X

Duygusal acıyı azaltmak: Üçüncü şahıs perspektifi

Duygusal acıyı azaltmak

Büyük küçük sorunları var herkesin… Geleceğe dair kaygılar, güncel endişeler ve tabi ki bazılarımıza hayatı zehir eden anılar. Yani kabullenemediğimiz olaylar, kapanmamış defterler, yerleşmiş burukluk, belki de kurtulamadığımız suçluluk duygusu. Peki, geçmişte kalan üzücü olayların sebep olduğu duygusal yıkım nasıl bertaraf edilir? Meğer bilişsel düzlemde bunun son derece basit bir hilesi varmış.

Bu yazıda suçluluk duygusu, reddedilmek, travmatik hafıza ve duygusal acı patikaları konularında uzun yıllar çalışmış olan klinik psikolog, konuşmacı ve yazar Guy Winch’in  Psychology Today‘de yayınlanan çalışmasını sizin için derledik.

Yakın zamanda yapılan çalışmalar, acı veren olayları hatırlarken uygulanan basit bir teknikle hissettiğimiz yoğun duygusal sıkıntının azaltılabileceğini gösteriyor.

Kaliforniya Üniversitesi’nden Özlem Ayduk ve Michigan Üniversitesinden Ethan Kross yürüttükleri çalışmada, önce adaptif* ve maladaptif* yansıtmayı birbirinden ayıran faktörleri inceledi ve ardından zihnimizde canlandırırken kullandığımız perspektif’in hissettiğimiz üzüntünün derecesini doğrudan belirlediğini keşfetti.

Duygusal acıyı azaltmak

*Kişiler stres faktörlerini ya da tehlikeleri önleyebilmek için baş etme stratejilerini kullanırlar. Bunlar adaptif (uyum sağlayan) ya da maladaptif (uyum sağlamayan) stratejilerdir. Adaptif stratejiler problemi çözmeye yönelik stratejiler ve duygulara azaltmaya yönelik stratejiler olmak üzere ikiye ayrılırken başkalarından yardım istemek, bilgi ve tavsiye almak, planlar yapmak, sorunla yüzleşmek gibi aktif stratejiler problemi çözmeye yönelik stratejiler arasında yer alır. Duyguları başkalarına aktararak duygusal yükü azaltmaya çalışmak ya da problem hakkında sessiz kalarak problemi anımsatan ortamlardan kaçınmak ise duyguları azaltma stratejilerinden bazılarıdır.

**Maladaptif stratejiler ise kısa vadede kişinin yine sorunlarıyla baş edebilmek ve iyi hissedebilmek için başvurduğu ancak uzun vadede önemli zorluklara sebep olabilen mekanizmalardır. Alkol ve madde kullanımı, yeme bozuklukları, öfkeli ve agresif davranış biçimleri gibi.

Acı verici bir tecrübeyi zihnimizde tekrar canlandırdığımızda, doğal eğilimimiz sonucu çoğumuz bunu birinci şahıs perspektifiyle, yani kendimizi bütünüyle katarak yapıyoruz. Diğer bir deyişle, sahneleri kendi gözlerimizden görüyoruz. Ne var ki, bu perspektifi kullanmak genellikle duygusal acıya ve ajitasyona sebep oluyor; çünkü bize tecrübeyi tekrar tekrar yaşatıp her şeyi olduğundan daha da dramatik hale sokuyor. Anda kayboluyor, düşündükçe daha çok ajite oluyoruz.

Duygusal acıyı azaltmak

Özlem Ayduk ve Ethan Kross çalışmalarında, bir grup katılımcıdan yaşadıkları olayları birinci şahıs perspektifi yerine üçüncü şahıs perspektifi üzerinden hatırlamalarını istediler. Bu teknikte kişinin olayı bir film sahnesi izler gibi dışarıdan izlemesi ve kendini sahnenin dışında imgelemesi esastır.

Fark etkileyici. Deneyin sonucunda üçüncü şahıs perspektifi kullanan katılımcılar, birinci şahıs perspektifi kullananlara kıyasla önemli ölçüde daha az üzüldüklerini belirttiler. Dahası, bu ‘mesafeli görüş’ sayesinde, katılımcılar olaylara dair farklı anlayışlar geliştirebildiler ve yeni iç görüler elde ettiler.

Daha az duygusal acının yanı sıra, üçüncü şahıs perspektifi ciddi anlamda daha düşük stres reaksiyonları yarattı ve bunun sonucunda kişinin kardiyovasküler sistemleri daha sağlıklı oldu. Üçüncü şahıs perspektifini kullanan katılımcıların kan basınçları, birinci şahıs perspektifiyle olayları canlandıran katılımcılara göre çok daha düşük bir seviyede seyretti ve süreç sona erdiğinde değerlerin normale dönmesi daha hızlı oldu.

Duygusal acıyı azaltmak

Özetle çalışmanın sonucu, kötü anılarını düşünürken üçüncü şahıs perspektifi kullanan kişilerin bu anılarla ilgili daha az depresif hissettiği ve daha az duygusal acı çektiği yönünde. Şimdi de bunu nasıl başarabileceğimize bakalım.

Perspektif nasıl değişir:

1. Öncelikle oturduğunuz ya da uzandığınız yerde rahat olduğunuzdan emin olun.

2. Zihninizde tecrübenin/hatıranın açılış sahnesini canlandırın.

3. Şimdi sahneden uzaklaşın. Kendinizi sahnenin dışında görene kadar uzaklaşın. Tamamen bir yabancı gibi, yoldan geçen biri gibi, olanlar bir başkasına oluyormuş gibi izleyin. Bu üçüncü şahıs perspektifidir.

4. Üçüncü şahıs perspektifini koruyarak sahneyi zihninizde birkaç defa oynatmaya çalışın.

5. Ne zaman kendinizi acı veren bir deneyimi düşünürken bulursanız, düşüncelerinizi bu çerçeveye uyarlamaya çalışın…

Başlangıçta biraz tuhaf gelebilir. Ama zamanla olayları daha az içselleştirdiğinizi, suçluluk, pişmanlık, yıpranmışlık, çaresizlik gibi duyguların azaldığını ve geçmişte kalan yıpratıcı olayların sizi daha az etkilediğini fark edeceksiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale