Elinden geleni yaptıktan sonra istemeye başla
Kadercilik üzerine birçok inanç var. Herkes bir ucundan tutmuş ona inanıyor. Kimsenin inancını değiştirecek değilim, benimkini paylaşıyorum, o kadar.
Küçüktüm, bilge adam bana “Allah’tan iste o verir” dedi. Oh, harika dedim ve ders çalışmayı kestim. Dua etmeye başladım, hem de her gece. Uzun sürmedi ki notlarım baş aşağıya gitmeye başlamıştı. Bilge adamı tekrar gördüğümde şikayetimi dile getirdim. Allah’ın benim istediklerimi vermediğini söyledim. İşte o zaman ağzından baklayı çıkarttı: “Allah sadece elinden geleni yapanların isteğini yerine getirir.”
Madem öyle artık elimden geleni yapacaktım. Yaptım, dersimi çalıştım, ödevlerimi yaptım. Hatta “Elinden gelenin hepsini yaptın mi Metin?” diye kendime sorduğumda eksikler varsa geri dönüp onları da hallettim. Sonra ne mi oldu? Harikalar oldu, notlarım anında yükseldi. Evet, aynen öyle, neredeyse komik. Allah cidden yardım ediyor muydu, yoksa ben zaten gerekeni yapmış mıydım?
Her şey o kadar basit değilmiş. İleriki senelerde farklı tecrübelerim oldu. Sonuç olarak inandım ki bir enerji var, bir inanç, Allah veya başka bir isim fark etmez. Elinden geleni yaptığın zaman, doğru yolda gittiğin zaman senin önünü açıyor. Sana istediğini veriyor. Yardım ediyor. Bir şekilde aradığını buluyorsun. Ama nerede istemeye başlayacağımı artık öğrenmiş oldum. Elinden geleni yaptıktan sonra… Buna emin olduktan sonra…
Bazılarımız işin başından “Allah verir” derler. Spor yapmadan, yediğine içtiğine ve uykusuna bakmadan sağlık ummak Allah’ın enerjisini sizin için boşuna sarf etmesi demektir ki bu pek adil değil. Çalışmadan zengin olmak da yok. Elinden geleni yapanların istediklerine erişemediğini de görmedim. İşte o zaman Allah da bir el veriyor, o da iteliyor biraz. Ama yan gel de yat, dile Allah’tan versin, yok öyle şey. Olmuyor, çok denedim .
Tembeller dikkat !
Allah çalışkanları seviyor. Tembelleri sevmiyor.
Tembeller kıskanıyor, kısa yol arıyor, çalıyor, çırpıyor. Elde ettiği başarı gibi gözükse bile aldanmayın. Evren bu kısa-yol-tembellerini hiç sevmez ve onları cezalandırır. Ceza da normalden daha ağırdır. Önce güzelliklere alıştırır, sonra da mutlaka elinden alır. Alışmış bir kişinin oyuncağının elinden alınmasının nasıl ağır bir ceza olduğunu tahmin edebilirsiniz. Yanlış yollarla elde edilen servetlerin hepsi bir gün yok olacaktır. İşte o zaman çekilecek acının tanımı yoktur.
Siz siz olun, doğru yoldan çıkmayın. Elinizden geleni yapın, sonra da Allah’tan tamamlamasını isteyin, söz veriyorum yapacaktır. İyi tanırım, şaşmaz. Güvenenin, inananın işini daha önce görüyor, bunu da dip not olarak alın.
Kaderi kısmeti bıraktım, ensemi kalınlaştırdım. Atam da öyle söylemiş: “Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur”