X

Duymak isteyenlere: Sevdiğinin sana selamı var

İçim sıkışık, kalbim kırık. “Neden?” diye sorma bilmem. Bir hüzündür ki geldi çöktü, sonsuz bir boşluk.
Sanki çölde yürüyen bir berduşum. Yürüyen ben miyim? O kısmı muamma…
Ben değilim yürüyen, yürüdüğünü düşleyenim.
Yürüyorumdur o zaman.
Önüme ne gelirse üzerinden geçen gidenim sanki, taş yok toprak yok, hiçbir şey var, belki de yok.
Gelenlerin bana ne getirdiklerine bakıyorum, karşımda “getirdiklerini saklamaya çalışan” hallerine. Sözlerini kendilerine ait sanırlar ya, ondan saklarlar.
Sözler onların değil, sevgilimin selamını saklarlar.
Bende de bir inat, illa ki alıcam o mesajı, gözleri yolda kalmış yarinden haber bekleyenin hasretli merakıyla.
İçimde garip bir hüzün var.
Baktığım şeylerin güzelliğine şaşırmıyorum ya da çirkinliklerine. Bir fikrim de yok açıkçası, açınca bayramlık ağzımı hani iki gürültü bir patırtı olsun diye, anlamsız onlarca kelime dökülüyor kırık dökük öylece eski bir kovanın dibinden dökülür gibi…
Konuştuğum da anladığını anlıyor, demesem de anlayacak olduğunu. Hem de o bir cümle bile olmamış kelimelerden, kendi duyup kendi dinliyor işte. Benlik bir şey yok!

O boşlukta durmak sıkıntılı biraz, alışık değilim öyle kalma haline. Alışmışım ben “yapıyormuşum gibi” içimdeki beygirlerle coşmaya.
“Benim” yaptığım bir şey yok ki…
Ben dediğim çok uzaklara taşındı. Burnumun dibine!
Kelimesi yok hissimin, her şey yeniden hazırlanıyor sanki.
Binaların yeri değişiyor, insanların içi…
Aynı insan ile başka bir evrenin balkonunda sanki aynı yerdeymişiz gibi sohbetler ediyoruz. Hem de hiç bilmediğimizi sandığımız bir dilde.
Yine de, söyleyeceklerini demiyor. Selamını söylemiyor.
Hala kendinin sanıyor, dünya değişmiş, hala kendini son bıraktığı evinde sanıyor.

Bir bilen lazım!

Ah o tutunmaklar, o sevgiliye, bu kokuya, şu işe… Ne bileyim ben?! Bunlara tutununca belki değişmez hiçbir şey. Olduğu gibi kalır!
Bu kadar mı severdim hayat dediğimi, içinde kör göze dönüp durduğumu?
Alışkanlıklarım, zorla kendimi alıştırdıklarım!
Özlerim diye mi korkum, gidiyor olduğum yerde karşılayan yalnızlık kostümünün bilinmezliği mi içimi buz gibi yapan?

Bir dağ keçisi gibi, incecik bir taşın üzerinde dört ayak durmak sanki marifet.
Oradan bakarken, tüm sevdiklerime gülümsemek, haklarını teslim etmek, teşekkür etmek…
Sağ olun!

Sevgiyi hiç anlamamışım meğer. Her yerden geleni görmemişim.
Meğer herkes kendi diliyle severmiş. Oysa ben, hep birinden hepsini istedim.
Biri sevgilinin sıcak kucağıymış, diğeri öpücüğü… Biri sırtımdaki eliymiş, diğeri kollayan gözleri. Hepsini tek bedene indirmek istemişim de, bütünü görmemişim.
Her yerden sağanak sağanak aşk yağarken, ince bedenimden zaar damlalar arasındaki boşlukta kuru kalmışım.
Hareket et ki senin de kafana damlasın sevdiğinin hikmeti.

Çok iyi yaptım sanırdım. Aferin bana!
Yaptığımı hiç görmemişim. Yaptığım bir şey yokmuş oysa, bedenimden uzananları sağa sola savurmaktan başka. Güzel demişim, güzel demişler. Hepsi bu.
Sadece başla diyene, “evet” demişim.
Aracı olmak nedir bildim.
Boyun eğen kimdir gördüm.
Direnen neymiş anladım.
Nefs neymiş tattım.
Bıraktım mı? Hayır bırakmadım… Ama gidecek o da usul usul, bana mı soracaklar..?

Omuz lazım insana, o bile bir nefs işte. Lazım diye bir şey varsa, olur zaten. Bak böyle konuşunca nasıl da indik bedene! Hiçbir şey lazım değil işte!
Öyle bekliyor gibiyim, bir telgrafla yola çıkacağım. Ne demişlerse gidip onu yapacağım.
Birine selam verip, öbürünün gözlerinin içine bakacağım.
Sevgilinin sana selamı var, az nefes al diyeceğim.

Bir ayna ardından kendime bakarken, onu ne kadar sevdiğimi göreceğim.

Kolaylıkla geçsin yolculuğu diye, önüne güzellikler serpeceğim. Bir düşüp bir kalksın da yine de “ah” demesin diye…
O ahlarsa, ben de ahlarım.
Sevmek böyle bir şey çünkü.
Canım yanar, güzelliğim kendinden bilirse. Oralarda selamımı iletirken, canından bir lokmayı kurban ederse…

Aynaya her baktığında ben de ona bakarım. Gözlerinin ta içinden. Bazen görür, bazen görmez ama bilir. İçi akar, kalbi yumuşar.
O kendine küserse, bana da küser. O zaman başka aynalar bulurum ona, birinin gözünün içine baksın da, hatırlasın kendini, güzelliğini…
O başkaları da benim ya! Olsun varsın, o daha anlamasın, günü gelir anlar.
Toprağın da ağacın da, Ayşe’nin de Mahmut’un da ben olduğumu. Onun da ben olduğumu. O zaman dünya şenlik olur işte!
Seni seven hep bendim! Bir öyle, bir böyle sevdim. 
Rüzgarla sevdim, ateşle sevdim, insanla sevdim, bebekle sevdim. Bazen acıdı için, ama o da bendim. Senin yerine ben acıdım da, bir kısmını sen hissettin.
Yoksa acıtmam canını.

Sen, ben mi var zaten!

Benim diye ayrılan, yine benim diye bana dönen sen deği lmisin?
Kelime aynı da kastın başka, ben bilirim. 
İçini bilirim, için dışın da yok ya, işte…

Sevgimin ispatı mı olurmuş. Başka bir şey varmış gibi, olanı sana nasıl ispat edeyim. Bak ki gör.
Gör canım gör.
Her yerde!
Tamam, sen gördüğünde gör. Ne zaman ki dersin gördüm, yine gelirim. Zaten bir yere de gittiğim yok. Gördüğün de benim, görmediğin de…
Görmediğin görüp de direndiğindir. Bırak gitsin… İzle bir keçi gibi. 
İncecik bir taşın üstünde 4 ayak bir sağa bak, bir sola bak. Sağ sol da kalmasın, taşta…

Sen sadece nefes al!

Nefes selamım olsun.

Birini görür de seversen söyle, sevdiğinin selamı var! Gözlerindeki ışık, içindeki sana bakan ışığımdır…

İlginizi çekebilir: Duygularınıza yol açın: Kendini ifade edemeyen herkes öfkelidir

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale