Yılın bu zamanlarında, şu soruyu soran e-postalar ve Instagram gönderileriyle dolup taşıyoruz: “Yeni yıl için hangi hedefleri belirlediniz?” Elimizden gelenin en iyisini nasıl yapacağımızı bulmak için bu dönem müthiş bir motivasyon içinde olduğumuz kesin.
Ama sonra Şubat ve Mart gelir. Hedefleri günbegün toz kaplar ve sıradan bir tempoyla yaşama döneriz. Hedeflerimiz, artık zaman ayırmadığınız her şeyin suçlu bir hatırlatıcısıdır.
Bütünsel Yaşam Koçunuz olarak, tüm hedeflerin “neden” ile başlamasını size teklif ediyorum. Neden daha sağlıklı bir yaşam tarzı yaşamak istiyorsunuz? Neden daha fazla okumaya ihtiyacınız var? Neden yeni bir iş bulmanın size mutluluk getireceğini düşünüyorsunuz? Bir danışanım “neden sorusu”na cevap verdiğinde, tekrar soruyorum. Ve yeniden… Sonunda özünde ne olduğunu ortaya çıkarana kadar soruyu üç ila beş kez soruyorum.
Neden önemlidir.
Simon Sinek, Start With Why adlı kitabında, nedenin neden önemli olduğunun biyolojisini paylaşıyor.
Beynimizin içinde limbik beyin ve neokorteks var. Limbik beynimiz tüm duyguların, insan davranışlarının ve karar vermenin egemenliğini elinde tutar. Dil kapasitesi yoktur, “içgüdüsel kararlarımız” buradan gelir. Bu yüzden, “doğru hissettiren” şeyler yaptığınızda, iş başındaki limbik beynimizdir.
Bu arada neokorteks, tüm rasyonel düşüncelerimizin türediği kısımdır. Ve neokorteks harika argümanlar ortaya koyabilirken, limbik beynin rasyonel neokorteksimizi yendiği ortaya çıktı.
Şimdi bunun hedeflerinizle nasıl çalışabileceğini düşünün. Neokorteksinizde spor salonuna gitmeniz, daha sağlıklı beslenmeniz, daha çok çalışmanız için tüm nedenler var ama limbik beyniniz neyin iyi hissettirdiğini biliyor. Ve erken kalkmak ya da bir kadeh şarap içmek o kadar da lezzetli gelmiyor.
Bu nedenle, hedeflerinizin iyi hissettirmesi gerekir. Ve bunlar, nedeninizi dile getirerek ortaya çıkar. Neden bir hedefe ulaşmak istediğinizi belirleyen değerlere ve duygulara çarptığınızda, limbik beyinde bir ışık yanar ve vücudunuzu harekete geçirir.
“Neden” hedefleri belirleme tüyoları
1. Bir değere ulaşana kadar nedenini sorun.
Değere ulaşana kadar nedenini sormaya devam edin. Bunu kendiniz için bir arkadaşınızla veya bir koçla birlikte yapabilirsiniz. Bazen “Neden?” sorusu biraz yargılayıcı hissettirebilir veya zihninizin çok derinlerine inmenize neden olabilir. Böyle olursa, soruyu biraz farklı sorun: Bu konuda senin için önemli olan nedir? Bunu istemene neden olan nedir?
Soruları sorarken duygulara dikkat edin. Boğazınızda bir yumru fark ettiğinizde veya bunu başka biriyle yapıyorsanız, sesinizde bir duraksama fark ettiğinizde, neler olup bittiğini merak edin. Duygularımız (merhaba, limbik beyin!) bizi değerlerimize yönlendirme eğilimindedir ve harekete geçmek için çok faydalıdır.
2. Vizyon yaratın.
Değeri bulduğunuzda, durmayın. Bu kadar anlamlı olan bu değerin ne olduğunu keşfedin. Şuna benzer sorular sorun: Bu hedefe ulaşmak nasıl olurdu?
Hedefe ulaşmanın nasıl bir his olduğunu anladığınızdan emin olun. Sonuç hakkında keskin bir farkındalık duygusuna sahip olmak, bir hedefin peşinden giderken en motive edici faktörlerden biridir.
Sonra vizyonunuzu günlüğünüze yazın, resmedin veya onun hakkında konuşurken kendinizi kaydedin. İşler zorlaştığında bu vizyona geri dönün.
3. Kendinize rota değiştirme izni verin.
Çok sık hedefler koyarız ve sonra kendi kurallarımızı bükmeyi reddederiz. Katı kurallar bazıları için işe yarayabilir (çoğumuz içinse tamamen pes etmekle sonuçlanır).
Hayattaki her şey gibi hedefler de değişebilir. Nedeninize sadık kaldığınızdan emin olmak için kontrol günleri planlayın. Bunlar, takvim hatırlatıcıları veya bir koçla görüşme şeklinde olabilir. Şöyle sorular sorun:
- Hala doğru hedefin peşinde miyim?
- Belirttiğim amaca bağlı kalmaya devam ediyor muyum? Niye?
- Neyi değiştirmem gerekiyor?
4. Kutlayın!
Zorlu ve anlamlı hedeflerinize bağlı kalacaksanız, manzaranın tadını çıkardığınızdan emin olun. Hedeflerinize ulaşmak için yol haritanızı oluştururken ödülleri dahil edin.
Güncel paylaşımlarım ve yeni günlük bilgiler için internet siteme bakabilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Sabaha stressiz başlayın: Stressiz bir gün için 4 püf noktası