X

‘En çok sevgiye ihtiyacı olanlara lanet etmeyin’

Ağzımızdan çıkan her kelimenin bir anlamı var. Anlamlar her birimizin algılamasına göre farklılık gösterse de enerjisel olarak etkileri, güçleri aynı.

Ve bir enerjiyi sözlerinizle büyüttüğünüzde onun gücünü artırmış olursunuz. Belki de o yüzden atalarımız; “Ağzından çıkanı kulağın duysun.” demiş, çok da güzel söylemiş. Dr. Emoto yaptığı araştırmalarda sözlerin suya etkisini kanıtladı. Linkteki videoda izleyebilirsiniz:

Sözler suya etki ediyorsa ve vücudumuzun da yüzde 90’ı su olduğuna göre, sözlerimiz; hem kendimize hem de başkalarına etki ediyor sonucuna ulaşabilir miyiz? Muhtemelen ‘Evet’.

Lanet ne demek?

Lanet kelimesi her birimiz için farklı anlama gelebilir. Ama farkındalıkla, yeni bir bilinç düzeyinden bu söze yeniden bakmanızı rica ediyorum. Türk Dil Kurumu aynen şöyle belirtiyor. Lanet; Tanrı’nın sevgi ve ilgisinden yoksun olma, beddua!

‘Lanet’ dedikçe, lanetledikçe beddua ediyoruz. Beddua çok yıkıcı, çok güçlü bir enerjidir ve sahibine geri döner.

En önemlisi; en çok sevgiye ve ilgiye ihtiyacı olan, katliam yapan insanlara lanet ettikçe; ‘Onlar Allah’ın sevgi ve ilgisinden yoksun olsun’ diyoruz, farkında mısınız?

Halbuki hayatlarında bir kez o ilgi ve sevgiyi hissetmiş olsalardı asla bir cana kıyamazlardı.

Seven, sevilen insan mutludur. Mutlu insan katliam yapmaz, yapamaz! Cana kıymaz!

Bu bakış açısıyla en güçlü ve iyileştirici enerji olan sevginin duasını yapalım. Lanetin bedduasını değil.

İlgili yazı: Bakış açısını değiştirerek olumsuz duygu ve düşüncelerden kurtulun

Değişmesini istediğiniz şeylere önce kendinizden başlayın
Değişmesini istediğiniz şeylere önce kendinizden başlayın; çünkü içinizde ne varsa dışınıza da o yansır.

İçimizde ne varsa dışımıza o yansır. Danışanlarımdan, kendi yaşamımdan fark ettiğim şu; ailemize, arkadaşlarımıza, eşimize, dostumuza, en yakınlarımıza bile kızgınız, öfkeliyiz. Zaman zaman kendi yakınlarımızdan nefret ediyoruz. Biz içimizdeki öfke ve nefreti beslemek yerine, biraz sorumluluk alıp içimizdekinin dışarıya yansıdığını ve olan her şeyin bize, kendimize dair yansıtma yaptığını fark edebilir miyiz? Bu sorumluluğu alarak değişmesini istediğimiz şeylere önce kendimizden başlayabilir miyiz? Önce kendi içimizdeki kavgayı, savaşı bitirebilir miyiz? Öncelikle kendimizle ve en yakınlarımızla barış yapabilir miyiz?

Olan her şeyden başkalarını sorumlu tutmak o kadar kolay ki.

Sorumluluk almaya, kendimle yüzleşerek nefsimin en aşağı hallerini görmeye, kabul etmeye ve bu hallerimi iyileştirmeye niyet ediyorum.

Ya siz?

Sizin de gönlünüzden bir niyet olursa; 14 Aralık Çarşamba 17.00’de İnsana Güven Akatlar’da buluşalım lütfen.

Tolumsal travmalar karşısında nasıl sakin kalabiliriz, neler yapabiliriz onu konuşacağız.

Katılım ücretsizdir.

0212 284 00 99’u arayarak kayıt yaptırmanız yeterlidir.

Hande Akın: 5 Şubat 1977 İstanbul doğumluyum. Şişli Terakki Lisesi’nde okudum. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV Sinema Bölümü’nden mezun oldum. 15 yıl reklam sektöründe prodüksiyon ve müşteri ilişkileri yöneticilikleri yaptım. 28 yaşlarında başlayan sorgulama, kendimi keşfetme, tanıma, anlama maceramda 33. yaşım milat oldu. Reklamcılıkla vedalaştım. Aldığım ve almakta olduğum sayısını artık hatırlamadığım pek çok eğitim, seminer oldu. Kişisel gelişim alanında yaşam koçluğu yapmaya başladım yıl 2010... “Ben zamanı”nın kurucusuyum, Bu slogandan hareketle; EFT (Duygulardan Özgürleşme Tekniği), REGRESYON, Ezoterik şifa teknikleriyle harmanladığım kalbimin rehberliğinde özgün bireysel seanslarımın yanı sıra kişisel gelişime dair eğitimler, seminerler veriyorum. Kadın Olmak ve AŞK’a gel özellikle dişil enerji üzerine çalıştığım workshoplarım. İlham veren, motive eden, umudu yeniden yeşerten kitlelere özel konuşmalar yapıyorum. Kitabım “Kadın Olmak” 2014’te çıktı. 2015 ve 2016 yıllarında televizyon programı hazırlayıp, sundum. Akışta kalma deyimini içselleştirerek yapabildiğimce teslimiyetle gelişmek ve geliştirmek bana keyif veriyor. Birbirimizden öğrenerek, birbirimize destek vererek geliştiğimize, hepimizin birbirinden ilham aldığına ve her bireyin kendini şifalandırabileceğine inanıyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale