X

Bugüne verebileceğiniz en muhteşem hediye: “Teşekkür ederim”

Teşekkür ederim bir hediye olabilir mi? Belki içinizden şöyle geçirdiniz, sevgili Pınar sen neye teşekkür ediyorsun da bizlere bunu öneriyorsun? Ben sizin sorunuzu cevaplamaya çalışırken,  gelin birlikte güzel bir zaman yolculuğuna çıkalım…

Bu yazıma teşekkür ederek başlıyorum, bugün olduğum ben olmama yardımcı olan tüm hayat dersleri için…

  • Teşekkür ederim; her gün huzur içerisinde bir kapıyı açabilmek ve o girdiğim kapının ardında içimdeki huzuru daha da büyütebilmek becerisine sahip olduğum için… Duyar gibiyim huzur için teşekkür edilir mi? Bu o derece önemli bir kavramdır ki kaybetmeden anlayamayız? Eğer evinizde veya iş yerinizde huzursuz bir ortam var ise, bu huzursuzluk kaynağı hayatınızın her alanına yayılan bir virüs gibidir, her nereye giderseniz aynı huzursuzluk sizinle taşınır… Huzursuzluk hali enerjinizi düşürür ve bakış açınızı olumsuzu görmek üzere programlar.

İlk teşekkür neden huzur için diye sorabilirsiniz, en büyük yaralarımdan bir tanesidir, bundan beş yıl önce bitirdiğim evliliğimde yaşadığım huzursuzluk… Öyle bir noktaya ulaşmıştım ki, bazen sadece yolda yürürken kendiliğimden ağlamaktaydım, ve hatta çoğu zaman kalbimin simsiyah bir renge büründüğünü hissederdim… O derece yoğun bir huzursuzluk hali hayal edin ki, adeta başka hiçbir duyguya içinizde yer kalmıyor… Bugün pek çok kişiyle karşılaştığımda, hayatlarında var olan huzurun kaynağından, huzur ile yapabildiklerinden ve hayatlarına huzur katan değerlerin henüz farkında bile değiller… Olmadığında adeta nefes bile alamadığımız “huzur”, bugün de dahil olmak üzere bu yüzden benim her günümde muhteşem, samimi ve en içten teşekkürümü sunacağım ilk dersim… Bugün, hayatımıza huzur getiren, bizi huzurlu kılan ve huzur bulmamıza yardımcı olan tüm sevdiklerimiz, sahip olduklarımız ve yaşanmışlıklarmız için samimiyetle “minnetimizi” sunalım…

  • Teşekkür ederim; bugüne kadar hayatıma giren tüm ilişkilerim, yansıdığım ve yansıttığım sevgi akışlarım, olgunsuz bir isyanla ve olgun bir şükranla karşıladığım ayrılıklarım ve aşk-ı tekamül haline ermek yolunda cesaretle yürüyebildiğim için… Bu teşekkürüm, hayatım en önemli yaraların sebebi olan fakat ynı yaralar sayesinde kendimce en büyük farkındalıklarımı deneyimlediğim ilişkilerim için. Bugün etrafımda birçok örnekte görüyorum ki aldatıldığımızda veya bir ilişki biz talep etmeden karşı tarafın isteği ile bittiğinde isyan edebiliyoruz, veya aldatma suçunu direk olarak karşı tarafa atabiliyoruz. Fakat aynı ilişkide çift kutup olduğunu, bu sonuçta bizim de en az hayatımızdaki bu kişi kadar sorumluluğumuz olduğunu unutabiliyoruz.

Diğer bir önemli nokta ise, yaşanan bir kötü tecrübe ertesinde korkuyoruz, yani karşımıza çıkan olası yeni ilişkileri de aynı korkularla yargılayabiliyoruz. Artık bizlere hizmet etmeyen, aslında “benim burada almam gereken ders neydi, neyi öğrenip yolumda yürümeye devam etmeliyim, yeniden karşılaştığımda hangi bilgi ile hareket ediyor olmalıyım” sorularının cevaplarını almaya kendimizle başbaşa kalarak tarafsızca bir değerlendirme yapmaya cesaret edemiyoruz. Oysa hayat muhteşem bir akıştan ibaret, bu akışta biz ve sevdiklerimiz değişebiliyoruz. Bu değişim bazen tekamülümüzde bizi yol ayrımlarına getirebiliyor, işte bu noktaları olgunlukla kabul etmemiz ve almamız gereken dersleri alarak cesaretle yolculuğumuza devam etmemiz gerekiyor. Burada yazmak kadar kolay olmayan aldatılmışlık ertesinde çok uzun süre “neden ben” diye sorgulamıştım, gerçekten bunu hak edecek ne yapmıştım… Bugün görüyorum ki, bu yaşanmışlıkla kazandığım tek başına ayakta durabilmek inancı, hayatımda deneyimlediğim en güzel tecrübeleri bana getiren, birçok kişinin zorluk olarak yorumladığı durumlardan “tabiki yapabilirim” inancıyla başarıyla çıkmamı sağlayan ve aynı deneyimi yaşayarak ayağa kalkmaya çalışan birçok güzel insana biraz olsun “ışık” olabilmek ateşini içime düşüren aşk-ı tekamül bilincine ermemi sağlayan biricik sebeptir… Bugün, hayatımıza en güzel oluş derslerini getiren, bizleri olgunlaştıran, evrenin muhteşem akışında karşılaştığımız sınavların kendisi veya bu sınavlarda yanımızda olan, bugün kendi muhteşem tekamüllerini gerçekleştirmek üzere belki bizlerle olmayan tüm sevdiklerimize samimiyetle “minnetimizi” sunalım…

  • Teşekkür ederim; bu kelimeleri “ışık”tan tezahüre geçirdiğim “şu an” için… Şu an zamanın durduğunu hayal edelim, bulunduğunuz an oluşunuz, varlığınız ve evrenin akışındaki katkınız önemlidir. Bugün burada olmamızın muhteşem bir sebebi var, belki sizinle hiç tanışmadık fakat okuduğunuz tek cümle hayatınızda bir algı açacak, sizin yolunuzu değiştirmenize veya başka bir perspektiften bakmanıza yardımcı olabilecek.

İşte bu yüzden her şeyden çok, şu an, bu yazıyı okuyorsanız bu an, tam olarak bulunduğumuz an teşekkürümüzü hak etmektedir. Sıklıkla karşılaşırız, şu anda duygu dünyamızı en çok meşgul eden şeyler geçmişteki başarısızlıklarımızdır, örneğin aldatılmışlık, yalnızlık, istenmeme, beğenilmeme duygusu, başkasına tercih edilme, ve bunun gibi daha birçok sadece başka bir kişinin bakış açısına göre kendi değerimizi yargıladığımız ve en önemlisi “olduğumuz” an içerisinde “değiştirmemizin” mümkün olmadığı durumlar… İşte biz böyle bu derece basit bir geçmişe yaşamaya devam etmekle, şu an-da olmamıızn güzelliğini, eğer halen nefes almaya devam ediyorsak hayatta bir amacımız, bir anlamımız ve çok değerli bir varlığımız olduğunu unutuveririz. Aynı şey gelecek takıntılarımıza da bağlıdır, çünkü o çok teşekkür edeceğimiz zaman yeni bir ev aldığımız, belki yeni bir iş bulabildiğimiz veya hayalini kurduğumuz yeni bir aşka kavuşmamız ile şartlanmıştır… Ne yazık ki “tek gerçek an” ve bu olasılıkların hepsini barındıran en güzel an, şimdiki zamandır… Bugün, bu yazıyı okuyorsanız bu cümlenin başlangıcı olan “bu anda” gelin hep birlikte hayatlarımıza, oluşumuza, varlığımızın güzelliğine, evrenin bizler etrafınızdaki muhteşem akışına, sahip olduklarımıza, sevdiklerimize, kendinize, bu yazıyı okuyabilen gözlerimize ve şu anda bu yazıyı paylaşan bizler için birlikte attığına inandığım kalplerimize samimiyetle “minnetimizi” sunalım…

Bugüne verebileceğiniz en güzel ve en sihirli hediye “teşekkür ederim” diyebilmektir, yani minnet ifadesidir. Sevgili Diana Cooper, Spiritüel Yasalar isimli muhteşem eserinde minneti bizler için yorumluyor;

…”Minnet etmek gönülden teşekkür etmek anlamına gelir. Bunu yaptığınızda enerji kalbinizden dışarı akarak hem diğer insanların hem de Evren’in bazı karşılıklar vermesini sağlayacaktır.

…Yağtığı şeyler için birine gerçekten minnet duyduğunuzda, bu insan minnettarlığınızın enerjisini hissedecek, bu durum onu mutlu ettiği için size daha fazla vermek isteyecektir. Size bahşedilen nimetler için Evren’e gönülden teşekkür ettiğinizde, ilahi enerji size daha fazla nimet sunarak sevgiyle karşılık verecektir.

Yaşamınızın daha mutlu, sağlıklı ve bollukla dolu olmasını istiyorsanız bir minnet günlüğü tutun. Her gün varlığı için minnet duyduğunuz birkaç şeyi bu günlüğe kaydedin.”

Siz muhteşem bir oluşumun muhteşem bir parçasısınız, bugün size bahşedilenleri gönülden önemseyin ve içtenlikle “teşekkür ederim” diyebileceğiniz her şeye minnetlerini gönderin… Kendi muhteşemliğinizin farkında olduğunuzda ve minnettarlığınızı paylaştığınızda, teşekkür ettiklerinizin artarak size döndüğünü göreceksiniz…

Bugün bu yazımda bana eşlik eden sizlere TEŞEKKÜR EDERİM…

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale