Einstein’ın 100 yıllık iddiası kanıtlandı: Yer çekimi dalgaları ilk kez gözlemlendi
Geçtiğimiz haftalarda bilim dünyasına bomba gibi düşen ve Einstein’ın Genel Görecelilik Kuramı kapsamındaki tam yüz yıllık iddiasını kanıtlayan bir gelişme oldu: Yer çekimi dalgalarının varlığı ilk kez gözlendi.
Caltech ve MIT tarafından yürütülen LIGO Gözlemevi (Laser Inferometer Gravitational-Wave Observatory) tarafından ortaya konan ve Physical Review Letters’ta yayımlanan makalede, gökbilimciler iki kara deliğin 1.3 milyar yıl önce gerçekleşmiş olan birleşme anını gözlemleyebildiler. Güneş’ten tam 30 kat büyük olan bu kara deliklerin çarpışarak birleşmeleriyle uzayda “yer çekimi dalgaları” oluştu. Tıpkı su yüzeyine atılan bir taşın oluşturduğu ve merkezden dışa yayılan dalgalar gibi olan bu durum sonucunda, gözlenebilir evrendeki tüm yıldızların toplam enerjisinden 50 kat yüksek bir enerji açığa çıktı.
Yine LIGO’dan bir bilim insanının yorumuna göre, bu gözlem adeta evreni keşfetmek üzere yeni bir duyu organı edinmek gibi. Bir diğer deyişle, görmenin yanı sıra evreni “duyabilmek” gibi.
1916 yılında Genel Görecelilik Kuramı’nı geliştirirken, çok büyük kütleli iki cismin çarpışmasıyla ortaya yer çekimi dalgalarının çıkacağı iddiasında bulunan Einstein’ın haklılığı da böylece kanıtlanmış oldu, en azından yeni bir buluşla aksi ispat edilene dek…
Yer çekimi dalgaları astrofizikçiler için ne gibi bir önem taşıyor?
Bu önemli keşfin öncüsü olan LIGO’dan yapılan açıklamaya göre, bu gözlem Büyük Patlama başta olmak üzere uzayın pek çok sırrını çözmeye yardımcı olacak bir buluş, çünkü ışık hızıyla hareket eden bu dalgalar, ışığın aksine başka cisimler tarafından saçılmıyor ya da emilmiyorlar. Bu da bilim insanlarını, Büyük Patlama ile evrenin oluştuğu anda ortaya çıkan yer çekimi dalgalarının halen uzayda olduğu sonucuna ulaştırıyor.
Yer çekimi dalgalarının gözlemlenmesine dek ışığın görünür, kızılötesi ve ultraviyole gibi tüm dalga boylarıyla evreni anlamaya çalışan astrofizikçiler, bundan böyle yer çekimini kullanabilecekler. Böylece şimdiye dek görülemeyen Karanlık Evren’in keşfedilmesinde yol kat edilecek.
Üstelik bu araştırmaların kara deliklerle sınırlı kalmayıp, nötron yıldızı olarak adlandırılan ve süpernova olarak patladıktan sonra sıkışıp kendi içine çöken yıldız kalıntıları hakkında da bilgi sahibi olunmasını sağlamaları bekleniyor. Gerek nötron yıldızları gerekse de kara delikler hakkında şu ana kadar edinilmiş bilgilerin sınırlılığı düşünüldüğünde, bu keşfin ne denli heyecan verici olduğu anlaşılabilir.
Kaynak:
mashable.com
forbes.com
bbc.com
huffingtonpost.com