X

Eksiklik ve yetersizliklerinle birlikte hareket edebilirsin

Hangimiz ara ara hayatta karşılaştığımız durumlarda kendimizi yetersiz ve eksik hissetmiyoruz ki? Hepimizin hayatta eksik olduğu alanlar mevcut. Bunun böyle olması da çok normal çünkü bir insanın her şeyi bilip hakim olabilecek kadar bir sonsuzluğu yok. En azından bu maddi dünyada ve insan formunda. Belki de asıl mesele her şeyi sürekli eksiksiz ve mükemmel yapmamız gerektiği düşüncesi olabilir mi?

İki ayak üzerinde yürümeye yeni başlamış bir çocuğu düşünün. Acaba ilk denemesinde bunu başarabiliyor mu? Peki bunu başaramadığı için kendini yetersiz ve eksik hissedip denemekten vazgeçiyor mu? Kesinlikle hayır. Bir çocuk yürüyene kadar birkaç ay çaba harcayarak sonunda iki ayak üzerinde dengede durabiliyor. Peki biz onu yürümeye çalışırken eleştirip ayıplıyor muyuz? Kimsenin böyle bir şey yapacağını düşünmüyorum. O zaman neden kendine bu eleştiriyi yapıyorsun? Bir iş ya da başka bir durumda zorlandığın zaman demek ki o durumu ele alıp yönetebilecek bir pozisyonda değilsin. Burada yapman gereken bu durumu kabul ederek o durumu yönetebilecek ya da yapabilecek yeterliliğe nasıl gelindiğini araştırmak ve sonrasında çalışmaya devam etmek. Hayatta belli bir şeyleri başarmış kişiler sanki artık yeni beceriler ve öğrenme alanları yokmuş gibi ellerindeki bilgi ve tecrübe ile tüm her şeyi yönetmeye çalışır. Oysa ki her an bir çocuğun heyecanı ve şevki ile öğrenmeye devam ettiğin sürece hayattaki çeşitli alanlardaki yeterliliğin artacak.

Kendini bir daha yetersiz hissettiğinde sadece bir bak kendine. Bu alanda gereken gayreti gösterdiğinde mi olmadı yoksa kolaya mı kaçıyorsun. Şahsen benim deneyimim bir şeye gerçekten emek ve mesai harcadıktan sonra onu rahatlıkla yapmaya başlamam. Evet belki o alanda en iyi kişi gibi olamayacağım fakat ihtiyacım kadar kendime yeten yeterlilikte yoluma devam edeceğim.

Günümüzde bir iş kolunda başarılı olan herkesin en büyük ortak noktası o konu hakkında uzun süre çalışmış olmaları. Hatta dünyaca çok satan bir kitap olan The Tipping Point’te (Kıvılcım Anı) anlattığı gibi, ünlü birçok deha ve sanatçı uğraştığı konu hakkında en az 10.000 saat harcamıştır. Hiç azımsanmayacak ve ciddi bir süre insan ömrü için. Bu insanlar ünlü olmak için çalışmadılar, sadece yaptıkları şeye ilgi duyuyorlardı ve onu geliştirmek için yaptıkları şeye büyük bir adanmışlık ile kendilerini verdiler. Ve sonunda başarı onları buldu.

Günümüzde artık her şeye ulaşım ve tüketim o kadar basit ki bir şeyi üretmek için verilmesi gereken emek ve zamanı unutmuş gibi davranıyoruz. Bu durum hem kendimize hem de yaptığımız işe karşı haksızlık değil mi? İşte burada başka kavramlar ortaya çıkıyor.

‘Sabretmek ve emek vermek’

Teknoloji sayesinde birçok şeyin bir tık uzağımızda olduğu şu dünyamızda bazı şeyler hala bir tıktan çok çok uzak. İnsan konfora ne kadar kolay alışıyor değil mi? Fakat bu teknoloji bizim yaşamımızı daha kolaylaştırmak için. Kendimizi körelterek, sabırsız birer tüketim çılgını olmamız için değil. Bu ayrımı iyi yapabilmek gerekir. Yaşamımızda emek gerektiren şeylere o emeği ve çabayı sabırla vermek bize istediğimiz yeterlilikleri getirecektir.

O yüzden şöyle bir dur, gözlerini kapat ve derin bir nefes al. Nefesinin farkına var. Şunu fark et, yapmak istediğin her şey için yeteri kadar vaktin ve potansiyelin mevcut. Hepimiz bu dünyaya birer şampiyon olarak geldik ve şampiyonlar gibi yaşamayı hak ediyoruz. Bir şampiyon gibi davran ve kendini bazen ne kadar yetersiz hissedersen hisset, bu hislere takılmadan çalışmaya ve emek vermeye devam et. Zamanla senin için uğraştığın şeyler kolaylaşacak, hareket ettikçe kendini daha yeterli ve güvenli hissedeceksin. Hiç hareket etmezsen kendine hiçbir zaman yeterli olma fırsatı vermeyeceksin ama hareket ettiğinde kendine bu alanda yeterli olabilmek için şans tanımış olacaksın.

Kafanın içindeki kendini sürekli eleştiren ve yargılayan yorumcuyu ya da senin hakkında sürekli negatif şeyler söyleyenleri pek umursama ve harekete geç. Belki ihtiyacın olan sadece içinden gelen şekilde hareket etmek ve bu şekilde deneyimleyerek öğrenmek, yetkinleşmek. Hadi harekete geç, İçindeki o muazzam potansiyelini keyifle ve yeterlilikle kullandığın güzel günler seni bekliyor.  

Herkese bu yolda güzel enerjilerimi ve sevgilerimi yolluyorum.

 

İlginizi çekebilir: Talihsizliği kabullenmemek: Her şeye rağmen devam edebilirsin

Burak Ayhan: 1987 yılında, Akdeniz'in sıcakkanlı şehri Mersinde gözlerini dünyaya açan Burak, kendi kişisel öyküsüne başlamış. Herkes gibi kendi öyküsünün kahramanı olan bu şahıs, üniversitede tıp okumayı seçerek etrafındaki kişilere şifa vermeye niyetlenmiş. Sonrasında Radyoloji dalında uzmanlaşarak yolculuğuna devam etmiş. Fakat bu süreçlerde içinde hep bir şeylerin eksik olduğu duygusunu taşıyan kahramanımız, çeşitli kişisel gelişim seminerlerine, ruhsal öğreti danışmanlıklarına katılmış ve bu alanlarda bilgi sahibi olabileceği araştırmalar yapmış. Ta ki bir gün bütün öğretilerin dediği gibi "KENDİNİ BİL, KENDİNİ TANI" ifadesini uygulamaya ve gerçekten sadece kendi içine yönelmeye karar verip, meditasyon yapmaya başlayana kadar. Meditasyon yapmaya başlayıp kendini anlamaya ve tanımaya başladıkça, onun için süreç hızlanmış, işinin onu ifade etmediğine karar vererek işini bırakmış ve bir süre sonra da yolunu aydınlatan öğretmeni ile tanışıp YOGA yapmaya başlamış. Artık kendisi Yoga yolunda kendine giden bir yolcu. Bu yolda bir yandan öğretmeye devam ederken kendisi de bir yandan öğrenmeye, kendini keşfetmeye devam ediyor. İnsanlara artık bu yolla şifa vermeye ve aslında insanların kendi şifalarını bulmalarına destek oluyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale