Öz bakım dendiğinde aklınıza cilt bakım rutinleri, masajlar, keyifli bir SPA deneyimi, saç maskeleri, tırnak bakım yağları, kişisel gelişim kitapları veya lezzetli bir kahve ile mola vermek gibi eylemler geliyor olabilir. Peki ya öz bakımda çok daha temel bir şeyi atladığımızı söylesek; mesela duyguları? Evet; her daim dengeli hissetmenin, kendimize iyi bakmanın ve gerçek anlamda ‘öz bakım’ yapabilmemizin bir yolu daha var: Yeterince önem verilmeyen, küçümsenen, hak ettiği ilgi ve değeri göremeyen bazı duyguları keşfetmek.
Sevgi, saygı, güven şüphesiz ki hem kendimizle hem de başkalarıyla olan ilişkilerimizde oldukça önemli duygular fakat en az onlar kadar önemli olan ama genellikle hafife alınan veya azımsanan bazı duygular kendimize gerçek anlamda iyi bakmamız için kucaklamamız ve daha fazla değer göstermemiz gereken varlıklar. Peki, hangi duygular bunlar? Hemen söyleyelim: Huzur, umut, empati, şefkat, kendini onaylama ve minnettarlık. Gelin, öz bakımın temelini oluşturan bu sandığımızdan çok daha değerli olan duygulara yakından bakalım.
Huzur
Şüphesiz ki gerçek anlamda iyi hissetmek için en temel ve değerli duygulardan biri: Huzur. Öz bakımın özü de diyebiliriz. İşler ne kadar karmaşık, çığrından çıkmış görünürse görünsün her zaman iyi hissetmenin bir yolu bulmak için huzuru keşfetmek şart. Gevşemek, zihni dinlendirmek, kaosun içinde rahatlayacak bir şeyler bulmak herkesin hak ettiği bir değerdir. Telefonunuzu uçak moduna alarak, kısa bir süre için de olsa herkesten, her şeyden uzaklaşarak veya sadece sevdiklerinizle, size iyi geldiğini hissettiğiniz kişilerle temas kurarak, kendinize bir kahve ısmarlayarak, en sevdiğiniz kitaptan bir bölüm okuyarak ya da favori dizinizden birkaç bölüm izleyerek önce kendinizle sonra dış dünya ile uyumlanabilir; tüm duygularınızı kabul ederek onlarla birlikte var olmanın gücünü keşfedebilir, kendi iç huzurunuzu besleyebilir ve dengeleyebilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Kaosun içinde huzuru bulmak mümkün mü?
Şükran
Gelelim, hepimizin önemini çok iyi bildiği halde hak ettiği değeri göstermeyi unuttuğu o duyguya… Şükretmek, çağımızın en zor eylemlerinden biri olabilir; çünkü birçoğumuz sahip olduklarımız için minnet duymak yerine elimizde olmayanlara odaklanarak kötü hissedebiliyoruz. Oysa ki elimizdekilerin kıymetini bilmek, ne kadar şanslı olduğumuzu anlamamızın yanı sıra mutlu olmak için etrafımızdaki sebeplerin farkına varmamıza da yardımcı. Şükran günlüğü tutabilir ya da sadece şükretmeye odaklanmak için özel bir meditasyon zamanı belirleyerek rutinlerinize dahil etmeyi deneyebilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Şükretmeyi alışkanlık haline getirmenin yolları
Öz şefkat
Kendinize karşı da başkalarına olduğu kadar şefkatli misiniz; yoksa kendinizle olan ilişkinizde her zaman eleştirel ve acımasız bir tavır mı takınıyorsunuz? Öz bakımda en çok ihmal edilen duygulardan biri öz şefkat olabilir; çoğumuz başkalarına şefkat gösterirken çok cömert davranırken öz şefkat konusunda bir o kadar cimri olabiliyoruz. Oysa ki kendimizi kabul etmek, hatalarımızı bağışlamak, yaşanmışlıklarımızı kucaklamak, bedenimize, ruhumuza ve zihnimize şefkatle yaklaşmak iyi hissetmek için yapabileceğimiz en güçlü şey. Sonuçta, her zaman, her alanda en iyi müttefiğimiz kendimiziz, değil mi?
