X

Ekim geldi, şehir “caz haline” bürünüyor: 28. Akbank Caz Festivali’nin en çok dikkat çeken isimleri

Sokaklar, caddeler, yollar, bulvarlar… Sizi tüm yıl kim bilir nerelere götürdüler. Ama şimdi cazın eşsiz ezgilerini getirecekler. “Şehrin caz hali” Akbank Caz Festivali, 28. kez başlıyor.

Türkiye’nin en uzun soluklu festivallerinden biri olan Akbank Caz Festivali, bu yıl 17-28 Ekim tarihleri arasında, sürpriz isimler ve yepyeni içerikleriyle 28. kez cazseverlerle buluşuyor. Her yıl binlerce müzikseveri cazın farklı renkleriyle buluşturan festivalde yer alacak isimler, caz severleri oldukça heyecanlandıracak.

12 gün sürecek olan festival süresince Ustalara Saygı, Festivale Özel, Cazda İngiliz Çıkartması, Güçlü Nefesler, Caz ve Ötesi, Sihirli Eller, Fransız Rüzgarı’ndan oluşan yedi ana temanın yanında; Caz Saat, Liselerde Caz, Kampüste Caz ve Atölyeler ile toplam 11 kategoride caz severleri coşturacak.

28. Akbank Caz Festivali’nde, “Şehrin Caz Hali”ne uygun şekilde Cemal Reşit Rey Konser Salonu, Akbank Sanat, Nardis ve Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nin de bulunduğu 37 ayrı mekanda 37 konser, 3 söyleşi, 16 atölye gerçekleştirilecek. Festival 100’den fazla müzisyeni ağırlayacak ve Kampüste Caz ile Edirne, Çanakkale, İzmir, Muğla, Eskişehir, Ankara, Kayseri, Mersin ve Adana olmak üzere 9 farklı şehre taşınacak. Akbank Caz Festivali’nin büyük ilgi gören Cazlı Brunch ve Akşamüstü Caz etkinliklerinin yanı sıra caz etrafında şekillenen atölyelerle festival programı yine oldukça zengin olacak.

İşte festivalin en dikkat çekici ve mutlaka dinlemeniz gereken isimleri:

The Comet is Coming

2015’te Do The Milky Way parçaları ile Lauren Laverne’in MPFree listesine girmesi ve 2016’da Mercury Ödülü’nü daha ilk albümüyle kazanmasıyla ismini hatırı sayılır bir kitleye duyurmayı başar an Londra çıkışlı The Comet is coming; caz, elektronika, funk ve saykodelik öğeleri bir araya getiriyor. Adeta kozmik bir şöleni andıran müzikleriyle dinleyiciyi kendisine bağlayan ve sizi bildiğiniz dünyayı unutup, yeni bir hayali dünyanın parçası olmaya davet eden The Comet Is Coming’e kulak verin ve manifestolarında söyledikleri gibi “koşmaya başlayın”.

17.10.2018 Çarşamba 21:30 – Babylon

“The Good Life” Till Brönner Septet

New York Carnegie Hall ve Tokyo Blue Note Jazz Club gibi dünyanın önemli sahnelerinde sık sık performanslar sergileyen başarılı caz müzisyeni Till Brönner, Almanya’nın Chet Baker’ı olarak anılıyor. 2015’te, Herbie Hancock’un öncülük ettiği Uluslararası Caz Günü’nün davetlisi olarak Paris’te çağdaş cazın yıldızlarıyla bir araya gelen ve 2016 etkinliği içinse, Beyaz Saray’da Barack Obama’nın konuğu olarak Sting, Aretha Franklin, gibi duayenlerle sahne alan Till Brönner; Akbank Caz Festivali’nde gerçekleşecek ve son albümü The Good Life’ın odakta olacağı bu konser için güçlerini Till Brönner Septet ile birleştiriyor.

18.10.2018 Perşembe 20:30 – Uniq Hall

Karl Hector & The Malcouns

Krautrock’ın deneyselliğini, Afrobeat ve caz ile harmanlayarak funk’a ustalıkla yediren Karl Hector & The Malcouns’ın müziği, evrensel tınıların sonsuz olasılıklarından beslenen bir vaha adeta. Grup, Afrika diasporasından aldıkları ilhamla şekillendirdikleri Sahara Swing’in ardından, ikinci albümleri Unstraight Ahead ile çerçevesini daha da genişleterek, Gana ve Mali menşeli Batı Afrika tınılarını Doğu Afrika caz melodileriyle buluşturdu. Zamansız bir müzik şöleni için festival sahnesinde yerini alacak grubun, 1960’ların son demlerinde yükselen özgür funk ruhunu Afrobeat ile buluşturacağı bu performansını kaçırmayın.

19.10.2018 Cuma 21:30 – Babylon

Birsen Tezer Eastern Standards

Derinlikli vokaliyle Birsen Tezer, Türk müzik sahnesinin en etkileyici kadın seslerinden biri olarak kabul ediliyor. Bugüne kadar iki başarılı albüm yayınlayan Birsen Tezer; Akbank Caz Festivali’nde son projesi Eastern Standards ile yüzlerce yıllık Türk Sanat ve Halk Müziği eserlerini önceki projelerinde yer alan vokal ve enstrümana dayalı doğaçlama öğeleri ve günümüzün sesleri ile birleştirerek farklı bir dil oluşturmayı hedefliyor. Birsen Tezer’in eşsiz hikaye anlatıcılığı ile büyülü bir dünyaya adım atmak için bu etkinliği kaçırmayın.

20.10.2018 Cumartesi 20:30 – Caddebostan Kültür Merkezi

Trompetin en berrak hali: Avishai Cohen

Trompetinin berrak sesiyle tanınan Avishai Cohen, çağdaş caz sahnesinin kendinden en çok söz ettiren isimlerinden biri. Usta trompetçi 2016 yılında, Jazz Magazine France tarafından En İyi Yabancı Sanatçı ödülüne layık görülürken, aynı yıl çıkardığı albümü Into the Silence, TSF Jazz tarafından Yılın En İyi Albümü seçildi. Ödüllü albümü Into The Silence’tan bir yıl sonra, yeni albümü Cross My Palm With Silver ile karşımıza çıkan sanatçı, hayranlık uyandıran enerjisini Akbank Caz Festivali sahnesine taşımaya hazırlanıyor.

21.10.2018 Pazar 18:00 – Cemal Reşit Rey Konser Salonu

Davul ve piyanonun güç birliği: The Bad Plus

The Bad Plus’ın bu yıl yayınlanan 13. stüdyo albümü Never Stop II, grubun kurucu üyeleri Reid Anderson ve Dave King ile aileye yeni katılan piyanist Orrin Evans’ı buluşturan ilk albüm oluyor. Bu buluşma, grubun modern avangart cazı, rock ve pop etkileriyle yorumlamaya adadığı doğaçlama müziğe bağlılığını perçinlemesinin yanı sıra, 18 yıllık müzikal yörüngelerini de zenginleştiren bir yeniden doğuşu işaret ediyor. Kontrbas, davul ve piyanonun güç birliği yapacağı, kaçırılmaması gereken bu muhteşem performans için ajandanızda yer açın.

21.10.2018 Pazar 20:30 – Cemal Reşit Rey Konser Salonu

Tarkovsky Quartet

Tarkovsky Quartet’in hayallerle örülü müzik dili, piyano, viyolonsel, soprano saksafon ve akordeonun birlikteliğiyle, Andrei Tarkovsky’nin sinematografik dehasına atıfta bulunuyor. Grubun kurduğu görselliğe dayalı bu müzikal estetiğin kendini daha da hissettirdiği üçüncü albümleri Nuit blanche’de, çello sanatçısı Anja Lecher, saksafoncu Jean-Marc Larché ve akordeoncu Jean-Louis Matinier, hayalleri ve hafızayı keşfe çıkarken, Tarkovsky’nin sinemasına göz kırpmaya devam ediyor. Usta yönetmenin yaratıcılığı, emprovize oda müziği, modern kompozisyonlar veya barok parçaların içinde adeta ışıldıyor. 

22.10.2018 Pazartesi 20:30 – Zorlu Performans Sanatları Merkezi, Drama Sahnesi

İngiliz Caz sahnesinin en iyilerinden Jamie Cullum

İngiliz caz sahnesinin gelmiş geçmiş en başarılı sanatçılarından Jamie Cullum, pek çok kez platin mertebesine erişen Twentysomething albümüyle, 15 yıl önce ilk çıkışını yaptığı günden bu yana, sarsılmaz bir tutarlılıkla başarı hikayesini yazmaya devam ediyor. Caz dokunuşlu vokalleri, cazı pop ve rock ile iç içe geçirerek türler arası sınırları erittiği kendine has çok yönlülüğü, şarkı sözü yazarlığı ve bestecilik yeteneği ile Grammy, Golden Globe, Brit, Sony Radio gibi önemli ödüllerde adaylıklar ve birincilikler elde eden Jamie Cullum ve eşsiz hikayeler ören piyanosu, bu sonbaharda, bir kez daha enfes bir repertuarla Akbank Caz Festivali izleyicisinin karşısına çıkacak.

23.10.2018 Salı 21:30 – Volkswagen Arena

Omer Avital Qantar

Bas gitar virtüözü, vizyoner besteci ve müzik düşünürü Omer Avital, Kuzey Afrika groove’larını Yemen ve Fas köklerinden aldığı ilhamla harmanlayarak enfes melodiler yaratıyor. Başarılı müzisyen, Brooklyn’de kurduğu, sevgi ve arkadaşlık ağlarından beslenen yeni beşlisi Qantar ile hayalindeki ekibe de bir süredir kavuşmuş durumda. Ekipleriyle aynı adı taşıyan albümleri Qantar’ı yayınlamalarının üzerinden çok geçmeden, bu fantastik beşli, farklı müzik dillerinin ortaklığıyla şölene dönüşecek bir sonbahar konserinde, Akbank Caz Festivali’nde sahne alacak.

24.10.2018 Çarşamba 21:30 – Babylon

Ezra Collective

Afrobeat, reggae, caz ve hip-hop melodilerini, buram buram kendini hissettiren bir Londra ruhuyla harmanlayan Ezra Collective kısa zamanda yeni dalga İngiltere cazının öncülerinden biri haline geldi. Londra’nın kendine has kültürel çeşitliliğinden ve her daim değişim içinde olan müzikal ruhundan beslenen bu harika beşli, etraflarını saran ilhamı, grubun keşifçi yaratıcılığı ile birleştirirken müziklerine neredeyse gerçeküstü bir ambiyans katıyor. 2017 yılında yayınladıkları Juan Pablo: The Philosopher albümleri Gilles Peterson’ın düzenlediği Worldwide Awards ödül töreninde En İyi Caz Albümü ödülünü alan Ezra Collective’in enerjisi İstanbul’da ışıldayacak.

25.10.2018 Perşembe 21:30 – Babylon

Islandman & Guest

Anadolu saykodelik müzik kültürünü günümüzün modern ekipmanları ve elektronik müzik hissiyatı ile ustaca harmanlayan, elektronik sesler ve telli çalgılarda Tolga Böyük, gitar ve efektlerde Erdem Başer, vurmalı çalgılarda Eralp Güven’den oluşan Islandman üçlüsü, uzun zamandır beraber sahne almakla beraber, asıl çıkışlarını 2016-2017 sezonunda yayınladıkları single ile yaptı.  Albüm daha ilk haftasında Juno Records gibi platformlarda 1 numaraya yükseldi. Birlikte stüdyo ve kayıt çalışmaları yaptığı müzisyen arkadaşlarını Akbank Caz Festivali işbirliğiyle festival sahnesine davet eden grup, Islandman’in müzik dolu dünyasını, özel konuklarıyla birlikte izleyicilere sunmaya geliyor.

26.10.2018 Cuma 22:00 – Moda Sahnesi

Bixiga 70

Bixiga 70’in, zaman ve mekan arasındaki sınırları bulanıklaştıran, janrlar ötesi müziği, São Paulo’nun avangart pop, caz ve dub sahneleriyle haşır neşir olan ve farklı müzikal geçmişlerden gelen grup üyelerinin kolektif dehasının ürünü. Hem grubun adıyla hem de benimsedikleri ruhla, Afrobeat’in öncülerinden Fela Kuti’nin grubu Afrika 70’in izinden giden Bixiga 70, Afrika ve Güney Amerika ritimlerinin nefis bir füzyonunu vadediyor. Akbank Caz Festivali’nin tartışmasız en renkli konuklarından biri olacak Bixiga 70’in zihin açıcı müziğine ve hayal gücüne kendinizi kaptırmaya hazır olun.

26.10.2018 Cuma 21:30 – Babylon

Akşamüstü Caz: Newpel

2012 yılında gitar-saksafon duo olarak müzik yapmaya başlayan NewPel, 2015 yılında kontrbasın da eklenmesiyle güçlü bir trio halini aldı. Her biri aynı zamanda farklı stillerde ve farklı gruplarla müzik yapan grup üyeleri jazz standartları, swing ve popüler eserleri birlikte yorumlamaktan büyük bir keyif alıyor. Akbank Caz Festivali kapsamında, bir sonbahar akşamında Swiss Otel’de gerçekleşecek konserleri için bu renkli üçlüye, piyanosuyla Görey Beydağı eşlik edecek.  

27.10.2018 Cumartesi 18:00 – Gabbro Swissotel

28. Akbank Caz Festivali hakkında detaylı bilgi ve programın tamamına ulaşmak için tıklayın.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale