X

En iyi spor eğitmenlerinin en sevdiği antrenman sonrası yemekleri

Antrenman sonrası yiyeceğiniz atıştırmalıklar sadece yemek yemek için değildir. Bir yandan kaslarınızı korumak için yeterli besin almanız gerekirken, diğer yandan da pedal basarken yaktığınız kalorinin iki katı olan protein shake’i almak istemezsiniz. Bu noktada dengeyi tutturmak zordur ve birçoklarımız deneme yanılma yöntemiyle en doğru sonuca ulaşır.

Antrenörler ve koçlar bütün kariyerlerini kendilerini yenileyecek ve almaları gereken besinleri test ederek geçirirler. Ne yazık ki, hiçbirimiz ünlü hocalardan sağlıklı beslenme hakkında özel ders alacak kadar zengin veya ünlü değiliz. (Hayır, sürekli profesyonel sporcuların etrafında dolaşıp kimse bakmıyorken karışımlarını gizlice içmenizi önermiyoruz 🙂 Bu yüzden sizin için Amerika’nın en başta gelen uzmanlarına ne yediklerini ve nedenini sorduk. Sürpriz cevaplara hazır olun!

1. Alfonso Moretti, personal trainer, kişisel spor eğitmeni, vücut geliştime şampiyonu ve The Angry Trainer fitness programı yaratıcısı

Alfonso Moretti, güneşin doğuşundan itibaren spora gitmek, ağırlıkları kaldırmak için hazır. Sabah erken saatte yapılan antremanlar onun ve müşterilerinin en sevdiği antrenmanlar oluyor; ancak bu süreç mide için zor olabiliyor. Alfonso Moretti bunun için ‘Eğer antrenmandan 1 saat kadar önce uyandıysanız, size aç karnına egzersiz yapmanızı kan şekerinizi yükseltmeniz için bir parça meyve yemenizi öneriyorum.’ diyor. Antrenmandan önce fazla yemek yerseniz bu hem midenizi bulandırır hem de sizi yavaşlatır. Eğer sabah erken antremanlarına yeni başladıysanız vücudunuz, zamanla bu süreç için kalori yakarak enerji sağlamayı öğrenmeye ihtiyaç duyacak. Eğer mide bulantısı sizi yavaşlatıyorsa, Alfonso sulandırılmış sporcu içeceğini antrenmanda 20 dakika boyunca içerek kan şekeri seviyenizi stabil hale getirmenizi öneriyor.

2. Erica Giovinazzo, MS, RD, CrossFit eğitmeni​ ve beslenme uzmanı 

CrossFit, çok yoğun antrenman tarzıyla beraber güce ve aerobic fitness’a dayanan bir spor olarak biliniyor. (ve diz hizasındaki çoraplarıyla). Zorlu ve bol terlemeli bir antrenman sonrası Erica Giovinazzo alacağı besinlerin enerjisini tazeleyeceğinden ve kaslarına katkıda bulunacağından emin olmak istiyor ve ekliyor: ‘İçerisinde meyve karışımı olan protein shake’im var; çünkü zorlu geçen antrenman sonrası vücudumuz tüm glikojen deposunu kullanıyor ve yenilemek için hem kasların absorve edeceği karbonhidrata, hem de kasların bozulmasını engellemek için proteine ihtiyacımız var. Ayrıca sıvı içeceklerde besinlerin emilimi hızlı oluyor. Sindirim ve vücuttaki emilimi zor olduğu için yağlı atıştırmalıklardan uzak durmaya çalışan Erica, tedbirli davranıyor. Ayrıca o kadar çalışmanın üzeribe kim göbeğini şişirmek ister ki? Erica sağlıklı atıştırmalık ürünleri satan Stronger Faster, Heathier (SFH)’ın Vanilyalı Saf Protein Tozuna çok güveniyor ve ekliyor : ‘Bu ürün en iyisi! Çayırda beslenmiş peynir altı suyu proteinini şekerotu ile tatlandırıyorum. Erica’nın tarifini hazırlamak için; fincana bir kaşık şekersiz badem sütünü boşaltın ve üzerine yarım fincan donmuş yaban mersinini ve püre balkabağını ekleyin, onun üzerine de yarım çay kaşığı tarçın ilave ederek karışımı hazırlayın.

3. Matt Frazier, No Meat Athlete kitabı yazarı ve ofnomeatathlete.com kurucusu

Egzersiz yaptığınız zaman kaslarınız glikojen( bir şeker türü) yakmaya başlar. Bu yüzden harcadığınız enerji kaynağını günün geri kalanı için yerine koymalısınız yoksa günün geri kalanı aşırı yorgun olursunuz. Matt bu durumun kendinizi tatlıyla şımartmak için mükemmel bir zaman olduğunu düşünüyor ve ekliyor: ‘Uzun antrenmanlardan hemen sonra hatta antrenman bittikten sonra birkaç dakika içerisinde kaybettiğim şekeri yerine koymayı seviyorum. Bu şeker genelde meyve suyu, yarım karpuz ya da birkaç tane muz oluyor. İsterseniz sadece beyaz ekmek ya da pilav gibi karbonhidratlar tüketin. Bu taneli tahılları tüketmek için tek doğru zaman olabilir.

4. Nia Shanks,  sağlık ve fitness yazarı,  33 Ways to Break Free from Binge Eating kitabı yazarı

Nia Shanks özellikle dışarda antrenman yaptığında antrenman sonrasını yemeği mevsimlere göre belirlemeyi seviyor. Yılın bu zamanları ev yapımı acı sosta pişmiş fasulye ve hindi tüketiyor. Nia yemeği ‘Bu antrenman sonrası mükemmel bir seçenek çünkü ısıtıyor, doyurucu, acı ve lezzetli karbonhidratlarla ve proteinle dolu’ şeklinde açıklıyor. Acı sosta pişmiş fasulye ve hindi yemeği antrenmandan sonra herkesin aklına gelmese de Nia’nın bakış açısına göre harika bir seçenek! Dahası içerisinde protein kaynağı bir şey var: Bizon

5. Dolvett Quince,  The Biggest Loser Bootcamp kitabı yazarı

Onu Amerika’daki popüler şov programlarında insanlara amaçlarına ulaşmasında yardım ederken görebilirsiniz; ancak Dolvett Quince söz konusu kendi antrenmanları olunca neye güveniyor dersiniz? Protein tozuyla taze meyve ve sebzelerin karışımına! Dolvett’e baktığınız zaman blender’ın yanına geldiğinde yemek konusunda işi biliyormuş gibi gözüküyor ve ekliyor: ‘Progenex protein tozu ve avuç dolusu meyveler ve lahana veya ıspanaktan oluşan büyük bir protein shake benim başvurduğum karışım.

6. Brian Gallagher,  Throwback Fitness kurucu ortağı

Protein shake bütün spor salonlarında en az dambıl kadar yaygın durumda ve bunun iyi bir nedeni var: Bize kaslarımız ve vücut geliştirme için proteinin gerekli olduğunu öğrettiler. Esasında bu doğru olmasına karşın, Brian Gallagher protein tozuna aşırı düşkün olmamamız gerektiğini düşünüyor. Bir dönem protein tozuna düşkün olan Gallagher, bir gün protein tozu bittiğinde bunun çok önemli olmadığına kendini ikna ediyor ve bu durumla ilgili şunu söylüyor: ‘ Antrenmanımı bitirmiştim ve 90 dakika boyunca hala yemeğimi bitirmemiştim; ancak yine de yavaş yenilenme, performans düşüklüğü, ve düşük dayanıklılıktan habersiz bir şekilde kendimi harika hissediyordum ve protein tozunu kullanmayı bıraktım. Onun yerine antrenmandan sonra salata veya yumurta gibi temiz ve sağlıklı şeyler tüketiyorum. Kendimi protein tozunu mideye indirmediğim zaman daha iyi hissediyorum ve onun yerine az işlemden geçmiş yiyecekler tercih ediyorum. Bu sayede sonrası için endişelenmeyi de bıraktım.’  Zorlu bir antrenman sonrası çikolatalı süt tüketmeye bayılan Brian Callagher, bunu da antrenman sonrası ödül olarak görüyor ama aşırıya kaçmadan idareli tüketiyor.

7. Lori-Ann Marchese, eski Miss Connecticut,  Body Construct Fit CEO’su

Game of Crowns’un güzel aktristi, eski güzellik yarışması 1.si ve spor salonu sahibi Lori-Ann Marchese vücuduna şekil vermek için birçok şey yapmış. Lori’ye göre bu olay tamamen zorlu geçen antrenman sonrası kasların beslenmesi ve  dallı zincirli aminoasit kullanmasından kaynaklanıyor. Protein shake’in içerisine birkaç kaşık dallı zincirli aminoasit katıyor. Belki size çok teknik gelebilir ama bu karışım siz diyetteyken bile kaslarınızı korumanıza yardımcı oluyor. Lori bu karışım için şunları söylüyor: ‘Antrenman sonrasında  yarım saat içerisinde vücuda tekrar yakıt koymak gerekiyor ve bu yakıt protein ve amino asit içermeli ki kaslar yenilensin’ Bu karışım kasların gelişimine katkıda bulunarak daha iyi bir vücuda sahip olmanızı sağlıyor. Ayrıca daha çok kas yaptıkça daha çok yağ yakıyorsunuz.

8. Adam Gilbert, My Body Tutor CEO’su ve eğitmeni

Karbonhidratlardan korkmayın! Fitness salonlarında karbonhidratları kesmek çok popüler bir görüş olsa da, Adam karbonhidrat tüketmenin antrenmanı geliştrdiğine ve sonrasında iyileşme sürecine katkıda bulunduğuna inanıyor ve karbonhiratın sizi ‘Michelin Adam’ gibi şişkin yapmayacağını söylüyor. Adam’ın antrenman öncesi yemeği üzerine fıstık ezmesi ve tarçın eklenmiş pilavlı kekten oluşuyor. Adam yemeği için: ‘Pilavlı kek karbonhidrat açısında güzel bir kaynak ve bana antrenman için enerji sağlıyor. Fıstık ezmesi protein açısından zengin ve tarçın sadece tat vermiyor, aynı zamanda kan şekerini dengelediği de kanıtlanmış’  şeklinde konuşuyor. Antrenman sonrası ise ızgara ve brüksel lahanası ve tatlı patatesle daha doyurucu bir öğün yiyerek protein, sağlıklı karbonhidrat ve besinlerin mükemmel dengesine başvuruyor

9. Jessie Pavelka, The Biggest Loser eğitmeni ve Obese: A Year to Save My Life TV programı sunucusu

‘Antrenman sonrası yemekleri oldukça önemlidir. Kaslarınız bozulabilir ve vücudunuz yenilenmek ve tazelenmek için çığlık atabilir’ Bu sözler Jessie Pavelka’ya ait. Ne zamanki sıra Jessie’nin kendi sağlığına geliyor, o zaman protein smoothie’ye egzotik malzemeler ekleyerek karışımını hazırlıyor. En sevdiği smoothie’yi alıyor, kan şekerini dengelemesi için tarçın ekliyor,  makro besin ve doğal antibiyotik olan saf bal ekliyor, enerji verdiği söylenen geleneksel Güney Amerika maça tozunu da ekleyerek karıştırıyor. (Maçanın ayrıca doğal viagra da olduğu söyleniyor) Peki bütün bu malzemelerle Jessie’nin ‘garip’ karışımı nasıl yapılıyor? Bir fincan kabuksuz meyveleri bir avuç lahana ve bir kaşık en sevdiğiniz protein tozu ile karıştırın. Bir yemek kaşığı maça ve saf bal ekleyin ve üzerine tarçın serpin. Belki size garip gelebilir ama tadı oldukça lezzetli!

10. Adam Bornstein,  Born Fitness kurucusu 

Adam Bornstein diğer spor eğitmenleri gibi proteini çok seviyor; ancak protein shake’i kullanmadığı bazı zamanlar, antrenman sonrası en sevdiği yemeğin tavuklu pilav olduğunu söylüyor ve ekliyor: ‘İçerisinde ızgara tavuk, beyaz pirinç, biber, soğan, çin lahanası gibi ızgara sebzeler var. Ayrıca üstüne de sriracha ekliyorum. Bazen de en son bal serpiyorum’ Bornstein bu karışımı tam bir öğün olarak gördüğünü ve fabrikasyon protein shake’lerin yerine tercih ettiğini söylüyor.

11. Kira Stokes, ünlülerin spor eğitmeni ve  the Stoked Method yaratıcısı

Kira diğer birçok eğitmen gibi antrenmandan sonra protein shake kullanıyor; ancak onun protein tozu kenevir ve esmer pirinç tozundan oluşuyor. Aslında bu veganlar için ve peynir altı suyu tozunu ve soya proteinini sindirmekte zorlananlar için mükemmel bir seçenek. Kulağa garip gelmesine rağmen Kira bu karışımın en az protein tozu kadar lezzetli olduğunu söylüyor; ancak sadece shake içip bırakmayın! Kira protein shake’in sadece atıştırmalık olduğunu öğün olarak görülmemesi gerektiğinin altını çiziyor ve gerçek öğününü açıklıyor: ‘Antrenmandan yaklaşık bir saat sonra, protein ve sebzelerden oluşan başka bir atıştırmalık yiyiyorum. Büyük porsiyonlar yerine sürekli atıştırıyorum. Koşmaya devam etmek için makineyi sürekli beslemelisiniz.

Kaynak:

greatist.com

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Egzersiz yaparken nasıl beslenmeliyim?

Sağlıklı bir yaşam için metabolizmanızı hızlandırmanıza yardımcı olacak öneriler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale