İnsanlar olumsuz yorum, eleştiri ve onaylanmama durumundan hoşlanmazlar. Ancak eleştiri, hemen her alanda karşılaşabileceğimiz bir durum. İşte, evde ve sosyal çevre içinde eleştiriyle karşılaşabiliriz.
“Çok çabuk sinirleniyorsun.”
“Dağınık birisin.”
“Sık sık geç kalıyorsun.”
“İşlerini takip etmiyorsun.”
“Dinlemeyi bilmiyorsun.” gibi…
Eleştirilmeyi önlememiz mümkün değil ancak bu eleştirileri kendimiz için yararlı olacak şekilde kullanabiliriz.
“Eleştiriyi kullanın.”
Kişinin kendisi ile ilgili farkında oldukları ile dışarıdan bir kişinin o kişiye olan bakışı birbirinden farklı olabilir. Kişinin farkında olmadığı bazı davranış kalıpları veya kişilik özellikleri olabilir. Bu davranış kalıpları dışarıdaki bir göz tarafından uyarılmadığı sürece aynı şekilde tekrarlanabilir.
Eleştiri, yapıldığı an kişiye olumsuz hissettirse de kötü niyet içermeyen eleştiri kişinin kişisel gelişimine faydalı olur.
Eleştiri, kendimizle ilgili farkında olmadığımız yönleri gösteren bir araç olarak kullanılabilir. Eksiklerimiz ve geliştirmemiz gereken yönlerimizi bunlar hakkında dışarıdan gelen bir yorum ile geliştirmemiz gerektiğini fark edebiliriz.
Her şeyi her daim doğru ya da hatasız yapamazsınız. Daha iyiye ulaşmak, kendinizi geliştirmek ve tekrarlayıcı davranışlarınızı fark etmek için eleştiriyi bir fırsat olarak kullanın.
Her eleştiriyi olduğu gibi doğru kabul etmeden önce, süzerek eleştirinin doğru olup olmadığını ve sonrasında neyi nasıl değiştireceğinizi düşünün.
Eleştiri kişiyi küçültemez; aksine eleştiri iyi bir şekilde kullanılırsa kişiyi büyütür ve geliştirir.
Belki gerçekten çabuk sinirleniyorsunuz.
Ya da dinleme becerisi konusunda eksiklikleriniz var.
Belki zaman yönetimi konusunda zorluk yaşıyorsunuz.
Eleştirilerle bu yönlerinizi fark edebilir ve değişim sağlayabilirsiniz.
Değişim ve gelişim, eksikliklerin farkına varılmasıyla gerçekleşir. Eleştiriyi bu farkındalığı sağlayan bir araç olarak kabul etmek kişiye yarar sağlar.
Bu yazıyı paylaşarak, çevrenizdeki insanların eleştiri konusunda daha duyarlı olmalarını sağlayabilirsiniz.
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.