X

Duygusal zeka: Sorun duygularda değil, ifadelerin uygunsuzluğunda

“Herkes kızabilir, bu kolaydır. Ancak doğru insana, doğru ölçüde, doğru zamanda, doğru nedenle ve doğru şekilde kızmak, işte bu kolay değildir.”
Aristo, Nikomakus Etiği

Türümüz var oluşunu büyük ölçüde duyguların gücüne borçludur. Yırtıcı hayvanların saldırdığı, kuraklık ve sel felaketleri ile baş ettiğimiz zamanlarda duygular hayatta kalmamız için büyük avantajlar sağlıyordu. O günden bugüne yaşam koşullarımız çok değişti. Artık aslanların kovaladığı bir hayatımız yok ancak duygular bizimle yaşamaya devam ediyor. Önemli bir farkla! Artık duygularla böylesine güçlü bağlarımız yok. Hatta -tanımadığımız her şey gibi- çoğumuz onlara düşmanca yaklaşıyoruz.

Büyürken duygularla baş etmekte zorlanıyor, bu konuda ebeveynlerimizden de aradığımız desteği bulamayabiliyoruz. Daha da ötesi, duygularımızı bastırmaya zorlanıyoruz. Durum böyle olunca, ilksel çağlarda hayatımızı kurtaran güçlü duygular, bugün ilişkilerimizin bitmesine veya işimizden kovulmamıza sebep olabiliyor.

Günümüzde en büyük ihtiyacımız kendimize ve bir başkasına karşı şefkat içinde olmak. Bunun için artık duyguları yok saymayı ya da bastırmayı bırakmalıyız. Duygularla barış içinde yaşamayı öğrenmeliyiz.

Duygu nedir?

Duygu (e-motion), Latince “hareket etmek” anlamına gelen mōtēre kelimesinden türer. Her duygu bizi bir şekilde harekete yönlendirir. Bu durumu, hayvanlarda ve çocuklarda açıkça gözlemleyebiliriz. Onlar, bir duygu içine girdikleri anda bedenleri harekete geçer. Heyecanlandıklarında yerlerinde duramaz, sağa sola koşar, korktuklarında gözlerini kocaman açarak geri çekilir, öfkelendiklerinde kendilerini yere atarak çılgınca tepinirler.

Çocuklarda ve bebeklerde rahatlıkla görebildiğimiz duyguların varlığı ve özgür ifadesi modern yetişkinlerde çoğunlukla görülmez. Onlar, hayatlarının bir yerlerinde duygularla bağlantılarını kaybetmiş gibidirler. Bazen hissetmekte zorlanır, bazen de yükselen bir duygu dalgasında kaybolur giderler.

Duyguların bedenle ilişkisi

Her duygunun bedende özel bir biyolojik ifadesi vardır…

  • Öfke hissedildiğinde, kan akışı -bedeni yumruk atmaya hazırlar gibi- ellere yönelir. Kalp atışı hızlanır. Adrenalin salgısı artar ve böylece çevik bir şekilde hareket etmeye yetecek güçte enerji açığa çıkar.
  • Korku hissedildiğinde, beden kaçmaya hazırlandığından kan akışı bacaklardaki gibi büyük iskelet kaslarına yönelir. Bu arada, saklanmanın daha iyi bir alternatif olup olmadığını değerlendirmek için beden bir anlığına donar. Dikkat, tehlikeye karşı uyanık kalmak için ana odaklanır.
  • Mutluluk, beyindeki olumsuz duyguları engelleyip enerji artışına yol açar. Bedende genel bir huzur hali dışında belirgin bir fizyolojik değişim yaratmaz. Motivasyonu artırır, hedeflere ulaşmak ve işleri tamamlamak kolaylaşır.
  • Sevgi, sevecen duygular ve cinsel tatmin, bedende gevşeme tepkisi denen bir etki yaratır. Bunun sonucunda huzur ve tatmin hali açığa çıkar.
  • Şaşkınlık halinde görüş alanını genişleterek göze daha fazla ışık girmesini kolaylaştırmak için kaşlar havaya kalkar. Bu sayede, çevrede olup bitenleri daha kolay anlar ve ona göre harekete geçeriz.
  • Tiksinme, yüz ifadesinde belirgin bir değişiklik yaratır. Üst dudağı yana kıvırıp, burnu hafifçe kırıştırırız. Kötü kokuya karşı burun deliklerini kapama ve zehirli yiyeceği tükürmeye yönelik eski çağlardan günümüze uzanan evrimsel bir çabadır.
  • Üzüntü, enerjiyi azaltarak bizi içe dönük bir hale getirir. Amaç, yaşadığımız kaybın veya kırgınlığın yasını tutup olayı derinlemesine değerlendirerek dersler çıkarmamızdır. Böylece değerlendirme sonrasında yeniden yükselen enerji ile yeni başlangıçlara hazır hale geliriz. Ayrıca, üzüntünün yarattığı enerji kaybının ilksel zamanlarda insanları daha güvende oldukları yuvalarına yakın tutmuş olabileceği de düşünülüyor.

Duyguların, bedendeki özgün ifadelerini bildiğimizde onları isimlendirmek ve birbirilerinden ayırt etmek de kolaylaşır. Bu, bizi -daha sonra konuşacağımız bir konu olan- temel ihtiyaçların tespitine götürür. Her duygu bir ihtiyacın habercisidir. O anda hissettiğimiz duyguyu tespit edebildiğimizde, karşılanmayan ihtiyaçlarımızı da fark edebiliriz. Sonrasında, stratejiler geliştirerek ihtiyaçlarımızı karşılayabiliriz. Duygularla yaşamayı öğrenmek özgürleştiricidir.

Duygusal zekâ nedir ve neye yarar?

Yüksek IQ’lu insanların her zaman başarılı olacaklarına inanırız. Hâlbuki hayat vasat yaşamlar süren yüksek zekâlı insan hikayeleri ile doludur.

Bilim insanları, vasat hayatlar yaşayan yüksek IQ’lu insanları, akıl almaz derecede başarılı olmuş normal zekâlı insanlardan ayıran etkenlerin duygusal zekâ yetenekleri olduğunu keşfetti.

Duygusal zekâ ilk kez 1990’da John Mayer ve Peter Salovey adlı iki psikolog tarafından adlandırıldı. Duygusal Zekâ isimli kitabın yazarı Daniel Goleman, o dönemde, tüm araştırmaların IQ üzerine odaklı olduğunu ve duygusal zekânın keşfinin başarının unsurlarıyla ilgili yeni bir düşünme şekli açığa çıkardığını söylüyor.

Bu yeni düşünme yolu, ilk çıktığı yıllardan bugüne yoğun ilgi gördü ve hızla yayıldı. Okul müfredatlarına dâhil edildi. Karakter eğitimi, şiddeti engelleme, uyuşturucuya karşı önlem alma gibi konularda gelişim sağlamak için uygulandı. Öğrencilerin öz bilincini ve özgüvenini yükseltmek, zorlayıcı duygu ve dürtülerini kontrol altına almak ve empatilerini artırmak için yapılan bu çalışmaların yalnızca daha iyi davranışlar değil, akademik başarı açısından da yararlı olduğu sonucuna ulaşıldı.

Bugün gelişmiş ülkelerde sadece okul sisteminde değil, iş hayatında da duygusal zekânın özellikle liderlik vasıfları gerektiren işlerde belirleyici olduğunu söyleyebiliriz. Dünyanın en saygın şirketleri, çalışanlarını seçerken duygusal yeterliliklerini dikkate alıyor.

Duygusal zekâ;

  • Duygusal dürtülere hakim olmamıza,
  • Diğerlerinin ne hissettiğini anlayabilmeye,
  • İlişkileri etkin şekilde yürütebilmemize yardımcı olur.

Aristo’nun söylediği gibi doğru insana, doğru ölçüde, doğru zamanda, doğru nedenle ve doğru şekilde kızabilmemizi sağlayan güç duygusal zekâdır. Duygusal zekâdaki eksiklikler, depresyon, şiddet dolu bir yaşam, yeme bozukluğu, uyuşturucu bağımlılığı gibi yaşam kalitemizi düşüren etkilere sebep olabilir. Baş edemediğimiz duygular, sağlığımızı ve ilişkilerimizi riske atabilir.

İyi bir yaşam için duygusal denge içinde olmayı öğrenmeliyiz. Bunun için daha çok hissetmeye, duygusal deneyimlerimizi iyileştirmeye ve yaşımız kaç olursa olsun duygusal olgunlaşmamızı gerçekleştirmeye ihtiyacımız var. Sokaklarda aradığımız nezaket ve ilişkilerde özlemini duyduğumuz karşılıklı şefkat bu şekilde açığa çıkabilir.

Hakkımda daha fazla bilgi için www.digdemgirici.com adresimi ziyaret edebilir, beni @digdemgirici Instagram hesabımdan takip edebilirsin. Yeni yazılarımı e-mail ile almak için Haftalık İlham email grubuma ücretsiz katılabilirsin. Haftalık email listesine kaydolmak için giricidigdem@gmail.com adresine e-mail atman yeterli. Soruların ve paylaşımların için bana her zaman yazabilirsin.

Sevgiler…

İlginizi çekebilir: Travmayı iyileştirmek: Yüzleşme, ilişki kurma ve nihayetinde iyileşme

Diğdem Girici: İnanıyorum ki doğru bilgiye ulaşabilen ve bu bilgiyi hayatında doğru şekilde kullanmayı öğrenen her insan hayal ettiği yaşamı yaratabilir. İşte bu yüzden yazıyorum, yaşamımı hafifleten bu muhteşem bilgiler daha çok insana ulaşabilsin ve daha çok insan yaşamdan keyif alabilsin diye. Sorularınız veya paylaşımlarınız için bana giricidigdem@gmail.com adresimden veya @digdemgiriciyoga Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz. Sevgiler.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale