Eko-anksiyete nedir: İklim değişikliği psikolojimizi nasıl etkiliyor?
Ülkemizde baş gösteren orman yangınlarına hepimiz çok üzüldük. Bu kadar üzücü haberler karşısında birbirinden farklı duygulara kapılmamız son derece normal. Kendimizi bu günlerde her zamankinden daha öfkeli, endişeli, çaresiz ve üzgün hissedebiliriz. Biz 21. yüzyıl insanlarının karşı karşıya kaldığı en büyük sorunlardan biri iklim değişikliği. İklim değişikliği yüzünden sadece fiziksel sağlığımız değil, psikolojik sağlığımız da tehdit altında.
Son yıllarda ortaya çıkmış bir kavram olan eko-anksiyete, iklim krizine bağlı olarak yaşanabilecek ekolojik felaketlerden endişe duyma durumudur. Her ne kadar eko-anksiyete şu anda Ruhsal Bozuklukların Teşhis ve İstatistik El Kitabında (DSM-5) listelenmese de, bu kavram özellikle Çevresel Psikolojiyle ilgilenen psikologlar tarafından kullanılmaktadır. Eko-anksiyete, iklim değişikliğinin gözle görülür etkilerini deneyimleme sonucunda kişinin kendisi, çocukları ve gelecek nesiller için duyduğu yoğun endişe, küresel ısınmayı durduramayacağı düşüncesinin yol açtığı hayalkırıklığı ve buna eşlik eden yoğun çaresizlik duyguları ile tanımlanmaktadır (Swim ve ark., 2009, Akt. Cankardaş ve Sofuoğlu, 2021).
Seller, toprak kaymaları, orman yangınları gibi doğal afetler tüm dünya insanlarını etkilemekte. İklim değişikliği ve zihinsel sağlık konusunda gittikçe genişleyen araştırma literatüründe değişen iklim koşullarının travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), majör depresif bozuklukları (MDB), endişe, depresyon, karmaşık keder, suçluluk, vicdani travma, yıpratıcı iyileşme süreci, madde kullanımını artırdığı ortaya koyulmuştur (Berry, 2009: 453; Doherty & Clayton, 2011: 268; Coyle & Susteren, 2012: 11, Akt. Aras ve Demirci, 2020).
Endişe ve korku gibi duygular her zaman negatif duygular olarak görülmemeli. Bu duygular bizi kimi zaman gerekli adımlar atmamız konusunda teşvik edebilirler. Örneğin küresel ısınma karşısında duyduğumuz endişe sayesinde dünyamızı korumak için yapmamız gerekenler hakkında bilinçlenebilir, mesela plastik tüketmek gibi doğaya zarar veren bazı davranışlarımızı değiştirebiliriz.
theconversation.com
Peki eko-anksiyete ile nasıl başa çıkabilirsiniz?
- Psikolojik destek alın. Bilişsel Davranışçı Terapi ekolünden gelen bir terapistle çalışarak eko-anksiyeteye yönelik size iyi gelmeyen düşünce kalıplarınızı anlayabilirsiniz.
- Karbon ayak izinizin farkına varın. Bir hafta boyunca davranışlarınızı gözlemleyerek doğanın yanında mı, yoksa karşısında mı olduğunuzu anlayın. Örneğin plastik tüketiminiz ne durumda? Çöpleri ayrıştırıyor musunuz? Eğer kendinizi bu konularda yetersiz hissediyorsanız çevreyi korumaya yönelik bilgilere internetten kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
- Beslenmenizle iklim değişikliğine bir dur diyin. Araştırmalar et ve süt ürünleri tüketiminin iklim değişikliğini doğrudan tetiklediğini gösteriyor. Haftada sadece 1 gün bile vegan beslenmek yıllık gıda üretimi kaynaklı sera gazı salınımında %8 azalmaya yol açıyor (Yoga Journal Türkiye, 2015).
Artık tüm dünya insanlarının el ele vererek üzerinde yaşadığımız mavi gezegenimizi koruma zamanı. Sizce de öyle değil mi? Hepimize eylemlerimizle dünyayı koruduğumuz günler diliyorum. 2021 yılını “Kendini Sevme ve Hayatı Güzelleştirme Yılı” ilan ettim. Her hafta @ranakutvan kullanıcı isimli Instagram hesabımdan bu konuyla ilgili psikoloji ödevleri paylaşıyorum. Hadi hep beraber kendimizi sevmeye ve dünyayı güzelleştirmeye. Bu arada sizlere bir eğitim haberim var. Zoom üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık “Öz Sevgi” eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail adresine yazabilirsiniz.
Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.
Kaynaklar:
Aras, B.B., Demirci, K. (2020). İklim Değişikliğinin İnsan Sağlığı Üzerindeki Psikolojik Etkileri. Nazilli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi , 1 (2) , 77-94 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/en/pub/niibfd/issue/58561/800283
Berry, H. L. (2009). Social capital and mental health among indigenous Australians, New Australians and other Australians living in a coastal region. Aust J Adv Mental Health 8, 142-154.
Cankardaş, S. ve Sofuoğlu, Z. (2021). İklim değişikliği ve birey üzerindeki etkilerinin gözden geçirilmesi. Nesne, 9(19), 139-146. DOI: 10.7816/nesne-09-19-11
Coyle, K. J., & Van Susteren, L. (2012). The psychological effects of global warming on The United States: And why the US mental health care system is not adequately prepared. National Wildlife Federation, https://nwf.org/~/media/PDFs/Global Warming/Reports/Psych_effects_Climate_ Change_Ex_Sum_3_23.ashx, (18.11.2019).
Doherty, T. J., & Clayton, S. (2011). The psychological impacts of global climate change. American Psychologist, 66(4), 265–276.
Yoga Journal Türkiye, 2015.
İlginizi çekebilir: 21. yüzyıl bencillik çağı mı: Tüketim toplumu ve egoizm arasındaki ilişki