İlginizi çekebilir: Öz şefkat: Benliği yargılamadan, şefkatle kucaklayabilmenin gücü
Empati
Empati becerisine sahip olmak, başkasının duygularını anlayabilmek ve paylaşabilmektir. Özellikle kişilerarası ilişkilerde güçlü bir iletişim ve bağ kurma için en önemli duygular arasındadır. Başkasının hikayesini paylaşmak, duygularına ortak olmak hem kendinizden bir şeyler bulmanıza hem de farklı bakış açıları kazanmanıza yardımcı olabilir. Empatinin gücünü biliyor olmamıza rağmen belki birçoğumuz günlük hayatın koşuşturmasında ya da meşguliyetinde yeterince önem vermiyor olabiliriz ancak hem kendimiz hem ilişkilerimiz için empatik yönümüzü beslememiz oldukça önemli. Eğer başkalarının duygularını taşımak sizde ağır bir yük yaratıyorsa, karakteriyle bağlantı kurabileceğiniz veya onun iç dünyasına dahil olabileceğiniz bir kitap veya film ile empati becerinizi destekleyebilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Empatların özellikleri: Empat olup olmadığınızı anlamanın yolları ve empat testi
Umut
“Zor şartlara rağmen, bir şeylerin değişebileceğine olan inanç, sizi değişmeye gerçekten motive edebilir. Umut, güçlenmektir.” – Grace Suh
Umudun çok güçlü bir duygu olduğunu kabul etmek gerekir. Yol, zifiri karanlık olsa da yolun sonunda sizi beklediğine inandığınız kocaman bir ışık sizi o yolu yürümeye devam etmeniz için teşvik edebilir. Hatta öyle ki hayatın yaşanılmaz olduğunu düşündüğünüz en zor, en karmaşık, en karanlık anlarda bile içinizdeki ufacık bir umut kırıntısı sizin geleceğe daha iyimser, daha inançlı bakmanıza yardımcı olabilir. Hala güzel şeylerin olabileceğini ve ilhamın sizi bulabileceğini yalnızca umut duygusu ile açığa çıkarabilirsiniz. Umut duygunuzu beslemek için geçmişteki başarılarınızı, zor zamanların üstesinden nasıl geldiğinizi kendinize hatırlatabilir ve yepyeni hayaller kurarak geleceğinize daha iyimser bir bakış açısı ile yaklaşabilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Umutlu insanların daha başarılı olmasının nedeni “Umut Teorisi”Umutlu insanların daha başarılı olmasının nedeni “
Kendini onaylama
Eylemleriniz karşısında başkalarından devamlı onay bekliyor musunuz? Ya da başkalarının fikirlerine kendi fikirlerinizden daha fazla mı önem veriyorsunuz? Cevabınız evetse, öz bakımınızı riske atıyor olabilirsiniz. Sürekli başkaları tarafından onaylanma ihtiyacınızı dönüştürerek önemli olanın kendi onayınız olduğunu kendinize hatırlatabilirsiniz. Sonuçta, kendinizle, eylemlerinizle, düşüncelerinizle en çok zaman geçiren ve geçirecek olan sizsiniz; öyleyse en çok ‘kendi onayınıza’ ihtiyacınız olduğunu fark etmelisiniz.
İlginizi çekebilir: Hayal kırıklıklarından korunmak için kendi onayını kendin ver
Bonus: Tüm kalbinizle yaşayın
İngilizce’de ‘wholeheartedness’ olarak geçerek kavramla daha önce karşılaşmadıysanız sürdürebilir bir iyi oluş için yaşam felsefeniz olarak benimseyebilirsiniz. Tüm kalbinizle yaşamak; hayatınızın, sahip olduklarınızın, tüm yaşanmışlıklarınızın sizin için değerinin ve öneminin farkında olmaktır. Ne olursa olsun, nasıl bir güne uyanırsanız uyanın ‘ben yeterliyim’ demeyi bilmek ve her zaman kaldığınız yerden devam etmektir. Kusurlarınızı, korkularınızı kucaklayıp; sevilmeye layık olduğunuzu bilmek ve iyi hissetmenin en temel hakkınız olduğunun farkında olmak tüm kalbinizle yaşamanın en güzel inceliklerindendir.
Kaynak: Greatist