Çocukken duygularınızdan utandırıldığınız oldu mu hiç? Ağlamak istediğinizde susturulduğunuz, duygularınızı bastırmaya yönelik mesajlar aldığınız zamanlar. İnsanların ezici çoğunluğu duygularından kopuk yaşıyor, duygularıyla ne yapacağını bilmiyor. Duygularımızın önemsenmediği, görmezden gelindiği, duygularımızı rahatça ifade edemediğimiz bir aile ortamında büyümüşsek, şimdi bizim bir yetişkin olarak duygularımıza yabancı olmamız hiç de şaşırtıcı bir durum değildir aslında.
Oysa duygularımız bizi insan yapan en büyük özelliklerimizden biridir. Her ne kadar bazı düşünürler duygu kelimesinin tanımlanmasının pek de mümkün olmadığını ileri sürseler de Young’a (1982) göre, duygu içinde bulunulan ortamın algılanmasıyla ortaya çıkan, bireyin iç dünyasını harekete geçiren bedensel, davranışsal ve zihinsel özellikleri içeren duyusal süreçtir. Lazarus (1984) ise duyguyu bireyin çevresindeki uyarıcıları algılaması ve değerlendirmesi sonucu oluşan iç yaşantılar olarak tanımlamaktadır.
Kuşkusuz, kendi duygularımızı ve başkalarının duygularını bilmek ve yönetmek için duygusal zeka gerekir. Farklı bilim insanları tarafından öne sürülen çeşitli duygusal zeka tanımları vardır. Goleman’a (1998) göre duygusal zeka kendisinin ve başkalarının duygularını izleme, farklı duygular arasında ayrım yapma, onları uygun şekilde etiketleme ve duygusal bilgiyi kişinin düşünce ve duygularını yönlendirmek için kullanma yeteneğidir. Goleman (1998) duygusal zekanın beş bileşenini şu şekilde tanımlamıştır, ilki – duygularımızı bilmeyi (öz farkındalık), diğerleri de, onları yönetmeyi, kendimizi motive etmeyi, başkalarındaki duyguları tanımayı (empati) ve ilişkileri ele almayı içerir.
Duygusal olgunluk, insanlar her yaşam durumu için kendilerinin ve başkalarının duygularını bildiği ve saygı duyduğu zaman gelişir. Duygularımıza saygı duymamızın psikolojik sağlığımız üzerinde büyük bir etkisi vardır. Duygularınıza saygı duyup duymadığınızı anlamak için kendinize şu soruları sorabilirsiniz?
- Biri size kaba davrandığında, kendinizi kötü hissettiğinizi göz ardı edip olayı kendi içinizde önemsizleştirir misiniz
- Kendinizi üzgün ya da öfkeli hissettiğiniz zamanlarda bu hisleri kabul etmek yerine kendinizi daha olumlu duygular hissetmeye mi zorlarsınız?
- Duygularınızdan rahatsız olduğunuz için onları bastırmayı mı tercih edersiniz?
Bu sorulara verdiğiniz cevaplar evetse duygularınıza saygı duymuyor olabilirsiniz. Duygularımıza saygı duymak onları yargılamadan, oldukları gibi kabul etmektir. Duygularımıza saygı duymak onları sağlıklı bir şekilde ifade etme becerisine sahip olmaktır. Tabii ki her ortam duygularımızı ifade etmemize olanak sağlamayabilir. Ya da herkesle duygularımızı paylaşmak istemeyebiliriz. Ama böyle durumlarda hiç olmazsa duygularımız hakkında her zaman kendimize karşı dürüst olmalıyız. Çünkü bastırılan duyguların eninde sonunda açığa çıkma gibi huyları vardır. Kimi zaman fiziksel bir semptomla, kimi zaman da davranışsal bir tepkiyle duygular öyle ya da böyle bize seslerini duyurmaya çalışırlar. “Ben buradayım, gör artık beni’ diye kulağımıza fısıldarlar. Evet, duygular görülmek, anlaşılmak ve ifade edilmek isterler. En sevmedikleri şeyse bastırılmaktır. Duygularınızı daha iyi tanımak için psikologlardan destek alabilirsiniz.
Sizlere duygularınıza saygı duyduğunuz günler diliyorum. Bu arada 2022 yılını “Öz Sevgi Yılı” ilan ettim. Her hafta @ranakutvan kullanıcı isimli Instagram hesabımdan bu konuyla ilgili psikoloji ödevleri paylaşacağım. Hadi hep beraber kendimizi sevmeye ve dünyayı güzelleştirmeye. Zoom üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen ve duygularımızı tanımaya yönelik üç haftalık “Duygusal Wellness” eğitimimle ilgileniyorsanız da bilgi için rsolaker@gmail.com adresine yazabilirsiniz.
Kaynak
Goleman, D. (1998). The emotional intelligence of leaders. Leader to Leader, 10, 20- 26. [18]. Available from: https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1002/ltl.40619981008
Lazarus, R.S. (1982). Thoughts on The Relation Between Emotion and Cognition. American Psychologist, 37, 1019-1024.
Young, J.E. (1982). Cognitive Therapy and Lonelines. New Direction in Cognitive Therapy. New York: The Guilford Press.
İlginizi çekebilir: Öz şefkatin sağlığımız üzerindeki etkileri