X

Eğitim Danışmanı Yeşim Kirman cevaplıyor: ‘En pahalı okul, en iyi okul’ mudur?

Eğitim; çocuklarımızın geleceğini şekillendiren, onları hayata hazırlayan en önemli yapı taşlarından biri. Bu nedenle, ebeveynlerin okul seçimi sürecinin büyük bir titizlik ve dikkat gerektirdiği yadsınamaz bir gerçek. Özel okullar mı daha avantajlı, yoksa devlet okulları mı çocuklarımız için en iyi eğitimi sunuyor? Özel okullardaki yüksek fiyat artışları eğitimin kalitesini etkiliyor mu? Özel ve devlet okullarının sunduğu imkanlar birbirinden nasıl ayrılıyor? Hepsini ve çok daha fazlasını Eğitim Danışmanı Yeşim Kirman’a sorduk.

Keyifli okumalar…

Öncelikle Uplifers okuyucuları için kendinizden kısaca bahsedebilir misiniz?

Merhabalar, ben 1997 yılında Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden mezun oldum, daha sonra Eğitim Yönetimi alanında yüksek lisansımı tamamladım. 20 yıl İstanbul’un önde gelen özel okullarında öğretmenlik ve yöneticilik görevlerinden sonra 2016 yılında eğitim danışmanlığı yapmaya başladım. 8 yıldır da öğrencilerin eğitim hayatlarının planlanması, okul seçimi, LGS-YKS gibi ulusal sınavlar sonrası lise ve üniversite seçimi, kariyer planlama gibi alanlarda öğrenci ve velilere bireysel danışmanlık desteği vermekteyim, ayrıca kendi web sitem olan www.yesimkirman.com ve sosyal medya hesaplarım üzerinden eğitimle ilgili içerikler üretmekte ve paylaşmaktayım.

Son zamanlarda gündemi en çok meşgul eden ve ebeveynlerin de en büyük endişe kaynaklarından birine dönüşen özel okullardaki fahiş zam oranlarını ilk olarak sormak isteriz, bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Bu artışların eğitimin kalitesiyle orantılı olduğunu düşünüyor musunuz?

Yürürlükte olan yönetmeliğe göre ara sınıflarda zam oranı üst sınırı bu yıl için %57 idi. Ancak yemek, kıyafet, etüt gibi ek hizmetlerde yapılacak zam için bir sınır bulunmuyor. Okullar bu kalemlere yüksek oranda zam yaparak ortalamada velinin ödediği ücrette bu oranın çok çok üstünde zam yapmış oldu. Yönetmeliğe göre bu kalemler isteğe bağlı ama okullar bu kalemleri de zorunlu tutuyor aksi takdirde kayıt yenilemeyeceklerini söylüyor, veliler de söz konusu çocukları olduğu için çoğu zaman bu tutumu kabul etmek zorunda kalıyor. Ayrıca 1., 5. ve 9. sınıf gibi giriş sınıflarında da zam sınırı bulunmuyor. Bu sebepten özel okullar bu sınıflara yüksek zamlar yaparak okulun genel ortalamasını da yükseltiyorlar. Bu zamların eğitime yansıması okuldan okula göre çok değişiyor. Bu zammı sundukları eğitim hizmetine yansıtan okullar olduğu gibi yansıtmayan okullar da bulunuyor. 

Şüphesiz ki her ebeveyn, çocuğu için en iyi eğitimi ister. Ancak bu konuda yüksek maliyetleri de göz ardı etmek imkansız. Özel okullar, devlet okullarından hangi spesifik alanlarda daha belirgin farklar gösteriyor? Bu farklılıkların öğrencilerin akademik ve sosyal başarısına sizce etkisi nedir?

Özel okullarla devlet okulları arasındaki en temel fark sınıf mevcutları ve yabancı dil eğitimleri diyebiliriz. İstanbul’da 24 kişilik sınıfları olan devlet okulları olmakla birlikte genellikle sınıf mevcutlarının 30 ve üstü olduğunu görüyoruz, bu sayı özel okullarda genellikle 24 ile sınırlı, hatta altında kaldığı da çok oluyor. Yine özel okullar hijyen, güvenlik gibi konularda devlet okullarından daha iyi şartlara sahipler. Ama en temel farkı yabancı dilde görüyoruz, 1. sınıfta devlet okulunda İngilizce dersi bulunmuyor, 2-3 ve 4. sınıfta ise haftada sadece 2 saat. Özel okullardaki yabancı dil saatleri okuldan okula değişiyor ama bu saatlerin oldukça üstünde olduğunu söyleyebiliriz, hatta 2. sınıftan itibaren 2. yabancı dil veren okullar da var.

Pek çok velinin özel okul tercihinde bulunmasının altında yatan temel sebeplerden biri yabancı dil eğitiminin önceliklendirilmesi. Bu, ne kadar doğru veya geçerli bir sebep sizce? Gerçekten fark yaratıyor mu?

Evet, bu konuda ciddi bir fark olduğunu söyleyebiliriz. Tabii her özel okul da aynı düzeyde yabancı dil eğitimi vermiyor. Haftalık ders saatlerinin çok olması yeterli değil, öğretmenlerin nitelikleri, kullanılan materyaller ve  yöntemler tüm bunlar yabancı dilde gelinen seviyeyi etkiliyor. Devlet okuluna giden, dile yatkın, dil öğrenmeyi seven, başarılı bir öğrenci 1. sınıftan itibaren özel ders ve kurs çalışmalarına katılarak, ortalama bir özel okulun yabancı dil seviyesine yaklaşabilir. Ancak bunların okul saatleri dışında düzenli bir şekilde, senelerce sürdürülmesi gerekir, bu da çoğu zaman kolay olmuyor, o yüzden genel olarak devlet okuluna giden öğrencilerle özel okula giden öğrenciler arasında en büyük farkın yabancı dil yetkinlikleri olduğunu söyleyebilirim. 

Yabancı dil eğitimi haricinde özel okulların sunduğu extracurricular (müfredat dışı) aktivitelerin, öğrencinin genel gelişimi üzerindeki etkisi nedir? Bu imkanlar dışarıdan sağlandığında da aynı etkiyi yaratır mı, örneğin devlet okuluna giden bir öğrenci için?

Özel okullarda müfredat dışı aktivitelerin öğrencilerin sosyal gelişimlerine katkıları büyük, sadece kendi okullarında değil, okullararası hatta yurtdışı düzenlenen yarışma veya organizasyonlara katılarak iletişim, sorun çözme, işbirliği, grup çalışması, zaman yönetimi, sorumluluk alma, kendini ifade etme ve yaratıcılık gibi pek çok yetkinliklerini geliştirebiliyorlar. Özel okullar kendi içlerinde de bir yarış içinde oldukları için bu tip organizasyonlara katılmaya daha istekli oluyor. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı da düşük olduğu için daha çok çocuk bu çalışmalara katılabiliyor. Devlet okullarına geldiğimiz zaman bu tip çalışmalar yapan okulların ve öğretmenlerin sayısının daha az olduğunu görüyoruz. Ayrıca öğrenci sayısı fazla olduğu için öğrencilerin bu tip faaliyetlere okul aracılığıyla katılma ihtimali azalıyor. Ancak şunu da söylemek isterim ki, hem özel hem devlet okulu öğrencileri okul dışı saatlerde spor, sanat, bilim vb. konularda kurslara katılıyorlar. Genellikle sadece okulların sunduğu fırsatlar yeterli olmuyor. 

Özellikle okul öncesi dönemde çocukların en büyük ihtiyaçlarından biri olan ‘oyun’a özel okullarda akademik kazanımların amaçlanmasıyla yeterince vakit ayrılmıyor gibi görünüyor. Bu durumu nasıl değerlendirirsiniz?

Aslında buna çok katılmıyorum, bu okuldan okula çok değişiyor. Oyuna çok vakit ayıran, bahçe zamanları çok olan pek çok anaokulu var. Zaten devlet veya özel tüm anaokulları belirli bir müfredatı tamamlamak zorunda ama bu müfredatın üstüne çıkan özel okullar olabiliyor. 

Peki, sizce ‘okul’ mu ‘öğretmen’ mi?

Aslında her ikisi de diyeceğim. Bir okulu öne çıkaran özelliklerin başında öğretmenler geliyor. O sebepten öğretmenlerinin mesleki gelişimine yatırım yapan, özlük haklarını koruyan, olumlu çalışma ortamı yaratan okullarda öğretmenler mutlu çalışırız, bu da öğrenciye çok yansır. Bunların olmadığı okullarda sirkülasyonun çok yüksek olduğunu görüyoruz. Bu da sunulan eğitim hizmetinin kalitesine, veli memnuniyetine ve okulun başarısına yansıyor. 

‘En pahalı okul, en iyi okul’ mudur, sizce bu algı ne kadar gerçekçi? Ebeveynler okul seçiminde maliyetin dışında hangi faktörleri dikkate almalı?

Eşit ücret aldığı halde sundukları eğitim hizmetinde ciddi farklar olan okullar var, o yüzden ücret yükseldikçe okulun sunduğu standartlar da yükselecek diye bir şey yok. Tüm okullar için doğru olmasa da yıllık ücretleri yüksek okullar ile öğretmen ücretleri arasında bir ilişki de var, bu da yüksek ücretli okulların daha nitelikli öğretmeni istihdam etmesi demek. Bir de okuldaki yabancı öğretmen sayısı da bu durumu etkiliyor. Yabancı öğretmenlerin ücretleri Dolar/Euro bazlı olduğu için bu öğretmenleri istihdam edebilmek için okulların daha yüksek ücret belirlemesi gerekiyor. Maliyetin dışında okulun mezun başarıları, sunduğu uluslararası programlar, kadrosunun güçlü olması, kampüs özellikleri gibi özelliklere bakılabilir. 

Okulun ve eğitimin kalitesini ölçmede hangi kriterler sizce esas alınmalı? Bu kriterler arasında akademik başarı, öğretmenlerin eğitimi ve deneyimi, okul imkanları, öğrenci ve veli profilleri, sosyal çevre, nasıl sıralanır?

Bu kriterlerin hepsini birlikte değerlendirmek gerekiyor ama genel olarak okulları değerlendirirken akademik başarıya bakmayı mutlaka öneriyorum. Bu alanda somut bazı veriler sunulduğu için okulları karşılaştırmak daha kolay oluyor. Okulun LGS/YKS sonuçları ve yurtdışı üniversiteleri kabullerinin detaylıca incelenmesini öneriyorum. Okul bir sonraki kuruma geçişi nasıl destekliyor bu da önemli bir konu. Aileler LGS hazırlık veya YKS hazırlık desteğini okuldan ne derece alıyor? Yurtdışı kabulleri için okul ne gibi destekler sağlıyor? Bu sorulara cevap aranmalı. Yabancı dilde hedeflenen seviyeler, uluslararası diploma seçenekleri de mutlaka incelenmeli. 

Farklı eğitim kademeleri için (okul öncesi, ilkokul, ortaokul, lise) özel veya devlet okulu seçimi nasıl yapılmalı?Öğrencilerin eğitim hayatlarının farklı aşamalarında okul türünü değiştirmek yaygın bir durum mu? Eğitimin farklı aşamalarında ebeveynler neleri göz önünde bulundurarak özel okul veya devlet okulu kararını vermeli?

Burada pek çok yol var, aile bütçesine göre karar veriyor genel olarak. Bütçesi varsa anaokulu, ilkokul, lise ve üniversite özel okullarda devam edebiliyor. Bütçe sınırlıysa ilkokulda devlet okulu, ortaokulda LGS’ye hazırlayan orta grup bir özel okul, lisede LGS puanıyla alan devlet Anadolu Lisesi ve devlet üniversitesi ile devam eden veliler de olabiliyor. Başka bir seçenekte de ilkokul ve ortaokul devlet okulu, lise ve üniversite özel okul da olabiliyor. 

Genellikle özel okulda başlayan öğrenci özel okulda devam ediyor, özel okuldan devlet okuluna geçtiğinde uyum sorunları yaşayabiliyor. O yüzden veliler özel okula verirken bütçeyi bir yıllık değil öğrenim hayatı kaç yıl olacaksa o kadar yılı dikkate alarak yapmalı. 

Ebeveynler, çocuklarının uzun vadeli eğitim yolculuğunu planlarken hangi stratejileri izlemeli? Mesela, bir çocuğun ileride yurtdışında üniversite eğitimi alması hedefleniyorsa, bu durum eğitimin ilk yıllarında okul seçimlerine nasıl yansımalı/yansımalı mı? Çocuğun ilgi alanlarına ve yeteneklerine göre okul seçimi yapmak ne kadar önemli? Bu konudaki yaygın tercihler nasıl?

Üniversiteyi Türkiye’de mi yurtdışında mı okuyacağına karar vermek önemli, bu karar lise seçimini, lise seçimi de ilkokul ve ortaokul seçimini etkiliyor. Burada karar verilmesi gereken bir konu da LGS’ye hazırlanıp hazırlanılmayacağı, LGS’ye ciddi şekilde hazırlanmayı tercih eden aileler ona göre bir okul seçiyor, LGS’ye hazırlanmamayı ya da daha az hazırlanmayı tercih eden aileler ise lisesi olan ve lisesine doğrudan geçiş yapılabilen bir okulu seçebiliyor. Tüm bunların yanında çocuğun hem akademik hem de sosyal gelişimi için uygun ortamlar sunan, veli ve öğrenciyle iletişimi güçlü ve değerleri sizin değerlerinizle örtüşen okulların seçilmesini de önemli buluyorum. 

Son olarak ebeveynlere, çocuklarının eğitimi ile ilgili genel olarak verebileceğiniz en kritik tavsiye nedir?

Çocuklarımızın güçlü ve geliştirmeye açık alanlarını iyi tespit etmek gerekiyor. Sadece geliştirmeye açık alanları üzerinde çalışmak yeterli olmuyor, güçlü alanlarını daha da parlatmayı öneriyorum. Okulların bu süreçteki rolü tabii ki çok önemli ama her şeyi okuldan beklememek gerekiyor. Çocukların ilgi alanları ve yetenekleri doğrultusunda bol bol deneyim kazanmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Bir de karar süreçlerinde çok zorlanan velilerimiz oluyor, okul seçimi tabii ki çok önemli bir karar ama ölüm kalım meselesi de değil, her zaman telafi etmenin yolu bulunabilir diye düşünüyorum. Tüm velilere kolaylıklar diliyorum.

Kendisine paylaştığı tüm bilgiler için çok teşekkür ediyoruz.

İlginizi çekebilir: Ebeveynlerin akademik başarı baskısı çocukları nasıl etkiliyor?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale