X

Empatların özellikleri: Empat olup olmadığınızı anlamanın yolları ve empat testi

Mekanların, içinde bulunduğunuz grupların ya da çeşitli özelliklerdeki insanların enerjisinden etkilendiğinizi hissediyor musunuz? Yakın çevrenizdeki insanların kaygı ve üzüntü gibi çok yoğun duygularını kendi sinir sisteminizde duyumsadığınız zamanlar oluyor mu? Tek başınıza kalmak ve deşarj olmak için fırsat yaratamadığınız zamanlarda kendinizi fazlasıyla tükenmiş ve yorgun hissediyor musunuz? Olayları ve durumları diğer insanların perspektifinden görmek sizin için çocuk oyuncağı mı? Dinlediğiniz bir müzik, bir film sahnesi, bir kitap alıntısı, içten paylaşılan bir söz ya da dünyadaki adaletsizlik sizi ağlatacak kadar duygulandırabiliyor mu? Bu soruların büyük bir çoğunluğuna cevabınız ‘Evet’se bulunduğunuz ortamdaki duyguları sünger gibi içine çeken bir empat olabilirsiniz. Bu yazımız, soruların cevapları konusunda pek emin olmayanlara ve ‘empatların özellikleri’ni merak edenler için…

Empatların özellikleri

Empat olarak bilinen insanlar sadece kendi enerji alanlarını ve duygularını değil, çevrelerindeki kişilerin enerjilerini ve duygularını anlayarak onlarla aynı ‘enerji düzeyine’ kolaylıkla geçiş yapabiliyorlar. Dış çevreyle son derece kolay uyumlanabilen empatların diğer insanları anlamak konusundaki yetenekleri ve hassasiyetleri şaşırtıcı derecede iyi olsa da, bu hassasiyet onları zorlayıcı duygulara karşı çok daha duyarlı hale getirebiliyor. Peki, empati yeteneği gelişmiş olan her insana ‘empat’ demek doğru mu? Empat olup olmadığınızı nasıl anlarsınız? Empatların özellikleri nelerdir? Empat olan insanlar hangi konularda diğer insanlara göre daha hassas ve duyarlıdır? Gelin, empat olup olmadığınızı nasıl anlayabileceğinize ve ‘empatların ortak özellikleri’ne biraz daha yakından bakalım.

1. Enerjileri yüksek, dinleme becerileri gelişmiştir

Empatları diğer insanlardan ayıran en önemli özelliklerden biri, dışarıdan bakıldığında enerjilerinin asla tükenmiyor gibi görünmesidir. Her davete katılır, buluşma teklifelerini genelde geri çevirmezler. Davet edildikleri her ortamda fiziksel olarak bulunmalarının yanı sıra, bol bol sosyalleşirler ve iletişim içinde oldukları insanları da bitmek tükenmek bilmeyen dikkatle dinlerler. Empatların dinleme ve karşılarındaki insanların duygularını kendileri de deneyimle özellikleri son derece yorucu olduğu için, enerjilerini geri toplamak için sosyalleşmedikleri zamanlarda yalnız kalıp enerji toplamaya ihtiyaçları vardır. Bu yüzden iki sosyalleşmeleri arasında mutlaka yalnız kalabilecekleri zamanlar yaratırlar ve tek başlarına kaldıkları bu süreçte telefon, internet, sosyal medya gibi uzaktan iletişim araçlarında aktif görünmezler.   

2. Dış uyaranlara karşı algıları açıktır

Empatların algıları oldukça açıktır ve bulundukları ortamlarda diğer insanların söylediklerine, yaptıklarına, hissettiklerine karşı inanılması güç derecede yoğun bir duyarlılık gösterirler. Sadece bireysel olarak değil, kalabalık yerlerde de bulundukları ortamın enerjisini anında algılayıp bu enerjiden etkilenirler. Empatların algıları konusundaki bu hassasiyeti nedeniyle, fazla uyarana maruz kalmaları, yoğun duygusal deneyimler yaşamaları ve enerjilerinin yüksek olduğu herhangi bir etkileşime girmeleri sonrasında sinir sistemlerinin tekrar dengeye gelmesi için sessiz ve sakin aktivitelerle meşgul olmalarını gerektirir. Bu nedenle sosyalleştikten ya da dışarıda fazla vakit geçirdikten sonra evde kitap okumak, hobileriyle ilgilenmek ya da meditasyon yapmak gibi daha az uyarıcı aktivitelerle ilgilenirler.

3. Çevrelerindeki insanlara ‘hayır’ demekte ve sınır çizmekte zorlanabilirler

Empatların diğer insanların enerjileriyle uyumlanma davranışları bilinçli ve farkında olarak değil, otomatik olarak gerçekleşen bir eylemdir. Ve çoğu zaman, duygu girdaplarının içine farkında olmadan çekilebilir, diğer insanların duygularını adeta o duygu kendilerine aitmiş gibi deneyimleyebilirler. Empatların yüksek empati becerileri diğer insanları anlamaları ve problemlerine olabilecek en etkili çözümleri üretebilmeleri konusunda son derece faydalı olsa da, olayları objektif bir bakış açısıyla değerlendirmelerine ve tarafsız bir gözle yorumlamalarına da aynı ölçüde engel olabilir. Bu nedenle empatlar sınır çizme ve yoğun duyguların kendilerine zarar verdiğini hissettikleri noktada etkileşimde oldukları kişilerden uzaklaşabilme becerileri konusunda diğer insanlara kıyasla ekstra çaba göstermeleri gerekir.

4. Şefkat ve ilgi dolu bir karaktere sahiptirler

Empatların karşılarındaki insanların olumlu ya da olumsuz duygularını adeta kendilerileri deneyimliyor gibi yaşıyor olmaları, onları diğer insanlara karşı sevgi, şefkat ve ilgi dolu kılar. Empatlar karşı tarafın duygularını o kadar yoğun hissedebilir ki, tükenmişlik yaşamamak için kendileriyle tekrar nasıl bağlantı kurabileceklerini ve kendilerini nasıl destekleyeceklerini öğrenmeleri gerekir. Başkalarına verdikleri sevgiyi, ilgiyi ve şefkati kendilerine de gösteremediklerinde, tükenmiş hissetmeleri kaçınılmazdır. Empati kurmanın dozunu kaçırdıklarında, yani karşılarındaki insanı kendilerinden daha fazla önemsediklerinde, kendilerine karşı acımasız ve yargılayıcı olabilirler.

Empatların ruh sağlıklarını koruyabilmeleri için, diğer insanların duygularını anlamanın, bu duyguların sorumluluğunu almak anlamına gelmediğini çok iyi anlamaları gerekir.

5. Yakın ve samimi ilişkiler kurmakta zorlanabilirler

Empatlar karşılarındaki insanların duygularını sünger gibi çektikleri için, ilişki çok daha yakın hale geldikçe, karşılarındaki insanları daha yakından tanıdıkça ve onların hayatları hakkında daha fazla şey öğrendikçe deneyimledikleri duyguların yoğunluğu da giderek artar. Bu duygu yoğunluğuna fazla maruz kalmak, ilişkilerinde çok yakın ve samimi olmaktan kaçınmalarına neden olabilir. Özellikle romantik ilişkilerinde yakınlık kurmaları daha da zorlayıcı hale gelebilir. Çok fazla yakın arkadaşları yoktur, olanlarla da çok sık bir arada olmaktan kaçınabilirler. Çok fazla konuşmak ya da dokunmak zorunda kaldıklarında, uzun bir süre tek başlarına kalmak isteyebilirler.

6. Sosyal ortamlarında herkesin derdini anlattığı ‘Güzin Abla’ rolünü üstlenirler

Duyarlı ve empati duygusu gelişmiş olan empatların en öne çıkan özelliği çok iyi bir dinleyici olmalarıdır. Bu yüzden sevdikleri insanları destekleriyle kolayca rahatlatabilir ve zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olabilirler. Ancak sosyal ilişkilerinde sürekli ‘dert dinleyen’ rolü üstlenmek kendi sıkıntılarını ve duygularını paylaşmalarına engel olacağı için, zamanla tükenmelerine ve sosyal ilişkilerini sağlıklı şekilde sürdürememelerine neden olabilir. Empatlar sınır koymakta zorlandıklarında, manipülasyona ve toksik davranışlara karşı daha savunmasız olabilir.

7. Tartışmadan ve çatışmadan kaçınırlar

Çatışmadan, anlaşmazlıklardan ve tartışmalardan aktif olarak kaçınıyorsanız, empat olabilirsiniz. Empatlar, karşı tarafın ne hissettiğini çok iyi anlayabildikleri için bir anlaşmazlık yaşamaları durumunda karşılarındaki insanları nasıl incitebileceklerini de çok iyi bilirler. Dolaısıyla, küçük bir öfkeyle karşı tarafa zarar verme ihtimallerine karşın kavga etmekten ve tartışmaya girmekten mümkün olabildiğince kaçınmaya çalışırlar. Tartışmalar sırasında sadece kendi duygu ve tepkileriyle değil, karşı tarafın da duygu ve tepkileriyle meşgul oldukları için küçücük tartışmalar bile büyük kavgalara dönüşebilir.

8. Bedensel duyumsamaları ve duyuları gelişmiştir

Bazı empatların duygusal ve enerjisel hassasiyetleri beden duyumsamaları konusunda da geçerlidir. Alkol ya da kafein gibi uyarıcılar tükettiklerinde, diğer insanlardan daha fazla etkilenebilirler. Benzer şekilde, ortam ısısındaki değişimlere ya da çevreseki seslere karşı daha hassastırlar. Her empatın çevresel uyaranlara karşı bedensel hassasiyeti farklılık gösterebilir. Bazı empatlar yaşamları boyunca hiçbir hassasiyetlerinin olmadığı seslere ya da kokulara karşı dönemsel bir hassasiyete sahip olabilirken, bazı empatlar uzun süre yüksek yoğunluklu uyarım yaşamalarına sebep olan uyarıcılara karşı zamanla tolerans geliştirebilirler. Ancak yine de, dış dünyayı algılama araçları olan 5 duyuları, diğer insanlara göre çok daha duyarlı ve hassastır.

9. Bulundukları fiziksel ortamlardaki düzenlemeler enerji seviyelerini etkiler

Empatların büyük bir çoğunluğu uyaranların az olduğu, temiz ve düzenli ortamlarda zaman geçirmeyi tercih eder. Rahatlatıcı sesler, estetik duygularını harekete geçiren objeler, minimal dekorasyonlar ve canlı bitkiler empatların hassas olan sistemlerini düzenlemelerine yardımcı olur. Bulundukları ortamın sessiz, sakin ve huzurlu olması, ortamın enerjisini daha iyi duyumsamalarına ve diğer insanların algılayamadıkları şeyleri algılamalarına alan açar. Eğer siz de bulunduğunuz ortamdaki fiziksel koşullar konusunda seçiciyseniz, temizliğe ve düzene dikkat ediyorsanız empat hassasiyetine sahip olabilirsiniz.

10. Dünyayı eşsiz bir perspektiften görürler

Yaşadıkları dünyayı diğer insanların gözünden görmek gibi oldukça özel bir beceriye sahip empatlar için kurdukları her etkileşim, repertuvarlarına yeni bir bakış açısı eklemek anlamına gelir. Bu nedenle empatlar kimsenin göremediği detayları görmek, kimsenin anlayamadığı konuları anlamak ve olaylar arasında bağlantılar kurmak konusunda eşsiz bir vizyona sahiptirler. Empatlar bu yetenekleri nedeniyle, duygularını ifade etmek için yeterince alan bulamadıklarında yaratıcılıklarını ve duyarlılıklarını kaybedebilirler.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, tüm bu özellikleri taşıyor olmanız empat olduğunuzun göstergesi olabileceği gibi, empati duygusu fazla gelişmiş olan her insana empat demek de mümkün değil. Empati duygunuzun ne kadar geliştiğini ve nasıl bir empat olduğunuzu görmek için buraya tıklayarak empat testini çözebilirsiniz. Testin Türkçesi içinse Psikolojitestleri.com tarafından hazırlanmış olan empati testini çözebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Yeryüzünün denge merkezi “empat”lar ve 10 adımda empatları tanıma kılavuzu

Kaynaklar: Mind Body Green, Healthline, Very Well Mind, Healthline, Psychologia, Psikolojitestleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale