dummy

Ekran başında geçirdiğiniz süreyi azaltmak için keyifli alternatifler

Ekran süren ne kadar? Günde kaç saatini ekran karşısında geçiriyorsun? Haftada bir gün ekranlara 1 saat ara verip onun yerine sevdiğin bir şey yapmaya ne dersin?

dummydummy

Evet, ekranlar hepimizin hayatının ayrılmaz bir parçası. Durum bu. Veee o kadar çok araştırma yayımlanıyor ki, ekran süresi uzunluğunun sağlığımız üzerindeki olumsuz etkilerine dair… Bu süreyi azıcık kısmak bile bu olumsuz etkileri azaltıyor.

Ekran karşısında uzun süre geçirmek nelere neden olabiliyor?

  • Obezite: Uzun süre hareketsiz olup ekran karşısında kalmak hem obezite riskini artırıyor hem de diabet, yüksek tansiyon, yüksek kolasterol gibi hastalıklara davetiye çıkartıyor.
  • Uyku problemleri: Elektronik cihazlardan yayılan ışık beynimizdeki uyku merkezini etkileyip uyku kalitenizi bozabilir. Daha iyi bir uyku için ekranları yatak odası dışında bırakmak ve uykudan en az 1 saat önce ekranlara veda etmek çok işe yarayabilir.
  • Sırt, boyun ağrıları: uzun süre ekran karşısında bulunmak postürümüzü, duruşumuzu bozar. Bu da kronik sırt, boyun ve omuz ağrılarına neden olabilir. Sık ve kısa molalar verip biraz yürümek, esnemek hatta sırf ayakta durmak bile bu durumu engellemeye yardımcı olabilir. Ekranımızı göz seviyesinde tutmak da faydalı olabilir.
  • Depresyon, anksiyete: Ekran karşısında geçirilen süre zihinsel ve duygusal iyi olma halimizi olumsuz etkileyebilir. Yapılan çalışmalar ekran süresi uzunluğu ile depresyon bulguları arasında doğrudan ilişki bulmuştur.

Geçtiğimiz yıl yapılan bir çalışmaya göre 7 saat ve üstü ekranda vakit geçirenlerin beyninde korteks yapısında incelme görülmüş!
Beynin korteksi ayrıntılı düşünme, organizasyon, neden-sonuç ilişkisi kurma ve akılcı kararlar almamızdan sorumludur. Diyeceğim o ki, gel en azından haftada bir günün 1 saatini ekransız geçir. Bedenine, ruhuna, zihnine, kalbine iyi gelsin.

dummydummy

Ekranı kaldırınca yerine bir şey koymak iyi olur çünkü hep dediğim gibi “doğa boşlukları sevmez.” Senin için birkaç keyifli alternatif yazıyorum. Bak bakalım, nasıl gelecek…

  • Senden büyük bir aile üyesine bir mektup ya da not yaz.
  • Daha erken uyu.
  • Dondurucuya koymak için yemekler hazırla.
  • Bisiklete bin.
  • Günlük tutmaya başla.
  • Lisede en sevdiğin müziği aç ve dans et.
  • Evindeki bir odayı seç ve sahip olduğun şeyleri kullanarak temizle, düzene sok ve yeniden dekore et.
  • Bazı yenilebilir tohumlar ek. Bahçen yok mu? Marul ve turp gibi birçok sebze saksılarda iyi yetişir.
  • Bir çocuğa beklenmedik bir hediye gönder.
  • En sevdiğin nevresim takımını ser ve güzel bir uyku çek.
  • Yaz için hedeflerini yaz.
  • Arabanı şehrin en güzel mahallesine sür ve güzel binalar arasında yürüyüşe çık.
  • Defterini al ve bir kafeye otur. Zihninin nereye gittiğini görmek için sadece karalamaya başla.
  • En sevdiğin müziği aç ve güzel, uzun bir banyo yap.
  • Pencereleri aç ve evini havalandır.
  • Bir otobiyografi oku.
  • Tüm ayakkabılarına bakım yap.
  • Kendine el ve ayak bakımı yap.
  • Bir kafenin dışında otur ve yoldan geçenleri izle.
  • Yürüyüşe çık, mümkünse park-sahil-bahçeye düşsün yolun ve ilgini çeken bitkilerin ve çiçeklerin yakın plan fotoğraflarını çek.

Daha önce ekran apnesi ile ilgili yazmış ve mindfulness bakış açısı ile nasıl önüne geçebileceğimizden bahsetmiştim. Dilersen o yazıya da göz atabilirsin.

Bir sonraki yazıda buluşana kadar Instagram hesabımdan daha fazla bilgiye ulaşabilir, DM üzerinden benimle iletişime geçebilirsin…

İlginizi çekebilir: Ekran apnesi nedir: “Eyvah, bilgisayar nefesimi çaldı!”

Dr Eda Uslu: Dr Eda Uslu, yürümek istediğiniz yolda sizi destekleyen, cesaretlendiren, anlayışla ve şefkatle yanınızda yürüyen dost. Siz en harika versiyonunuzu gerçekleştirmek için yolunuzda yürürken yanınızda size yarenlik eden bir “karunamitra”. Aslında bir tıp doktoru iken hayatın akışı içerisinde kendi yolculuğuna çıkan kişilerden Eda. 15 yıl boyunca göğüs hastalıkları ve uyku bozuklukları uzmanı olarak görev yaptı ve Türkiye’nin sayılı akredite uyku laboratuvarlarından birini kurdu. Bir süre sonra Tıp Doktorluğunun da yetmediğini, içindeki insanlara yardım etmek isteğini doyuramadığını hissetmeye başladı. Sorular sormaya başladıkça cevaplar buldu. Çemberin içinde çırpınıp durmaktansa cesaretini topladı ve uzun yıllarını verdiği, çok severek yaptığı ve aşkla bağlı olduğu doktorluk mesleğinden ayrılarak çemberden çıktı. 2009 yılında Mindfulness ile tanıştı ve 2013 yılından beri hem Türkiye hem de İngiltere’de pek çok kurum ve kuruluşta eğitimler veriyor. Bu yolculukta Bangor University UK - Mindfulness Eğitmenliği ve süpervizyonlar, CTI (The Coaches Training Institute) - Profesyonel Koçluk Eğitimi ve Sertifikasyon, Landmark Worldwide - Liderlik Eğitimi, Mindful Schools USA – Çocuklar için Mindfulness Eğitmenliği ve İngiltere Mindfulness in Schools Project’ten .b ve Paws b (çocuk ve gençler için mindfulness eğitmenliği) eğitimlerini almış ve halen de yeni eğitimlere devam etmekte.. Son 8 senedir sadece profesyonel koçluk ve mindfulness eğitmenliğini yapıyor. 2018-2019 eğitim yılı itibariyle Türkiye’de ilk defa Mindfulness’ın müfredata girmesini sağlayarak halen Bilgi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde ve Marmara Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesi’nde öğrencilere Mindfulness dersleri veriyor. “Hayatın gerçek anlamda farkında olan insanlar, yaşam yolculuğu sürerken aynı zamanda kendi içlerinde bir yolculuğa çıkmaya hazır ve gönüllü olurlar.” eda@edauslu.com
İlgili Makale
whatsapp