İlişkinizde sürekli verici olduğunuzu, karşı tarafı mutlu etmek için elinizden ne geliyorsa yaptığınız halde bir türlü tatmin edemediğinizi, partnerinizin mutsuz olmak için ekstra bir çaba sarf ettiğini düşündüğünüz anlar oldu mu? Eğer bu veya bunun gibi davranışlarla sürekli kişisel mutluluğunu sabote eden, hiçbir şeyden tatmin olmayan ve genelde melankolik ruh haliyle enerjinizi emdiğini düşündüğünüz biriyle birlikteyseniz, hayatınızdaki kişi duygusal mazoşist olabilir.
Mutluluk tanımlanamayacak kadar soyut, göreceli ve çok boyutlu bir kavram. Mutluluk bazen değersiz gibi görünen küçücük bir objede ya da anlam veremediğimiz zamanlarda kendini gösteren, başkaları için hiçbir anlam ifade etmeyen şeylerde bulduğumuz, herkesten farklı deneyimlediğimiz bir duygu. Duygusal mazoşist olmanın bedeliyse mutluluğu herkesten çok isteyip ona asla ulaşamamak…
Duygusal mazoşizme sahip kişiler olumlu ya da olumsuz olması fark etmeksizin herhangi bir şeyi mutsuz olmak için araç olarak kullanabilir ve kendi mutluluklarına yaptıkları sabotajın psikolojilerine zarar vereceğini bile bile bundan kurtulmak için hiçbir çaba göstermezler. Sergiledikleri tüm davranışlar için, yaptıkları tüm işler için, hatta kişilikleriyle ilgili bile sürekli onaylanma ihtiyacı içindedirler. Duygusal buhranlarını çevrelerindeki kişilerin negatif yorumlarıyla beslerler ve kendilerini acındırma eğilimi içindedirler.
Sebepsiz ve gereksiz tartışma ortamları yaratırlar
Eğer birlikte olduğunuz kişi devamlı olarak tartışılması anlamsız olan konular üzerine uzun süre konuşarak tartışma ortamı yaratmaya çalışıyorsa duygusal mazoşist olabilir. Duygusal mazoşizmi olan bireyler tartışma yaratmak dışında herhangi bir sosyal ortamda tartışılan bir konuya mutlaka müdahil olurlar ve tartıştıkları kişiyi tahrik ederek tartışmanın alevlenmesine neden olurlar. İlişkide de sürekli tartışma çıkarır, gereksiz kıskançlıklarla gerilim ortamı yaratır ve tartışılması gereksiz onlarca farklı konu üzerinden sonu olmayan tartışmalar yaratabilirler.
Her şey iyi gitmeye başladığında boşluğa düşerler
Hayatınızdaki her şeyin mükemmel gittiğini ve hedeflerinize ulaşmak için sadece bir adımınız kaldığını hayal edin. İşte birlikte olduğunuz insan o son adımı atmadan, hiçbir sebep göstermeksizin arkasına bakmadan kaçmaya çalışıyorsa, kendisi bir duygusal mazoşist olabilir. Kendi mutluluğunu sabote eden insanların en belirgin özelliklerinden biri de başladıkları hiçbir işin sonunu getirmeyip sürekli yeni bir şeylere başlamaları ve işin sonuna geldiklerinde doruk noktasında bırakıp beceriksizlik, başarısızlık, yetersizlik duygularıyla olumlu hislerini bastırmalarıdır.
İlişkiye başlamalarının sebebi mutluluk değil mutsuzluk arayışıdır
Duygusal mazoşizmi olan kişiler dünyanın en mutlu, en huzurlu, en mükemmel ilişkisine de sahip olsalar memnun olmazlar. Genelde her şeyin yolunda gittiği, çok sevildikleri ilişkilerinden vazgeçip, kendilerine mutsuzluk verecek, imkansız aşk hikayelerinin peşinden koşarlar. İlişkiden tatmin olabilmeleri için mutlaka inişli çıkışlı, sürekli kavga eden, kıskançlık krizlerine giren, duygusal olarak onlara zarar verecek bir partner arayışındadırlar. İlişkilerinde mutlu görünseler de içten içe üzüldükleri ve her şeyin çok kötü gittiği inancını taşırlar.
Çok sık iş değiştirme eğilimindedirler
Kariyerinizde başarılı ve mutluysanız, gelecekte severek yapacağınız bir işte çalışıyor ve bu işin sizi ileriye taşıyacağını biliyor olmalısınız. Ancak duygusal mazoşizmi olan insanlar bu durumun aksine, yaptıkları işte ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar bir şekilde boş bahaneler üreterek o işte ilerleme fırsatlarını ve potansiyellerini değerlendirmezler. Kendilerini yolda karşılarına çıkacak olası problemlerle duygusal olarak başa çıkabilecek kadar güçlü görmezler.
Arkadaşlıklarını kolayca sonlandırabilirler
Duygusal mazoşistler çevrelerindeki insanların kişilik özelliklerini dikkate almadan, küçücük şeyleri bahane ederek arkadaşlıklarını sonlandırabilir. Uzun süreli arkadaşlıkları yoktur ve arkadaşlarıyla derinlemesine paylaşımlar yapmaktan çekinirler. Daima karşılarındaki insanların anlayamayacağı kadar karmaşık bir duygu sistemine sahip olduklarını düşünürler ve karşılarındaki insanın yetersiz olduğunu hissederler. Bu nedenle de zaten değer ve önem vermedikleri sosyal bağlarını kolayca sonlandırabilirler.
Alkol ve uyuşturucu bağımlılığına yatkındırlar
Duygusal mazoşistler sahip oldukları olumsuz duyguları daima canlı tuttuklarından, bu duygu durumlarıyla baş edebilmek için alkol ve uyuşturucu gibi maddeler kullanmaya eğilimli olabilirler. Genelde tam anlamıyla kendilerini kaybetmeden rahatlayamadıkları için de alkol ve uyuşturucu maddeleri aşırı tüketebilir ve bu alışkanlıklarını bağımlılığa çevirebilirler.
Aşırı ve gereksiz harcamalar yaparlar
Duygusal mazoşist insanlar genelde kazandıklarından daha fazla para harcarlar. Gelecekleri hakkında plan yapmadıkları ve mutsuz olacaklarına dair inançlarına daima bir dayanak buldukları için para biriktirmezler ya da bütçelerini kontrol etme zorunluluğu hissetmezler. Onlar için önemli olan tek şey o an istedikleri her şeyin olması ve anlık tatmin duygusunu yaşamalarıdır.
Kendilerini inciten insanlara tolerans gösterirler
Duygusal mazoşizmi olan kişiler küçücük şeyler için arkadaşlıklarını sonlandırabildikleri gibi, çok büyük problemler yaratan ve kendilerine zarar veren insanlara da gereğinden fazla tolerans gösterme eğilimindedirler. Kendilerine saygı duymayan, aşağılayan, önceliklerini önemsemeyen kişilerle olan ilişkilerine farkında oldukları halde devam edebilirler. Aynı şekilde kendilerini kontrol eden, açık açık istemediğini belli eden insanların hayatlarında bulunması duygusal mazoşistleri rahatsız etmez.
Daha iyi ve mutlu bir hayat için en ufak bir çaba göstermezler
Duygusal mazoşist olmanın belki de en dezavantajlı yönlerinden biri de bu kişilerin mutlu olmak için en ufak bir çaba göstermeye bile istekli olmamalarıdır. Zaten mutsuzluktan beslenen ve hayattan bu şekilde tatmin olan bu kişiler mutluluk ya da daha iyi bir hayat arayışında değillerdir. Bu nedenle duygusal bir mazoşistle birlikteyseniz, onu daha iyi ve mutlu olmak için ne kadar ikna etme çabasına girerseniz girin büyük ihtimalle başarılı olamayacaksınız.
Kaynaklar:
Thought Catalog
Literally Darling
Puckermob
İlginizi çekebilir: Ayrıldıktan sonra kadınlar mı, erkekler mi daha fazla acı çeker?