Uplifers olarak sizlerle elimizden geldiğince yaşam kalitenizi yükseltecek eğitim ve etkinliklerin duyurularını ve deneyimlerini paylaşmaya çalışıyoruz. Geçtiğimiz hafta yazarlarımızdan Dimitrios’un müzik terapisi deneyimimden bahsetmiştim sizlere. Ne şanslıyım ki aynı hafta sonu yazarlarımızdan Ebru Şinik’in ‘Primordial Sesler Meditasyonu’ seminerine katılma imkanı buldum.
Ebru Şinik’i pek çoğumuz ayurvedik öğretileri ile tanıyoruz. Kendisi Dr. Deepak Chopra’nın kurduğu Chopra Center sertifikalı eğitmenlerinden, aynı zamanda Türkiye temsilcisi. Chopra Center, kısaca bahsetmek gerekirse, San Diego’da kurulan, beden & zihin & ruh dengesinin sağlanması, dönüşüm ve farkındalık halinin artırılması konularını belli bir eğitim sistemi içinde sunan ve global kaynak sağlayan bir organizasyon.
Ben de Ebru Şinik’in sunduğu bu eğitime katılmadan önce Deepak Chopra’nın meditasyon videolarını ve ses belgelerini internet üzerinden takip ediyor ve uyguluyordum ama eğitimini almak ayrı bir bilinç kazandırdı ve bu yüzden sizlerle de paylaşmak istedim.
Ebru Şinik ile Primordial Sesler Meditasyonu
Ebru Şinik’in sunduğu meditasyon eğitiminde sadece meditasyon konuşmadık, aynı zamanda insanın yaşam kalitesini artırmak için yapması gerenleri ve temel iyi yaşam prensiplerini de irdeledik. Saatlerce meditasyon yapmadık ama meditasyonun farklı biçimleri ve faydalarını detaylandırma imkanı bulduk. Meditasyonun faydalarına bu metinlerden de ulaşabilirsiniz: Meditasyonun faydaları
Peki eğitim konusu olan ‘primordiyal sesler meditasyonu’ ne demek? Primordiyal sesler, evrende bulunan her şeyin titreşimlerden oluştuğu prensibinden yola çıkar ve bu sesler evrenin özgün titreşimlerinin bütünü olarak ifade edilir. Meditasyon esnasında kullanılan mantralar da bu seslerin farklı yansımaları.
Meditasyon aslında birçokların düşündüğü gibi ‘hiçbir şey düşünmeme’ eylemi değildir. Her ne kadar mantralar söylendiğinde sinir sistemi sakinleşse de zihni susturmak hedef değil. Aslında meditasyon esnasında varılmak istenilen nokta iki düşünce arasında bulunan düşüncesizlik alanında kalma süresini uzatabilmek. Bazen meditasyon esnasında insan uykudan uyanmış gibi hissedebilir kendini, ne kadar süredir orada olduğunu bilemez, halbuki iki düşünce arasındaki o ‘gap‘ çok da uzun süremez. Ebru Hanım’dan öğrendiğime göre, kişi gap dediğimiz o düşünceler arası ‘aralığa’ girdiğinde solunum duruyormuş. Dolayısıyla zaten nefes almadan çok uzun süre o aralık halini deneyimlemek mümkün değil. Ama o aralık çok kıymetli bir alan çünkü biz tam o noktayken niyetlerimizi ekiyor, sorularımıza yanıt buluyoruz.
Daha “farkında” bir meditasyon deneyimi nasıl mümkün?
Bu meditasyon eğitiminin bir diğer hoşuma giden yanı, her meditasyon öncesi kendine sorman gereken soruların veya içselleştirmek istediğin niyetlerinin ifade edilmesi.
4 temel ruh sorusu:
1- Ben kimim?
2- Gerçekten ne istiyorum?
3- Yaşam amacım nedir?
4- Yaşamımda neler için şükretmeliyim?
Bu soruları sorarak meditasyona başlamak gerçekten çok farklı bir özfarkındalık deneyimi sunuyor. Ama bununla birlikte kendinize belli niyetler veya dilekler de sunabilirsiniz.
Ben şahsen her gün o gün neye ihtiyacım varsa onun üzerinden ilerliyorum. Ağırlıklı olarak şükrettiğim şeyleri düşünüyorum. Kendimi belli bir iyileşme sürecine soktuğum için aksatmadan hemen hemen her gün 2 defa 30 dakikalık meditasyonlar yapmaya başladım.
Faydasını görüp görmediğimi soracak olursanız, şu soruların yanıtları meditasyonun etkilerini anlama konusunda belirleyici:
– Arzularım daha kolaylıkla gerçekleşiyor mu?
– Sezgilerim güçlendi mi?
– Daha mutlu ve rahat mıyım?
Benim tüm bu sorulara cevabım evet 🙂 Ama daha çok yolumuz var biliyorum ve günde 2 kere olmasa da uzun vadede her gün mutlaka en azında bir kere tamamen kendine döndüğün, bedenini ve ruhu hissedebildiğin o anları yaratmak çok önemli.
Meditasyon yapmak, başlamak, hep konuşulan şeyler ama gerçekten aksiyon almak, sürdürülebilir uzun vadeli bir alışkanlık oluşturmak çok kolay olmayabiliyor. Telefondaki meditasyon uygulamaları da özellikle ‘guided‘ yani rehberli meditasyonlar sunarak zihni sürekli aktif tuttuğu için gerçek bir meditasyon deneyiminden ziyade rahatlama sağlatıyor. Dolayısıyla hayat tarzı olarak meditasyonu düzenli rutine dahil etmek için bir eğitime katılmayı ve A’dan Z’ye prensiplerini öğrendikten sonra uygulamayı tavsiye ederim. Ben de yıllardır bu işlerin içinde olmama rağmen bu kadar düzenli bir uygulamaya girememiştim.
Ebru Şinik’e teşekkürler 🙂