En romantik Avrupa şehirleri
Avrupa; eşsiz mimarisi, tarihi dokusu ve etkileyici manzaralarıyla romantizmin kalbinin attığı benzersiz bir kıta. Venedik’te rüya gibi bir gondol gezisi, Fransa’da Demir Leydi’nin büyüleyici görüntüsü veya Belçika’da Orta Çağ’dan kalma bir gün batımı aşkınızı kutsamak için harika olabilir. Aşk dolu bir seyahat her çift için farklı anlam ifade eder. Neyse ki bu galeride tüm çiftlere uygun bir seçenek var. İşte Sevgililer Günü, yıl dönümü, evlilik teklifi veya sadece baş başa bir tatil için keşfetmeniz gereken aşk dolu Avrupa destinasyonları…
Paris’i anlatmak için tek bir kavram asla yeterli değil. Müthiş restoranları, ışıltılı meydanları, dünyaca ünlü müzeleri ve elbette romantik sokakları… Bu kültür ve sanat başkentinde, yılın her dönemi aşkınızı kutlamak için bahane bulabilirsiniz.
Romantizmi ve Venedik’i birbirinden ayrı düşünmek imkansız. Dünyanın en çok ziyaret edilen destinasyonlarından olan Venedik, sular üzerine inşa edilmiş bir kanallar kenti. İçindeki 100’den fazla ada ve bunlar arası gezintiye imkan tanıyan gondollarıyla size kendinizi bir film sahnesinde gibi hissettirecek.
Prag, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki tarihi meydanı ve büyüleyici Orta Çağ atmosferiyle insanı aşka davet eden kentlerden. Avrupa’nın tam kalbindeki kent, özellikle ünlü Charles Köprüsü etrafına mücevher misali dizilen evleri ve sokak aralarındaki romantik kafeleri sebebiyle görülmeye değer.
Macar kültürünün tüm izlerini taşıyan Budapeşte, Tuna Nehri’nin iki yanına yayılmış çarpıcı başkentlerden bir diğeri. İki yakayı birbirine bağlayan köprüleriyle ünlü olan kentte, sadece sıradan bir yürüyüş bile hayatınızın en romantik gününe dönüşebilir.
Santorini’yi çiftler için mükemmel hale getiren sayısız özelliği var. Sıcak iklimi, teraslara yayılmış bembeyaz evleri ve her köşeden izlenen manzaraları… Buraya geldiğiniz zaman biraz romantizm için yapmanız gereken tek şey, rahat bir köşe bularak manzaranın tadını çıkarmak olabilir.
Slovenya başkenti Lübliyana, Adriyatik Denizi ve Tuna Havzası arasında kalan keşfedilesi bir kent. Şehrin adının Slovence’deki “sevgili” kelimesine benzerliği bile, buranın aşıklar için ne kadar mükemmel olduğunu kanıtlar nitelikte. Pitoresk manzaraların tarihle birleştiği bu şehirde, aşkınızı canlandırmak için yapacağınız tek şey sokak aralarını keşfetmek.
Belçika’nın Orta Çağ’dan kalma başkenti, her köşesinde mükemmel fotoğraf kareleri sunan büyülü bir yer. Özellikle gün batımlarında altın rengine dönen kıvrımlı kanalları ve kıyıya dizilmiş sembolik yapılarıyla aşıkların ruhuna hitap ediyor. Rotanızı buraya çevirmeye karar verirseniz ünlü Belçika birasının ve çikolataların tadına bakmayı unutmayın.
Avrupa’nın kanallar kenti Venedik olsa da rehberli kanal turları, ücretsiz vapur seferleri ve farklı bölümleri birbirine bağlayan 1200’den fazla köprüsüyle aynı lakap kolaylıkla Amsterdam’a da atfedilebilir. Bisiklet denilince akla gelen ilk yerlerden olan Amsterdam’da, partnerinizle birlikte kentin asırlık yapılarının büyüsüne kapılabilir ve kanal labirentini keşfe çıkabilirsiniz.
Eğer romantizm denilince aklınıza gelen ilk şey şık bir akşam yemeğiyse Kopenhag sizin için en ideal seçenek. Tasarım, sanat ve kültürün kusursuzca harmanlandığı kent, Avrupa’nın ünlü restoranlarından bazılarına ev sahipliği yapıyor. Aradığınız ister enfes bir pizza, ister özel bir Michelin tabağı olsun, Kopenhag’ın zengin seçenekleri arasında bulmanız mümkün. Ayrıca kent piknik için harika parklara ve açık alanlara da sahip.
Porto; şarabı, açık hava etkinlikleri ve renkli kültürüyle bilinen bir kent. Kültür-sanat zenginliği ve moderniteyle otantiği buluşturan kent dokusu da burayı, romantik kaçışların odağı haline getiriyor. Tüm yıl canlılığını koruyan dinamik atmosferiyle kesinlikle bir şansı hak ediyor.
Avrupa Birliği’nin en yeni aday ülkelerinden Karadağ, doğallığı ve tarihi dokuyu buluşturan bir yapıya sahip. Ufak bir sahil kasabası olan Kotor ise, özellikle UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki tarihi alanları ve kırmızı kiremit çatılı evleriyle ön planda. Bu küçük ama huzurlu atmosferde, kayıkla gezinerek veya körfez manzarasının tadını çıkararak aşkınızı kutlayabilirsiniz.
Adriyatik Denizi kıyısındaki Dubrovnik, 16. yüzyılda inşa edilen tarihi surları ve içinde çekilen filmleriyle tam bir cazibe merkezi. Renkli alışveriş caddesinde çıkacağınız bir gezinti veya gün batımında oturacağınız manzaralı bir restoran, romantizmi derinden hissetmenizi sağlayacak.
Bir zamanlar Endülüs’ün büyüleyici başkenti olan Sevilla, zarif mimarisi ve güzelliğiyle hala oldukça çekici. Buradayken sadece havadaki portakal ağacı kokusunu hissetmek bile arzuladığınız romantizm için yeterli olabilir. Ancak hazır gelmişken kaldırım kafelerinden birinde mola vermeyi ve bir kadeh rioja içmeyi unutmayın.