X

Duygu regülasyonu: Çocuğunuza duygularını yönetmeyi öğretmenin püf noktaları

Ailelerden sıklıkla duyduğum bir soru var; “çocuğum ileride kendi ayakları üzerinde durabilecek mi?”

Aileler için çocuklarının kendi ayaklarının üzerinde durması, çocuklarının hayatlarında karşılarına çıkan problemlerle baş edebilmesi anlamına gelir. Hayattaki zorluklarla ve sıkıntılarla baş edebilmeyi öğrenmenin bir yolu ve aslında en temel yolu çocuklukta duygu regülasyonu, yani duyguları yönetme becerisinin gelişmesidir. Duygu regülasyonu, baş etmekte zorlanılan bir durumla karşılaşıldığında durup, içten gelen ilk tepkiyi bastırıp, tepkilerin sonuçlarını düşünüp, duygu, davranış ve bedeni yöneterek en uygun tepkiyi verebilmektir. Ayrıca, farklı durumlara, değişimlere ve değişen beklentilere uyum sağlayabilmektir.

Duygu yönetimi gelişen ve öğretilebilen bir beceridir. Çocukların, duygu yönetimi becerilerinin gelişmesi onları akademik, duygusal, sosyal ve davranışsal alanlarda başarılı olmasına destek olurken, problem çözme becerilerinin gelişmesini de sağlar.

Duygu yönetimi gelişen ve öğretilebilen bir beceridir.

Duygularını yönetemeyen çocuklar denince akla genelde markette istediği alınmayınca bağıran, yerlere yatan ve kriz geçiren çocuklar akla geliyor. Belki 2-3 yaşındaki bir çocuk için bu doğal bir davranış sayılabilir. Ancak kendi isteği olmadığı için, annesi ona “hayır” dediği için bağırıp çağıran ve kendini yere yatan bir çocuğa duygularını yönetme becerisi öğretilmezse ne olur? Düşünün ki bu çocuk, okulda ders sırasında sıkıldı ve dışarı çıkmak istedi. O sıkılma hissi o kadar kuvvetli geldi ki, bir anda sınıftan kalktı ve dışarı çıkmaya çalıştı. Öğretmen çıkamazsın deyince de, ağlamaya ve bağırmaya başladı. O zaman bu çocuğun okuldaki öğretmenleri ve otorite ile başı derde girer. Arkadaşları önünde o şekilde tepki verdiği için, arkadaşlarından tepki çekebilir. Akademik hayatı aksayabilir çünkü sıkılma hissini yönetip, derse tekrar konsantre olmakta zorlandığı için. Sınıf içinde bu tepkiyi veren çocuk, doğal olarak arkadaş ortamında da kendi istediği oyun oynanmadığı zaman ağlama ve bağırma hatta bazen vurma gibi tepkileri arkadaşlarına karşı gösterebilir.

Bu durumlar sık tekrarlanırsa da o çocuğun dışlanma olasılığı kaçınılmazdır. Ve aslında duygu regülasyonunda zorlanan çocuklar durmadan kendilerini zorlayıcı durumlarda buldukları bir kısır döngüye girerler. Mesela, arkadaşlarına istediği olmadığı zaman aşırı tepki gösteren bir çocuk dışlanır. Dışlandıkça deneyimlediği öfke ve üzüntü gibi hisleri iyice artar. O hisler doğal olarak çocuğun genel duygu durumuna ve davranışlarına yansır. Öfke ile tepki vermeye devam ettikçe de arkadaşlarının arasına girmekte daha da fazla zorlanmaya başlar.

Peki, senaryoyu değiştirelim. Çocuğun derste sıkıldığını, sıkıldıkça oturduğu yerden hareketlenmeye başladığını, dersi dinleyemediğini fark eden çocuk parmak kaldırıp sınıftan çıkmak için izin istese, kendine kısacık bir mola alıp sınıfına geri dönse… İşte o zaman duygusunu yönetebilmiş, kendisine ve çevresindekilere hiçbir zarar vermeden hayatının akışına devam etmiş olurdu.

Çocukların duygu yönetimi becerisini geliştirmek için yapılabilecekler
Çocuğun yaşadığı rahatsız edici duygu azaldığı zaman, ona bu duyguyu yaşatan durum için çocuğunuzla birlikte çözüm üretmeye çalışın.

Çocuklara kendi duygularını tanımayı öğretin.

Çocuğunuza onun zorlandığını gördüğünüz zamanlarda ne hissettiğini sorun. Size bir olay paylaştığı zaman o olayda ne hissettiğini sorun. Kendisi cevaplayamaz ise siz onu yönlendirin: “Bu durumda üzülmüşsündür diye tahmin ediyorum”, “çok mu kızdın ablan seni odasına almadığı zaman?”

Önce duyguyu rahatlatın sonra çözüm üretin. 

Rahatsız edici duygular yaşadıkları zaman onlara kendilerini nasıl rahatlatabilecekleri konusunda yol gösterin. Sohbet etmek, dışarı çıkmak, bir oyun oynamak işe yarayabilir. Çocuğun yaşadığı rahatsız edici duygu azaldığı zaman, ona bu duyguyu yaşatan durum için çocuğunuzla birlikte çözüm üretmeye çalışın. Nasıl bir tepki verebileceği konusunda yol gösterici olun.

Çocuğunuzun kaçmasına izin vermeyin.

Çocuğunuzun yaşadığı rahatsız edici duruma rağmen günlük hayatın akışında gitmesini sağlayın.

Anne baba olarak çocuklarınıza duygu yönetimi konusunda rol model olun.

Kendi rahatlama ve çözüm üretme stratejilerinizi onlarla paylaşın.

Duyguları hissetmeyi kontrol edemeyiz ama her türlü duygu da geçicidir. Ancak yaşadığımız duygulara göre verdiğimiz tepkileri kontrol edebiliriz. Böylece, yaşadığımız duygulara rağmen, içimizden gelen ilk tepkiyi bastırarak duruma uygun tepki verdiğimizde içinde bulunduğumuz zorlu durum için çözüm üretme alanı da sağlamış oluruz kendimize. Çocuklara da duygularını yönetmeyi öğreterek aslında onlara zorluklarla baş etmeyi öğretmiş oluruz. Ve unutmayın ki duygu yönetimi geliştirilebilen bir beceridir…

 

İlginizi çekebilir: Duygusal tetikleyicilerinizi keşfetmenin ve onlarla başa çıkmanın 5 yolu

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Uzman Psikolog Sandy Kohen: Sandy Kohen, Koç Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olduktan sonra Okan Üniversitesi Klinik Psikoloji yüksek lisans programını tamamladı. Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri’nde farklı hastanelerde psikolog olarak staj yaptı. 2014 yazında Yale Üniversitesi Çocuk Araştırmaları Merkezi’nde (Yale Child Study Center) psikoeğitimsel ve klinik araştırma, değerlendirme ve uygulama çalışmalarına katıldı. 2011 yılından beri çocuk, ergen ve genç yetişkinlerle kaygı bozuklukları, duygudurum bozuklukları ve dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu üzerine hem Türkçe hem İngilizce olarak psikoterapi ve aile danışmanlığı; yetişkinler ile iş hayatında performans ve odak arttırma üzerine bireysel koçluk çalışmalarını sürdürmektedir. Mevcut olarak, YDY Eğitim Araştırma Danışmanlık Merkezi’nde Bilişsel Davranışçı Terapi yöntemi ile psikoterapi çalışmalarını devam ettirmektedir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale