas gerilimi -tahmin ettiğiniz gibi baş ağrısını tetikleyebilir. Bu yüzden ağrıyla savaşmanın bir yolu, başınıza, boynunuza veya omuzlarınıza sıcak veya soğuk kompres uygulayarak bu gerilimi azaltmaktır. Bu hem kas hem de baş ağrınızı hafifletmek için yeterli olabilir.

Su için: Dehidrasyon, baş ağrısının önemli bir tetikleyicisidir. Su tüketiminizi artırmak, semptomlarınızı hafifletmek için yardımınıza koşabilir. Gün boyu düzenli aralıklarda yeterli miktarda su tüketmek, dehidrasyon kaynaklı olası baş ağrılarınızı da önleyebilir.

Bir şeyler atıştırın: Uzun süreli açlığın baş ağrısıyla sonuçlandığını daha önce deneyimlemiş olabilirsiniz. Bunun nedeni, vücudunuzda kan şekeri düşük olduğunda, yani kanda enerji için yeterli glikoz bulunmadığında, baş ağrısı tetiklenmesidir. O yüzden kendinizi aç bırakmamanız önemli. Ana öğünlerinizin arasında taze meyveler, çiğ kuruyemişler ya sebzeli atıştırmalıklar tüketerek kan şekerinizi dengeleyebilir, baş ağrılarınızı hafifletebilirsiniz.

Bedeninizi esnetin: Özellikle tüm gün masa başında çalışıyorsanız, vücudunuzdaki tüm kasların gergin olması ve ağrıya sebep olması muhtemel. Kaslarınızın üzerindeki baskıyı azaltmak, gevşeterek rahatlamak için esneme egzersizlerine günlük rutininizde mutlaka yer vermelisiniz.

Ara verin: Stres, sağlığımızın en büyük düşmanı, fakat peşimizi bıraktığı söylenemez. Günlük yaşantımızda içinde bulunduğumuz birçok durum, yaşadığımız olaylar, hissettiğimiz duygular strese neden olabilir.

Ara ara ortaya çıkan, hafif-orta şiddette değişen ya da belli başlı olaylara bağlı olarak ortaya çıkıp daha sonra kaybolan baş ağrıları çoğu zaman normal karşılansa da, şiddetli ve uzun süre devam eden baş ağrıların altında farklı sağlık problemleri yatıyor olabilir. Bu nedenle en doğru tanı ve tedavi için bir uzmandan mutlaka destek alınması gerekir.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Kaynak: Brightside, Headaches , Mayoclinic, NHS, Healthline

İlginizi çekebilir: Histamin baş ağrısıyla mücadele etmenin yolları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale