Emzirme ile ilgili en yaygın mitler ve gerçekleri

Emzirme, anne ve bebek arasında özel bir bağ kurulmasını sağlamanın yanı sıra, bebeklerin yeterli beslenmesi ve sağlıklı gelişimleri için de son derece önemli. Ancak, ne yazık ki emzirme konusunda hem toplumumuzda hem de dünya genelinde pek çok doğru bilinen yanlış var ve tüm bu mitler, annelerin emzirme sürecinde karşılaştıkları zorlukları, yaşadıkları kaygı ve stresi artırabiliyor. Biz de bu yazımızda emzirmeyle ilgili yaygın mitleri ve gerçeklerini ele almak istedik.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Mit 1: Kafein tüketemezsiniz

Gerçek: Günde 300 mg’a kadar kafein (yaklaşık 2-3 fincan kahve) genellikle güvenli kabul edilir. Bunun sebebi, kafeinin anne sütüne çok az miktarda, yaklaşık %1 kadar geçmesidir. Ancak, bazı bebekler kafeine karşı daha hassas olabilir. Eğer bebeğinizde huzursuzluk veya uyku sorunları gibi problemlere yol açıyorsa, o zaman kahve tüketiminizi sınırlandırmanızda ve doktorunuza danışmanızda fayda var.

Mit 2: Emzirmek, kilo vermenizi sağlar

Gerçek: Bazı annelerde emzirme, kilo vermeye neden olsa bu durum herkes için geçerli değil. Aksine emzirme yaklaşık 500 kaloriye kadar ek kalori gerektirdiği için, kilo alınmasına da neden olabilir. Ancak, her annenin metabolizması farklıdır ve kilo verme/alma hızı değişiklik gösterebilir. Önemli olan sağlıklı ve dengeli beslenme ile hem annenin hem de bebeğin ihtiyaçlarının karşılanabilmesidir.

Mit 3: Bazı yiyeceklerden kaçınmalısınız

Gerçek: Eğer sizde veya bebeğinizde herhangi bir gıdaya karşı özel bir hassasiyet durumu yoksa, yedikleriniz bebeğinizi olumsuz etkilemeyecektir. Hatta araştırmalar, hamilelik ve emzirme döneminde annenin olabildiğince çeşitli yiyeceklerle beslenmesinin bebeklerin ileriki yaşlarında yemek konusunda daha az seçici olduklarına dikkat çekiyor.

Mit 4: Belirli yiyecekler süt üretimini artırır

Gerçek: Yapılan çalışmalar ve uzman görüşlerine göre, belli başı birtakım besinlerin, süt üretimini artırdığına dair kanıtlar yeterli değildir. Süt üretimini etkileyen yeterli kalori ve su tüketimidir. Bu nedenle, tek bir besin veya besin grubuna yönelmek yerine sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenmeye odaklanmak emzirme sürecinde çok daha önemlidir.

Mit 5: Hastayken emziremezsiniz

Gerçek: Emziren anneler, hastayken kendilerini pek iyi hissetmeseler de bebeklerini emzirmelerinin zararlı bir yanı olduğu bulunmamıştır, aksine hastayken emzirmenin birtakım faydaları olduğunu da ortaya çıkarılmıştır. Anne sütü, bebeği hastalıklardan koruyacak ve bağışıklığını güçlendirmeye yardımcı olacak antikorlar içerdiği için hastayken emzirmek güvenli olmanın ötesinde uzmanlar tarafından da önerilen bir davranıştır.

Mit 6: Emzirmek acı verir

Gerçek: Özellikle emzirme sürecinin başlangıcında pek çok anne emzirmenin kendisinin acı verici olduğu yanılgısına kapılabilir. Oysa ki yanlış tutuş, doğru pozisyonu bulamama, enfeksiyon, yara ve benzeri gibi birtakım durumlar emzirirken acı duyulmasına neden olabilir, acıyı veren emzirmenin kendisi değildir. Doğru ve konforlu bir emzirme için destek almak ve uzman görüşlerine başvurmak önemlidir.

Mit 7: Emzirmek göğüslerin sarkmasına neden olur

Gerçek: Göğüs sarkması genellikle genetik, yaş ve hamilelik sayısından kaynaklanmaktadır, emzirmekten değil. Hamilelik sırasında kilo alımı, çoğul gebelik ya da çeşitli genetik değişkenler göğüslerin şeklini etkileyen faktörlerden birkaçı olsa da emzirme göğüslerin sarkmasına neden olmamaktadır. Ancak uzmanlar yine de göğüslerinden rahatsız olanlar için birtakım göğüs egzersizleri ile bu durumun değiştirebileceğine dikkat çekmekte.

Mit 8: Emzirmek kolay ve doğaldır

Gerçek: Emzirmek öğrenilen bir beceridir ve pratik gerektirir. Emzirme danışmanlarından veya kadın doğum uzmanı doktorlardan bu konuda destek ve bilgi almak fayda sağlayabilir. Emzirme kurslarına katılmak da annenin emzirme deneyimini kolaylaştırıcı olabilir.

Mit 9: İşe dönerken emzirmeyi bırakmak gerekir

Gerçek: İşe döndüğünüzde süt sağarak emzirmeye devam edebilirsiniz. Ayrıca yasal olarak belirlenen haklarınızdan faydalanarak süt izni, erken çıkış gibi durumları, bebeğinizin beslenmesini ve emzirme sürecinizi yönetmek için uyarlayabilirsiniz.

Mit 10: Doğumdan hemen sonra emzirmeye başlamazsanız başarılı olamazsınız

Gerçek: Doğumdan ilk 60 dakika emzirme için ideal olsa ve ‘golden hour’ (altın saat) olarak tanımlansa da, çeşitli nedenlerle bu mümkün olmadığında, anne-bebek birlikteliği sağlandığında daha sonrasında da emzirmeye başlanabilir. İlk saatler sonrası da başarılı bir emzirme mümkündür.

Mit 11: Hazır mama kullanamazsınız

Gerçek: Amerikan Pediatri Akademisi, ilk altı ay sadece anne sütü öneriyor olsa da emzirme sürecini desteklemek veya bebeğin beslenmesini sağlamak için mama vermek de ideal bir çözüm olarak görülür. Mama, doğrudan anne sütünün yerini almasa da besleyici bir alternatiftir ve özellikle anne sütü ile birlikte kullanıldığında bebeğin yeterli beslenmesi için tamamlayıcı etki yaratabilir. Bunun için uzman görüşlerine başvurmak doğru olacaktır.

Mit 12: Emziren birçok kadın yeterince süt üretemez

Gerçek: Emziren annelerin çoğunda yeterli süt üretimi olmadığına dair yanlış ve yaygın bir kanı olsa da çoğu emziren anne yeteri kadar süt üretebilmektedir. Zaman zaman çeşitli nedenlere bağlı olarak süt üretimi yetersiz kalabilir, ancak doğru teknik ve yaklaşımlarla süt üretiminin artması desteklenebilir.

Mit 13: Emzirirken hiçbir ilaç kullanamazsınız

Gerçek: Çoğu ilaç, anne sütüne çok az geçer ve genellikle bebek açısından bir zarar teşkil etmez. Ve artık pek çok ilaç, emziren anneler için de güvenlidir. Ancak emzirme sırasında ilaç kullanmadan önce mutlaka bir doktora danışılmalı, reçetesiz ilaç kullanılmamalıdır.

Sonuç olarak, emzirmeye dair yanlış bilinen gerçeklerin doğrusunu öğrenmek özellikle yeni annelerin emzirme sürecinde karşılaştıkları stres ve kaygıyı azaltabilir ve daha rahat, güvenli ve emin bir deneyim yaşamalarına yardımcı olabilir. Öte yandan, emzirme süreci boyunda profesyonel destek almak da süreci daha keyifli ve stressiz hale getirebilir. Unutulmamalıdır ki; her anne ve bebek farklıdır, en iyi yol annenin ve bebeğin ihtiyaçlarına en uygun olanıdır.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Kaynak: wellandgood

İlginizi çekebilir: Yeni anne olmuş birini desteklemek için ne yapabilirsiniz?

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!