X

En kötü karar kararsızlıktır: Seçimlerimizi yaparken nasıl düşünmeliyiz?

Hayatınızın bir noktasında yaşadığınız öyle bir dönüm noktası oluyor ki karşınıza çıkmış her kişinin bir şekilde bir sebepten var olduğunu ve yolunuzun kesiştiğini anlıyorsunuz. Belki bir şeyleri öğrenmeniz, tecrübe etmeniz gerekiyordur ve o sebeple sınandığınızı hissediyorsunuz. Öyle çakıllı yollardan geçip öyle dalgalı denizlerde yüzüyorsunuz ki hala nasıl nefes alıyorum deyip, hala yaşadığınıza şaşırdığınız zamanlar oluyor. Hele ki mantık ve duygu arasında kalıyorsanız yaşadığınız ikilem çok daha korkunç bir hale bürünüyor.

Bir insanı ancak çok güçlü bir ikilem sarsabilir. Ne yöne gideceğinizi bilemediğiniz bir deneyim yaşadıysanız eğer ve seçtiğiniz yönün doğru yön olduğuna karar verip yaşadığınız ikileme rağmen korkmadan gidebildiyseniz eğer, o noktada girdaplara, depremlere, sellere rağmen ve en çok da kendinize rağmen ayakta kalabildiyseniz eğer, çok daha fazla güçleneceğinize emin olabilirsiniz.

Çünkü insanın en çok canını yakan şey kendine rağmen verdiği ve aldığı kararlardır. Siz kendinize, nefsinize hükmedebiliyorsanız eğer, ne kadar güçlü hissedeceğinizi tahmin bile edemezsiniz. Bu çok mükemmel bir andır. Hayatı sorguladığınız o noktada, yaşam döngünüzde unutamayacağınız bir deneyim ve duygudur.

Bunu birçok deneyimde hissedebilirsiniz. Bu kişiye göre değişir. Kimine göre aşkta, kimine göre kariyerde, kimine göre beklemediği bir hamilelik haberinde, kimine göre başka bir seçimde… Hiç fark etmez! Kişinin yaşadığı ikilem her türlü ikilemdir ve insanı en çok kararsızlık yıpratır. Bir şeylerin belirsizliği kadar insanı tutsak edip kilitleyen, felç eden bir durum olamaz. Hani derler ya “En kötü karar kararsızlıktır” diye. Aynen öyle! Bir yerde bir şekilde bir karar verip yola devam etmek zorundayız. Geriye dönüp bakmadan, o hissettiğiniz duyguları sarıp sarıp yeniden hissetmeden, yola devam etmek zorundayız. Kararsızlık, belirsizlik, ne yöne gideceğini bilememek, ne hissettiğini , ne yapacağını bilememek kadar insanı yoran, hasta eden bir duygu yok.

Ama bir yerde yaşadığınız deneyime göre iyileşme süreciniz zaman alıyor. Yani kestirip atamadığınız bir durumun içindeyseniz eğer, her ne kadar kötü hissetmemek için çabalasanız da o duyguyu eritip bitirebilmeniz için ilk önce dibine kadar hissedip o duyguları yaşamanız ve sonra da akıtmanız gerekiyor. Çünkü başka türlüsü mümkün değil. Çünkü o duygu bir şekilde yerleşmiş size ve duygular hiçbir zaman bizim seçimimiz değildir. Bunun içinde kendinize kızmak yerine sakince her ne hissediyorsanız kendinizi sıkmadan geçmesini beklemekten başka çaresi olmuyor insanın. O duygulardan kurtulabilmek için zaman gerekiyor.

Ama geçen süre içinde her şeyin bir şekilde geçip gidebildiğini anlıyorsunuz. O süre içinde yaşananları neden yaşadığınızı sorgulamaya başlıyorsunuz. Çok derin duygulardan geçip gitmiş olsanız bile günün birinde geriye dönüp baktığınızda izi hala orada dursa da, artık eskisi kadar sorgulamamaya ve yavaş yavaş hissetmemeye başlıyorsunuz. Sonra bir bakmışsınız her ne kadar kararsızlık yaşadıysanız da, artık pişman olmadığınızı anlıyorsunuz. Belki iyi bir seçim yaptınız, belki de kötü. Ama her ne seçim yapmış olursanız olun hiçbir zaman %100 doğru yapıp yapmadığınızdan emin olamazsınız. Bu sebeple yaptığınız seçim ve yol için yürüdüğünüz süre boyunca adımlarınızı daha sakin ve emin atmaya başlıyorsunuz. Sonra yürüdüğünüz yolları güzelleştirmek için yol kenarına çiçekler ekmeye başlıyorsunuz.

Bazen çok zor seçimler yapmak zorundaysak da bence en önemlisi o andaki duygularımıza değil de olaylara, insanlara ve durumlara büyük pencereden bakıp karar vermeye çalışmak en doğrusu. Ve anlık duygularımız yerine kendi içimize dönüp çok derinlere inerek gerçekten ne istediğimizi sorgulamak, ne hissettiğimizi anlamaya çalışmak atacağımız adımdaki en önemli iki faktör. İşte o zaman hem mantık çerçevesinde hem duygu durumumuzla ilgili en doğru kararı vermiş oluruz.

Hayat deneyimlerimizden ibaret. Yaşadığımız her an yeni şeyler öğreniyor ve büyüyoruz. Yaşadığımız her bir tecrübede gerçekten ne istediğimizi anlayabilmemiz ve ona göre karar vermemiz dileğiyle…

Sevgilerimle…

İlginizi çekebilir: Pozitif düşünmek hayatınızı nasıl etkiler: Pozitif dengeyi keşfedin

Gamze Okutan: 15 Aralık 1986 Beykoz İstanbul doğumlu olan Gamze Okutan 2004 yılında Paşabahçe Ferit İnal Lisesi’nden mezun olduktan sonra uzun yıllar mağazacılık sektöründe satış danışmanlığı ve sağlık sektöründe hizmet veren bir firmada yönetici asistanlığı yaptı. Çalışma hayatı sebebiyle üniversiteye biraz ara verdikten sonra 2015 yılında Anadolu Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümünden mezun oldu. Şu anda Yazılım ve Teknoloji alanında hizmet veren bir firmada Mali & İdari İşler Yetkilisi olarak meslek hayatına devam ediyor. Evli ve bir kız çocuk sahibi bir anne. Pusula kitabının yazarı. Gamze Okutan’ın kendini bildi bileli sanata, kişisel gelişime, psikolojiye olan ilgisi hep vardı. Zaman zaman şiir yazmayı, deneyimlerini ve gözlemlerini paylaştığı yazılar yazmayı, kendi çapında hobi olarak müzikle uğraşmayı ve söylemeyi çok seven biri. Ayrıca arada sırada meditasyonla zihnini sakinleştirip stres atmayı, yoga ile bedensel enerjisini korumayı seviyor. Hayatta pozitif ve negatif her şeyin bir bütün olarak güzel olduğunu düşünüyor. Olaylara bakarken çoğunlukla pozitif taraftan değerlendirmeyi yani bardağın dolu tarafından görmeyi ve çözüm odaklı olmayı seviyor. Fakat negatifin ağır bastığı durumlarda duyguların sonuna kadar yaşanması gerektiğini aksi takdirde mutlu olmanın mümkün olmayacağını düşünüyor. Hayatı dolu dolu, tutkuyla, hissederek yaşamayı seven aslında hayatın kendisine aşık, hayalperest bir yolcu olarak tanımlıyor kendini. Hayatın paylaştıkça güzellikler getireceğine olan inancını ve umudunu hiçbir zaman kaybetmemiş biri olarak paylaştıkça belki küçük dokunuşlarla bakış açımızdaki yansımaları çok daha renklendirebiliriz diye düşünüyor. Hep birlikte, el ele birbirimizin yoluna daha çok ışık tutarak yönümüzü bulmamıza bir nebze olsun katkı sağlayabileceğimize inanıyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale