X

En önemli hedefimiz ‘kendimiz olmak’ olabilir mi?

Hepimiz görülmek istiyoruz; yaptıklarımızla, başarılarımızla, görüntümüzle, düşüncelerimizle, karakterimizle… Belki de bu yüzden insan yalnız yaşayabilen bir varlık değil; çünkü kendini görecek bir başkasına ihtiyaç duyuyor. Ve belki de bu nedenle pek çok eski öğretide Tanrı bilinmek için bir diğerini, yani insanı yarattı…

Görülmek istiyoruz ama bazen bunun için aşırı çaba sarf edebiliyoruz. Kimi zaman içimizdeki bir şeyleri bastırıp uyumlu olmaya çalışırken, kimi zaman hiç olmadığımız kadar iyi, dışa dönük ya da özgüvenli gözükerek başkaları tarafından görülmeye çalışıyoruz. Peki görülmeye çalışırken gerçekten kendimizi mi göstermiş oluyoruz?

Kendimiz gibi olduğumuzda görülmeyeceğimize inanmışsak, fazladan çabalıyoruz ve bu genelde bizi yoruyor. Kendin olmak ne demek sorusunun cevabını çokça zamandır düşünüp, üzerine pek çok şey okuyup araştırdığım halde ne olduğunun farkına varabilmek uzunca zaman aldı. Sence ne demek kendin olmak?

Mesela istemediğin halde bir şeye evet demek kendin olmak mı?
Onaylamadığın halde bir düşünceye karşı çıkmamak? Fikirlerini belli etmemek?
İçinde huzursuzken iyiyim demek?
Yanında mutsuzken gülümsemek?
İlgini çekmeyen şeyi seviyormuş gibi yapmak ya da tam tersi…

Koçluk eğitimlerinde en çok üzerinde durulan konulardan biri, bireyin potansiyelini gerçekleştirmesidir. Bana göre bireyin ulaşması gereken en üst potansiyel, yetenekleri doğrultusunda ulaştığı hedefleri ya da üstün başarılar değil kendisi olabilmesidir. “Kendin olmak”, duygularını ve düşüncelerini özgün biçimde, örtmeden, bozmadan, kırpmadan deneyimlemektir.

Kendin olabilmek için cesaret ve dürüstlük gerekir. Çünkü içine doğup büyütüldüğümüz toplumda bize kendimizmiş gibi, yani hissettiğimiz gibi davranmamamız öğretilir. Sezgilerimizle bağımız kesilir. Örneğin, çoğu zaman yaklaşmak istemediğimiz akrabanın elini öpmek zorunda kalır, hoşlanmadığımız akranla zorla oynamaya devam eder, ağlamak isterken ayıplanır, çok sesli gülünce susturulur, bağırınca cezalandırılırız… O an hissettiklerimizin rehberliğinde hareket etme özgürlüğümüz elimizden alınır ve kendi hislerimizi bastırmayı öğreniriz. Bu adeta bir öğrenilmiş çaresizliktir. Çünkü ilerleyen yaşlarda da farkında olmadan bu şekilde hareket etmeye devam ederiz. Yanında çok iyi hissetmediğimiz halde o kişiyle görüşmeye devam eder, içimiz hayır derken o partiye ayıp olmasın diye gider, yanlış anladım herhalde diye düşünerek karşıdakinin sözlü tacizini duymazdan gelir ve sezgilerimizi hiçe sayarız. Özgünlüğümüzü, içsel güvenimizi kaybederiz, üstelik bunun çoğu zaman farkında bile olmayız. Görülmek için ne kadar çabalasak da zaten kendi özgün hislerimizle davranmadığımız için görülmeyiz. Bu, bizi mutsuz eder. Biliyorum biraz karanlık bir tema oldu ama devamı aydınlık gelecek…

Diyeceğim şu; büyük başarılar, ulaşılası hedefler, güzel paralar gibi konulardan önce kendimizi ortaya koyma becerisini gerçekleştirmek, hayattan tatmin olma duygumuzu ve ruhumuzu tahminimizden çok daha fazla iyileştirir. Aslında bu hepimizin içinde olan, en temelde bildiğimiz bir beceriyken onu nasıl bastırdığımızı fark edebiliriz. Hangi kaygılarla kendimiz olamadığımızı araştırabiliriz; dışlanmak, sevilmemek, sıkıcı olmak, iyi insan olmamak.. Bunların hepsinin üzerine düşünüp ezberlerimizi bozabiliriz. Herkes tarafından sevilmek zorunda olmadığımızı, dışlansak da ölmeyeceğimizi idrak edebiliriz. Temelde en önemli olanın kendimize ve değerlerimize duyduğumuz saygı olduğunu anlamak bizi rahatlatabilir… Burada elbette bencilce ve diğerlerini umursamadan deneyimlenen bir yaşama övgü yağdırmıyorum. Kendini umursamadığın zaman diğerlerini umursamanın çok da anlamı kalmadığını vurgulamak gayretindeyim.

Birkaç yıl önce hayatımda ilk kez bir Guru’nun özel bir görüşmesine katılmıştım. Online yapılan toplantıda sohbet sonrasında, sorunuz varsa Guru’nun gözlerinin içine bakarak soruyorsunuz. Benim sorum “Yaşam amacım nedir?” idi. Cevap anında zihnimde belirdi: “Kendin olmak.” Şaşırmıştım, çünkü rasyonel zihnim bunun benim düşünmüş olabileceğim bir şey olduğunu söylerken, içimde bir yer de öyle olsa da hiçbir önemi olmadığını, cevabın çok basit ve güzel olduğunu söylemişti.

Avatar filminin büyülü dünyasında kabile üyeleri birbirleriyle “seni görüyorum” diyerek selamlaşır. İlk izlediğimde neden olduğunu çok düşünmemekle birlikte bu selamlama biçiminden çok etkilenmiştim. Bugün anlıyorum, birini öyle saf bir yerden gördüğünü göstermek ona verilebilecek en güzel hediyelerden. Tüm maskelerden, ezberlerden arınmış haliyle birini görmek fazlaca kıymetli… İşte ben de bu yıl kendime “Seni görüyorum.” diyorum; acını, coşkunu, ilhamını, aşkını, öfkeni görüyorum, görmezden geldiğim her an için özür diliyorum ve telafi etmeye söz veriyorum. Ne de olsa kendim olmak için önce kendimi görmem gerek. Peki ya sen? Bu sene kendini görmeye var mısın?

Astroloji ve pozitif psikoloji ve koçluk pratiğini birleştirdiğim danışmanlık hizmetimden faydalanmak üzere bilgi almak ve randevu oluşturmak için iremulgu@gmail.com adresine mail atabilirsin. Instagram ve Youtube kanalıma linklerden ulaşabilirsin.

İlginizi çekebilir: Mutlu olmak için sosyal ilişkilerini besle

İrem Ülgü Orhan: Berkeley, North Carolina ve Pennsylvania Üniversitelerinde bulunan Pozitif Psikoloji kürsülerinde, Pozitif Psikoloji alanında eğitimler almış olan İrem Ülgü Orhan, bu eğitimlerini şamanik öğretiler ile besleyerek, doğu batı senteziyle kendi mutluluk atölyelerini tasarlıyor. Bireysel danışmanlık pratiğinde, özellikle kişilerin hedefleri önünde engel oluşturan, farkında olmadıkları düşünce ve davranış kalıplarını fark ettirme ve değişim yaratmaya dayalı kendine has koçluk metodlarını kullanıyor. Amacını "Her geçen gün daha çok kişinin potansiyelini gerçekleştirmesine yardımcı olmak" olarak özetliyor. İrem kurucusu olduğu HUB Consulting şirketi ile koçluk, eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermenin yanı sıra, İrem Ülgü Orhan adlı Youtube kanalı aracılığıyla kendi alanıyla ilgili video içerikleri paylaşıyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale