X

Eliminasyonun çok bilinmeyen 10 faydası

Yaşadığınız fiziksel, ruhsal, zihinsel sorunların hiç aklınıza gelmeyen bir besin veya besin grubundan olabileceğini hiç düşündünüz mü?

“Yaz kapıdan baktırır eliminasyon yaptırır.” deyip de sorununuzun sadece kilo olduğunu düşünüyorsanız, sonrasında hissettiğiniz bedenen , zihnen, ruhen rahatlamanın ardından tekrarı konuşalım 🙂 Eliminasyon; sindirim sisteminizi rahatlatıyorken enerjinizi sindirmeye değil, iyileşmeye ve yenilenmeye harcamak için bir formül veriyor bize. Kilo alma ve verememe dışında başka sıkıntılarınızın kaynağını aramaya yönlendiriyor. Mesela:

  • Hormonal dengesizlikler
  • Sindirim sorunları
  • Kilo alma kilo verememe
  • Düşük enerji
  • Depresyon
  • Cilt sorunları, kaşıntı, sarkma
  • Eklem- kas ağrıları
  • Unutkanlık

Pre menopoz sürecimde tüm bu sıkıntıların bazılarını iliklerime kadar hissettim, bazıları canımı daha az acıttı. Yaşam tarzımı tekrar düzenlerken eliminasyon yapmaya karar verdiğimde yememem gereken listede, iyi listede olduğundan daha fazla yiyecek varmış gibi hissettim. Hadi gluten, süt ürünleri, hazır gıdalar, asitli içecekler tamam da kaçınmam gerekenlere bakınca itiraf edeyim, kısıtlayıcı diyetleri pek sevmeyen ben ‘ah kesin aç kalıp mutsuz olacağım’ diye düşünüp dertlenmiştim.

Oysa şimdi rahatlıkla 3 günde 3 kilo verdiren diyetlerle eliminasyonun aynı olmadığını söyleyebilirim. Eliminasyon beslenme programında öncelikli olarak kalorisi yüksek besinler değil, olası alerjik besinler, anti-inflamatuar besinler, olası intolerans kaynağı besinler, olası histamin kaynağı besinler kesiliyor. Bu süreçte bazı yiyecekleri tabağımızdan çıkartırken vücudumuzdan gelen sinyalleri de okumaya başlıyoruz.

ANCAK!! Vücudun en güçlü organı beyin. Beynin tembel ve bencil olduğunu da unutmayalım 🙂 Sizi sürekli vazgeçirmeye, gerekliliğini sorgulamaya yöneltir. Aman diyeyim, dikkatli olun patron kim gösterin. Kolay mı? Ne kolay ki? HER ŞEY KOLAY OLANA KADAR ZORDUR. Yaşama yeni alışkanlıklar eklemek için çaba- istek ve azim gerektiğini biliyorsunuz.

Emmanuel Kant’ın motive edici bir sözü var,’ Hayatın güçlüklerine karşı 3 hediye verilmiş. Ümit, uyku ve gülmek.’ Lütfen 3’ünü de eliminasyonunuza katın.

 15 ile 21 gün devam ettiğinizde bağırsak haritanızı da beyin haritanızı da değiştirmeye başlarsınız. BİLMELİSİNİZ Kİ: Bağırsak kendini 2-4 günde yeniler. Bir hafta içinde bağırsaklarınızdaki zararlı hücreler yıkılır, yeni sağlıklı hücreler üremeye başlar. Bağışıklık sisteminin % 70’i bağırsaklarda gerçekleştiğinden oradaki bir sorun rahatsızlıklara karşı direncinizi katlanarak arttırır. Yine serotonin hormonunun % 95 i bağırsaklarımızda üretiliyorsa, mutluluğumuzun -aslında mutsuzluğumuzun sebebi- yine bağırsak sağlığımızı göz ardı etmemizden olabilir.

Eliminasyon yaparken eğer pre menopoz/menopoz dönemindeyseniz biraz daha farklı bir yol izlememiz gerektiğini düşünüyorum. Dalgalanan hormonlarınızı beslemek önceliğiniz olmalı. Etkisini arttırmak için sirkadiyen ritme uygun saatlerde güneşi takip ederek yemenizi öneriyorum .

Menopoza iyi gelen eliminasyon, eliminasyonun bir üst sürümü diyebiliriz. Menopozal eliminasyonda ilave ettiğiniz bazı besinler gündelik yaşamınızı zorlaştıran, hayat kalitenizi düşüren, ruh sağlığınızı etkileyen, 40 yaşından itibaren dengesizleşmeye başlayan hormonların olumsuz etkilerini azaltır.

Mesela keten tohumu, çok kuvvetli bir östrojen kaynağı. Ancak keten tohumunun tüm şifası içinde gizli. O sebeple günde 1 yemek kaşığı keten tohumunu ya 1 kahve fincanı su içinde 15 dakika bekleterek jelleştirip kullanalım ya da öğüterek veya havanda döverek iyice parçalayalım. Bütün halde tükettiğinizde iyice çiğnemediğinizden öğütülmeden mideye geçer, mide öz suyu tohumu tam olarak parçalayamadığında büyük bir kısmı şifasını veremeden dışkı yoluyla direk atılır.

Menopozal Eliminasyonun tahmin etmediğim bazı olumlu katkıları oldu:

  1. Neredeyse başladığımın 3. günü şişkinliklerim belirgin bir biçimde azaldı.
  2. Cildim parlaklaşmaya başladı.
  3. Daha yorgun olacağımı düşünürken sabah çok enerjik kalkıp gün boyu da öyle devam ettim.
  4. Kilo vermem için aç gezmek gerekmiyormuş. Doğru besini ne zaman yediğim , ne kadar yediğimden daha önemliymiş.
  5. Yemek planı yapmak, yiyeceklerimi önceden organize etmek, yaşantımın diğer alanlarında da daha disiplinli olmama yardımcı oldu.
  6. Su, su, su mutluluğumun kaynağı oldu.
  7. Sağlıklı olsa da sık sık atıştırmalıklara başvuruyormuşum, bunu fark ettim. Şimdi menopozal eliminasyonu bıraksam da doyana kadar güzelce yiyorum ve öğünler arası atıştırmıyorum.
  8. Bir olumlu değişiklik birçok olumlu değişikliğe yol açtı. Sadece kadınsal hormonlar değil stres ve uyku hormonlarım da dengelendi.
  9. Menopozal eliminasyon süreci kadar tanıtım sürecinin de önemli olduğunu gördüm. Her yeni besini ayrı ayrı tanıtırken bedenimi iyi dinlemeyi öğrendim. Şimdi her yemekten sonra 15 dakika kendime zaman tanıyıp iyi gelip gelmediğine bakıyorum.
  10. Beslenmemde yaptığım olumlu değişiklikler doğal bir etki yaratarak daha fazla egzersiz yapmam, kişisel bakımım için daha fazla zaman ayırmam ve her günden keyif almam için bana ilham verdi.

Eliminasyon Yemek Planı sürecinde son tavsiyem; sadece besinleri değil iyi gelmeyen kişi, durum ve davranışları da eleyin.

Web sayfam www.pelinbilgic.com ‘da ‘’Pelin’le Menopozal Eliminasyon’’ eğitimimdeki video ve dosyamda kapsamlı olarak içinde bulunduğunuz durumu olumluya dönüştürücü bilgi ve öneriler bulacaksınız.

İlginizi çekebilir: Pozitif düşünce, pozitif davranışı beraberinde getirir

Pelin Bozkurt Bilgic: Well-being Şef ve Well-being Uzmanı Pelin Bozkurt Bilgiç’in ortaokul yıllarından beri yemek yapmak ve sunmakla ilgili amatör heyecanı uzun yıllar devam etti. Mutfakta geçirdiği keyifli saatler sonrasında hobi olarak başlayan yolculuk, bir süre sonra hayatının büyük bir kısmını kaplar oldu. Sağlıklı ve dengeli beslenme ile kendi yaşamında bütünlüğü yakalayan Pelin Bozkurt Bilgiç, hayatı boyunca edindiği bilgileri hazırladığı eğitimler, seminerler, kitaplar ve TV programları ile paylaşmaktadır. Yakaladığı ve deneyimlediği bütünlüğü özellikle konuklarını geleneksel anlamış içinde ancak modern tariflerle ağırlamak adına ‘Sağlıklı Misafir Sofram’ yemek kitabını çıkardı. Sosyal medyada çok aktif olan Pelin Bozkurt Bilgiç’in Bizim Ev Tv’de ‘Pelin’le Lezzetli Sofralar’ isimli yemek programı bulunmakta ve sıklık başka programlara konuk olarak katılmaktadır. Hedefi; insanların diyet stresinden uzaklaşıp sağlıklı ve Holistik bakış açısı ile kadim bilgilerin ışığı altında yeni ve sürdürülebilir yaşam modeli ile yeme hijyeni ve günlük ritüellerin önemini anlatmak ve yaymaktır. Şişli Terakki Lisesi ardından İ.Ü İletişim Fakültesi’nde okuyan Pelin Bilgiç, ikinci kariyerini ise; sadece fiziksel beslenme değil, bütünsel yaşamı da besleyen farklı alanlarda birbirini destekleyen eğitimlerle ilerletti. Çok değerli hocalardan sağlık-beslenme-yaşam döngüsünü araştıran Cornell Ü. Nutrition and Healthy Living eğitimini almıştır. Okan Üniversitesi Öğretim Görevlisi, Wellbeing Derneği Yönetim Kurulu Üyesidir. Aldığı diğer eğitimler arasında: Deepak Chopra Ayurvedik Yoga ve meditasyon Terapisti Eğitimi, Wellbeing Uzmanlığı Eğitimi (Ebru Şinik), Biruni Ü.Aromaterapi ve Fitoterapi Eğitimi, Bach Çiçekleri Terapisi (Güner Yaman), Biointegratif Nefes Terapistliği Eğitimi (Dr.Ömer Önder), Fonksiyonel Yaşam Sağlık Koçluğu Eğitimi (Mehmet Mahir Atasoy), Burnell 3. Age Woman Enstitüsü Eğitimi, Well-Aging Beslenme koçluğu Eğitimi (Prf Dr Pelin Arıbal), Neurocoaching ICF onaylı Koçluk Eğitimi (Sinan Canan) ve Mindfullness Stres Yönetimi (Prof Dr.Zümra Atalay) yer almaktadır.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale