X

Duygularla baş etmek için en kolay yöntem: Yazmak

Canınızı sıkan bir düşünce beyninizin içinde dolanıp durmaya başladığında ne yapıyorsunuz? Saatlerinizi, hatta günlerinizi onu düşünmekle, onun sebep olduğu üzüntüyü yaşamakla mı geçiriyorsunuz? Ya da onu asla düşünmemek için kapalı bir kutuya koyup zihninizin en derinlerine mi itiyorsunuz? Bazen kısa vadede işe yarayan bu “işlevsiz” baş etme yollarını, uzun vadede daha sağlıklı yollar ile değiştirmeniz gerekebilir.

Düşüncelerden kaçmadan onların akıp sizi biraz da olsun rahat bırakabilmelerini sağlamak için kullanabileceğiniz sağlıklı bir yöntem var: Yazı yazmak. Duygularını bastıran biriyseniz, yazarken duygularınız satır aralarından kendini belli eder; en derin düşünceleriniz bir sese kavuşur. Dahası, olumsuz bir olayı kayda geçirirken kişi olayı yeniden düşünme ve değerlendirme fırsatı bulur, olayları algılayışını değiştirebilir ve tüm bunlar stresi azaltmayı ve onunla mücadele etmeyi kolaylaştırır. (Tonarelli et al, 2017).

Yazmak zihinsel sağlığınıza olumlu katkılar sağlar. Sağlıksız bir mücadele yöntemi olan kaçınma davranışını azaltır. Pek çok araştırma duygu ve düşüncelerinizi dışa vurmanın intrusiv, yani rahatsızlık verici, istenmeyen düşünceleri azalttığını ve çalışan belleğin kapasitesini artırdığını doğruluyor. (Park, Remirez & Beilock, 2014; Carpenter, 2001).

Üstelik yazmak sadece psikolojik rahatsızlıklarda değil, fiziksel rahatsızlıklarda acıyı ve ağrıyı azaltmakta da etkili. Öyle ki, yazmanın düşük yoğunlukta ağrıları olan kronik hastalıklarda acıyı azalttığı araştırma bulguları arasında (Pennebaker, 2004). Ayrıca, yazmanın tansiyonu düzenlediği, bağışıklık sistemini ve hafızayı güçlendirdiği biliniyor. Sebebi ise oldukça basit: Duygularınızı yeniden hatırlamak onlarla baş etme gücünüzü arttırıyor ve yaşadıklarınızı hatırlamaya çalışmak bilişsel süreçlerinizi zenginleştiriyor. (K. A. Baikie and K. Wilhelm, 2005).

Yazmayı denerken sıkı kurallardan uzak durun. Günü gününe ve yaşadığınız her şeyi baştan sona yazmak zorunda değilsiniz. Bir defter edinip canınız ne zaman ve hangi konular hakkında yazmak isterse o kadar yazın. Özellikle yaşadıklarınızın size neler hissettirdiğine odaklanın. Duygularınızın köklerini kağıda dökerek aramanın size uzun vadede büyük katkıları olacaktır. Bir makine değil, insansınız; hatırlamaya, hayal kurmaya, plan yapmaya ve en çok da anlatmaya ihtiyacınız var. İhtiyaçlarınızı tanıyın, yazmaya bir şans verin.

Daha fazla paylaşım için Instagram hesabımı da takip edebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Coronavirüsün psikolojik etkileriyle baş etmenize yardımcı olacak 10 öneri

Cansu Varol: Boğaziçi Üniversitesi'nde lisans eğitimini tamamladıktan sonra Klinik Psikoloji Programı’nda yüksek lisansını tamamlayarak uzmanlığını almıştır. Bu süreçte birçok danışmanlık merkezinde psikoterapist olarak görev yapmıştır. Halen yetişkinler için bireysel danışmanlık yapmakta ve psikoterapi uygulamalarında Bilişsel Davranışçı Terapi, EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) ve Şema Terapi ekollerini kullanmaktadır. Ağırlıklı olarak travma, stres, depresyon, panik bozukluk, yeme bozuklukları, obsesif kompulsif bozukluk, anksiyete bozuklukları ve ergenlik dönemi sorunları üzerinde çalışmaktadır.
İlgili Makale