dummy

Emekçi kadınlara: Dayanıklı olmak için şefkatle yaklaşmaktan vazgeçmeyin

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne dair birkaç şey paylaşmak istedim. Bugünü kutlamaya elim gitmiyor benim. Ortalık kadına şiddet hikayeleri ile doluyken. Öte yandan öyle güzel, öyle ilham verici, öyle küllerinden doğmuş kadın hikayeleri var ki, kadının üretkenliğinin, aklının, gönlünün, masumiyetinin, naifliğinin, güzelliğinin yansıması bu hikayeler… O hikayeleri hep beraber yaratmaya devam edelim istiyorum.

dummydummy

Ben kadının içindeki o muhteşem güce inanıyorum. “Resilience” kelimesi vardır İngilizce’de. Dayanıklılık diye direkt tercüme edilir. Yılmazlık, hacı yatmazlık, dirayet, tüm olumsuzluklara rağmen güçlü olmayı temsil eder. Ve artık kurumlar bu kelimeye sahip çıkıp herkesten bu yetkinliği arar oldular. Yöneticin mobing mi yapıyor, aaaa yılmazlık sergilemelisin. Dayanıklı olmalısın! Ağır hedefler altında eziliyor musun, aaaa dayanıklı olmalısın. İş-özel yaşam dengesi şaştı, çocuklar, eş, iş üçgeninde dengeyi bulamıyor musun, aaa olmaz dayanıklı olmalısın.  Kendine vakit ayıramadığın için depresyonda mısın, aaa olmaz dayanıklı olmalısın.

Şu an dünya üzerinde birçok kadın, birçok dertle, problemle, sorunla baş etmeye çalışıyor eminim. Hiçbir formül, herkese çare olabilecek türden değil. Yıllarca “Duygusal Dayanıklılık” konusunda eğitimler verdim ve söyleşiler yaptım. “Ayağa kalk ve devam et” demekle olmadığını biliyorum. Önümüzde hep güçlü kadın örnekleri oldu ve hatta bunlardan biri de benim. Kendi hayatımın içinden de bolca örnekler vererek bu yetkinliği biraz desteklemeye çalıştım, tabii ki Pozitif Psikoloji bilimini arkama alarak. Toksik pozitiflikten bahsetmiyorum. Kimseye boş hayal ya da pembe bir dünya vaat etmiyorum, herkese uyacak bir formül vermiyorum. Herkesin derdi kendine has ve kendine gerçek. Pozitifi Psikoloji de aslında asla bardağın sadece dolu tarafını işaret etmez. “Olanı gör” der, tüm gerçekliğiyle.

Ben sizlere bugün inandığım bir kaç görüşün altını çizerek, sizlere bir şeyleri hatırlatmak  istedim. Her nerede ne yaşıyorsanız, olanı görün; tüm gerçekliğiyle, çıplaklığıyla. Sizi acıtan, zorlayan tüm yönleriyle. Bu zorlukların içinden geçerken insan, kendini güçsüz, çaresiz, yıpranmış, yetersiz hissedebilir. Elinizi tutacak, sizi nötr dinleyecek bir yardım eli arayın. Bulamadıysanız lütfen bir elinizi diğer eliniz tutsun. O acının içinden bir an için çıkıp dışardan izleyin yaşadığınız her ne ise. Ve ne olur bunun geçici olduğunu düşünün. Geçecek. Ve ne olur, tek odağınız, çıkış yolunda olsun. Bu süreçten nasıl çıkarım,  nasıl umutlanırım, nasıl güçlenirim, nasıl toparlarım? Bu soruların versiyonlarıyla düşünmeye başlayın, daha şefkatli bir alanda. Resilience, düşmemek veya duyguların hiç yıpranmaması, zorlanmaması değildir. Tabii ki düşeriz, tabi ki incinebiliriz ama önemli olan o yıpratıcı alandan, şefkatli alana daha hızlı geçebilmek.

Çok çok inandığım bir gerçek daha var. Kadın, önce kendine bakmalı. Kendi değerini kendi bilmeli. Hangi durumda olursa olsun. Mücadele edecek güce, akla ve yüreğe sahip çünkü KADIN. Unutturulduysa, hatırlatmaya el vermeli. Mücadelesi, bilgisi olsun, emeği olsun. Kendi sonsuz potansiyelinin farkında, sahip olduğu gücü̈ nezaketle kudrete dönüştüren, KADIN olmanın mutluluğunu, gururunu her hücresinde hisseden ve toplumu dönüştüren, geliştiren daha bilinçli KADINLAR olmak adına el/akıl/gönül birliği yapmaya davet ediyorum bizi.

Bu günü kutlamaktan öte daha çok düşünme/güçlenme/güçlendirme vesilesi olarak görüyorum.

Hayatımdaki tüm özel kadınlar iyi ki varsınız. İyi ki varız. Emekçi kadınlar günümüz kutlu olsun. Emeğimizle daha güzel bir dünyayı yine bizler yaratacağız.

İlginizi çekebilir: İyimserlik her zaman işe yarar mı: İyimserlik penceresinden ne zaman bakalım, ne zaman bakmayalım?

Fatma Yıldız: Merhaba, yetişkin eğitimi alanında lisans ve yüksek lisans okudum. ICF onaylı dünyanın en büyük koçluk okullarından Erickson International School’dan tüm koçluk eğitimlerimi ve NLP Practitioner ile NLP Master programlarını tamamladım. ICF (Uluslararası Koçluk Federasyonu) PCC seviyesi usta koçlarından biriyim. Şu an ağırlıkta yönetici ve takım koçluğu yapıyorum. Bununla beraber doğa ve yeni yerler görme tutkunu, çiçek, deniz, ağaç sevdalısı, hayvan dostu, kedi annesi ve yaşama coşkuyla bağlı biriyim. 2007-2008 yıllarında ağır bir kolon kanseri tedavisi gördüm. Sonrası hayatımın yeni bir dönemi başladı. Yaşam sanatını hakkıyla icra etmeye çalışıyor, tüm bilgi, beceri ve deneyimlerimi birçok kanalla insanlara ulaştırmaya çalışıyorum. Stres Yönetimi, Resilience, Yaşamı Güzelleştirmek, Potansiyelini Keşfet konularında programlar yaparken, iş dünyasını iyileştirmek ve insan odaklı hale getirmek için çalışmalar yapıyorum. Benimle ilgili detay bilgilere buradan ulaşabilirsiniz. https://www.fatmayildiz.com/hakkimda/

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp