X

Düzenli kilo vermeyi başarmış insanlardan yeni başlayanlar için etkili kilo verme yöntemleri

Kilo vermek aslında o kadar da zor değil. Buradaki önemli nokta istikrarlı ve hedefli bir şekilde kilo verebilmek. Hiç vermek için çaba sarf ettiğiniz kiloları geri almanın yarattığı hayal kırıklığını yaşadınız mı?

Kilo verme konseptine vurgu yapan neredeyse tüm kurum ve kuruluşlar tamamen hızlı ve gerçekçi olmayan çözümler sunuyorlar; bu yüzden de kilo vermek adına sarf ettiğiniz çabalar genellikle yetersiz kalıyor. Her gün sayısız diyet, detoks , shake ve özel egzersiz önerileri sürekli etrafta dolaşıyor. Aslında bunlar size kilo verme yolculuğunuzda katkı sağlıyor; ancak bu durum siz bunları yeterince hayatınıza uyguladığınızda geçerli.

Buradaki esas sorun; sizi ilk başta metotlarıyla etkileyen şeyler, motivasyonunuz azaldıkça eskisi kadar cazip gelmiyor ve istikrarlı bir şekilde kilo vermek imkansız hale geliyor.

İstikrarlı olarak kilo vermenin tek yolu sürekli olarak destekleyebileceğiniz yeni bir alışkanlık ve hayat tarzı edinmektir. Bu noktada büyük ve radikal değişiklikler yerine küçük ancak sürdürebilir değişiklikler yapmanız gerekiyor.

Bu amaç için ilerlerken, düzenli olarak kilo vermeyi başarmış insanların size faydası dokunacak 6 önerisini de mutlaka dikkate almanız gerekiyor. İşte o 6 öneri:

Hızlandırılmış diyetlerle uğraşmazlar

Bir daha asla hızlandırılmış bir diyete girmeyin. Hızlandırılmış diyetler hem kilo vermek adına hoş olmayan bir yoldur hem de genellikle sürdürülebilir olmazlar. Çok hızlı kilo verdiğinizde, verdiğiniz kiloları yeniden alma ihtimaliniz oldukça yüksektir ve bu da demoralize olmanıza sebep olacaktır.

Onun yerine, sağlıklı yeme alışkanlığı edinerek kademeli olarak kilo verebilir ve sürdürülebilir bir sağlıklı yeme alışkanlığı kazanabilirsiniz. Gerçekçi olmayan kilo verme hayallerine kapılmayın, kademeli olarak kilo vermeye odaklanın.

Hayatınızda küçük değişiklikler yaparak, sağlıklı alternatiflerle tanışarak ve porsiyonlarınızı azaltarak sağlıklı yeme alışkanlığına merhaba diyebilirsiniz. Ayrıca kilonuzu her hafta incelemeli ve kalori alımınıza dikkat etmelisiniz.

Duygularını yemek yiyerek bastırmazlar

Birçok kişi duygularını yemekle bastırmaya çalışsa da, bu durum sonrasında pişmanlığa neden oluyor.

Birçok insan sinirli, üzgün olduğunda ya da sıkıldığında yemeye başvuruyor. Bazen duygularımızı bastırmak için şekerli ve sağlıksız abur cuburlara hepimiz başvurabiliyoruz. Aslında bu hiçbir işe yaramıyor; çünkü duygularınızı besledikten sonra içinizi pişmanlık duygusu kaplıyor.

Elbette burada yapmanız gereken duygusuzlaşmak değil, sadece duygularla yemek arasındaki bağlantıyı değiştirmek. Yemeği konfora ve mutluluğa ulaşmak için kullanmak yerine, dengeli beslenmenin, canlanmanın ve sağlığın ana kaynağı olarak görün. Sağlıklı beslenmenin duygularınıza olan olumlu etkilerini kısa sürede hissedeceksiniz.

Stresi yönetmeyi iyi bilirler

Rahatlamak için yemek yemenin yanı sıra, stres de genel sağlığınızı ve iyiliğinizi tehdit eden bir başka unsur olarak karşımıza çıkıyor. Her ne kadar stres, modern hayatın olmazsa olmazı durumundaysa da, bu durumu sağlıklı bir şekilde yönetmeniz gerekiyor. Düzenli olarak egzersiz ve diyet yapıyor olsanız dahi, stres kilo vermenizi engelliyor olabilir.

İlgili yazı: Stres yönetimi: Stresten yararlanmak mümkün

Bu yüzden, öncelikle yeterli uyuduğunuzdan emin olun. Günlük 7-9 saat arası uyku sizin için yeterli olacaktır. İkinci olarak, stres azaltıcı aktiviteleri hayatınıza sokmalısınız. Bu aktiviteler sizi rahatlatır ve zihninizi temizler. Bu noktada yoga, meditasyon ve yeni beceriler öğrenme, hatta müzik enstrümanı çalma bile stresinizi azaltmak konusunda size yardımcı olacaktır.

Ziyafet günleri yoktur

Gerçekten düzenli bir şekilde kilo vermek istiyorsanız, diyet döneminde genellikle haftanın 1 günü uygulanan ziyafet gününün doğru bir yaklaşım olmadığını kabul etmelisiniz. Bu uygulama kilo verme sürecinizin sekteye uğramasına neden olabilir. Unutmayın, kilo verme yavaş ama istikrarlı bir süreçtir, hızlı ve düzensiz değil.

Sağlıklı ve sürdürülebilir bir hayat tarzı için 80/20 kuralını uygulayabilirsiniz. Çoğu zaman sağlıklı hayat tarzını benimseseniz bile, zaman zaman kendinizi şımartabilirsiniz.

Ziyafet öğünü her ne kadar temelde kabul edilebilir bir şey olsa da, buradaki sorun planlı bir şekilde yapılması. Arkadaşlarınızla yemeğe çıktığınızda, çok sık olmamak kaydıyla, suçluluk duymadan kendinizi şımartabilir, daha sonra diyetinize kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Ancak tüm bunlar haftanın belli bir günü değil, ara sıra olmalıdır.

Spor salonuna gitmek için kendilerini zorlamazlar

Diyete başladıktan sonra, kilo verimini desteklemek adına mutlaka egzersiz yapmalısınız. Yine de, egzersiz yapmak adına sizi bunaltan aktivitelere yönelmemelisiniz. Onun yerine vücudunuzu çalıştıran ve sizi terleten egzersizleri tercih etmelisiniz.

Eğer spor salonlarına gitmekten hoşlanıyorsanız, mutlaka düzenli olarak gitmelisiniz. Dilerseniz vücut ağırlığı egzersizleriniz evde de gerçekleştirebilir ya da düzenli olarak koşabilirsiniz.

Düzenli olarak futbol, basketbol, badminton ve yüzme gibi spor aktiviteleri gerçekleştirmek de egzersiz yapmak için eğlenceli bir yoldur.

Planları vardır ve rutinlerine sadık kalırlar

Düzenli bir rutininiz ve yeme alışkanlığınız olduğunda kilo vermenin sandığınız kadar zor olmadığını göreceksiniz.

Sağlıklı yaşam tarzı katı kurallara ve kısıtlamalara bağlı olmasa da, ana hatlara bağlı kalmak bu noktada son derece önemlidir. Düzenli bir rutininizin ve yeme alışkanlığınızın olması, mental olarak rahatlamanıza ve doğru yolda yürümenizi sağlayacaktır.

Kendinize sağlıklı ve eğlenceli öğünler planlayın ve sonradan kendinizi kötü hissettirecek tercihlerden uzak durun. Daha da iyisi, kendi yemeğinizi kendiniz hazırlayın. Motivasyonunuz azaldığında, rutininiz ve yemek planınız sizi doğru yolda tutacak ve kilo vermenizi sağlayacaktır.

Kaynak:

Lifehack.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale