X

Duygu düzenleme stratejileriyle sorunlarla etkili bir şekilde baş edin

Daha önce yazdığım bağlanma serisinde, hayatın ilk yıllarında bakım veren (anne) ile kurulan bağın ne kadar önemli olduğunu ve hayatımızın ileriki yıllarında bizi nasıl etkilediğini anlatmıştım. Bağlanma şeklimiz sadece kişilerarası ilişkilerimizi etkilemez. Kendimizi ve dış dünyayı algılama şeklimiz üzerinde de oldukça etkilidir. Olumlu benlik algısı ve öz farkındalık dış dünyada sorunlarla baş etme şeklimizi olumlu etkilerken, olumsuz benlik algısı ve düşük öz farkındalık problemlerle baş etme yöntemlerimizi oldukça kısıtlamaktadır. Bunun bir sonucu olarak güvenli bağlanan kişiler uyumlu duygu düzenleme stratejileri kullanırken, güvensiz ve kaçıngan bağlanan kişilerin uyumsuz duygu düzenleme stratejileri kullanmaya eğilimli oldukları bilinmektedir.

Duygu düzenleme nedir?

Duygu düzenleme teorisi stres ile baş etmede üzerinde çok durulan bir konudur. İyi bir zihin ve ruhsal sağlığa ulaşabilmek için sadece duyguların farkındalığına erişmek yeterli değildir. Stres ile daha iyi baş edebilmek için olumsuz duygularımızı nasıl yönettiğimizin ve bu durumlarda verdiğimiz tepkilerin farkında olmamız gerekir.

Kişiler hissettikleri duygunun derecesini veya türünü değiştirmek için duygularını düzenlerler. Örneğin kişi yoğun bir öfke duygusunu kendisine fayda sağlamadığı bir noktada daha işlevsel olabilmesi için dönüştürür. Zira olumsuz duygusal deneyimlere uzun süre maruz kalmak beden ve zihin sağlığı için yararlı değildir.

Ancak olumsuz yaşantılar sonrasında bu doğal düzenleme mekanizması artık düzgün çalışmamaya başlar. Güvensiz bağlanan ve benlik algısı düşük kişiler olumsuz duygulanımları karşısında felaketleştirme, problemi bastırma ya da kaçınma gibi yöntemlere başvururlar. Uyumlu duygu düzenleme stratejileri kullanlar ise olumsuz duygusal deneyimlerine (öfke, kaygı, korku, suçluluk, aşağılama, iğrenme) daha çözüm odaklı yaklaşırlar.

Uyumsuz duygu düzenleme stratejileri

Kendini suçlama (Self-blame): Kişi yaşadıklarından dolayı sürekli kendini suçlar. Kendini suçlayıcı düşüncelerin sürekliliği kişinin kendisine saygısını ve öz değerini olumsuz etkiler. Kendini sıklıkla suçlayan kişi, sorunu çözmeye yönelik potansiyelini hafife alır, bu durum kişinin aksiyon almasının önüne geçer.

Düşünceye odaklanma (Rumination)/ Derin düşünme: Kişi olumsuz olaylarla ilişkili olarak duygu ve düşünceler üzerinde sürekli ve tekrarlayıcı düşünme eğilimindedir. Negatif düşüncelerle özdeşleşmenin kişiyi karamsarlığa ve depresyona sürekleme olasılığı yüksektir. Düşüncede kaybolma harekete geçmenin celladıdır.

Yıkım (Catastrophizing): Kişi yaşanan olayları rasyonel bir şekilde değerlendirmek yerine felaketleştirme eğilimindedir. Her şeyin en kötüsü olacağı ve olayların dehşeti ile ilgili düşünceler oldukça hakimdir.

Diğerlerini suçlama (Other-blame): Kişi sıklıkla yaşadıklarından dolayı diğerlerini suçlar. Bu durum kişinin olaylar karşısında sorumluluk alma becerisine ket vurur. Bu noktada kişi sürekli başkalarını suçlarken, kendi kontrolünde değiştirebilceği şeyleri ıskalar. Sorumluluk alma bilincinin insana verdiği güçten ve mutluluktan mahrum kalır.

Uyumlu duygu düzenleme stratejileri

Kabul etme (Acceptance): Kişide yaşadıklarını kabul etme düşünceleri hakimdir. Kişinin yaşadıklarını kabul etmesi, yenilen bir yemeğin sindirebilmesi gibidir. Sindirilemeyen yemekler gibi kabul edilmeyen yaşantılar kişinin metabolizmasının doğal çalışmasının akışını bozarak kişiyi hasta eder.

Pozitif tekrar odaklanma (Positive refocusing): Yaşanan gerçek olayı felaketleştirmek yerine memnuniyet verecek konular üzerine düşünme. Bu durum yaşanan olayın gerçekliğini küçültmez. Fakat olumluya odaklanmak kişinin odağını geliştirerek, konu üzerindeki farklı olasılıkları görebilmesini sağlar.

Plana tekrar odaklanma (Refocus on planning): Kişinin yaşadığı olayla başa çıkmak için hangi adımları atacağını düşünmesidir. Bu yöntem kişinin negatif düşüncelere odaklanıp, negatif düşüncelerle özdeşleşmesinin ve düşüncede kaybolmasının önüne geçer.

Pozitif yeniden gözden geçirme (Positive reappraisal): Kişinin olaya kişisel gelişim açısından olumlu bir anlam yüklemesidir. Buna bardağın dolu tarafını görmek diyebiliriz.

Bakış açısına yerleştirmek (Putting into perspective): Burada diğer olaylarla karşılaştırıldığında yaşanan olayın ağırlığını hafifletmede rol oynayan düşünceler hakimdir. Yaşanan olaya farklı bakış açılarıyla bakmak, yaşanan olayın derecesini kişi için değiştirebilir.

Eğer uyumsuz duygu durum düzenleme stratejilerini daha çok kullandığını düşünüyorsan, bu durumu değiştirmek için adım atabilirsin. Helenistik felsefenin en önemli akımlarından olan Stoacılık, insanın kontrol edebildiklerine odaklanıp doğaya uygun yaşadığında mutluluğa ulaşabildiğini savunur. Dış dünyayı kontrol etmek oldukça güçken, yapabileceğimiz en iyi şey kendi seçimlerimize odaklanmaya gayret etmektir.

“Düşünceleriniz ne ise yaşamınız da odur. Yaşamınızın gidişini değiştirmek istiyorsanız düşüncelerinizi değiştiriniz.”
Marcus Aurelius

Terapi ve eğitim hizmetleri için https://www.gulbalca.com

Kaynak:
Aldao, A., Nolen-Hoeksema, S., & Schweizer, S. (2010). Emotion-regulation strategies across psychopathology: A meta-analytic review. Clinical psychology review, 30(2), 217-237.
Garnefski, N., Kraaij, V. ve Spinhoven, P. (2002). CERQ: Manual for the use of the cognitive emotion regulation questionnaire. DATEC.
Gross, J. J. (1998). The emerging field of emotion regulation: An integrative review. Review of general psychology, 2(3), 271-299.

İlginizi çekebilir: Bağlanma teorisi nedir: Bağ kurma şeklimiz bize ne anlatıyor?

Gülbalca Çakıroğlu: İzmir Ekonomi Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitirdikten sonra beyin ve çalışma prensipleri alanında Dokuz Eylül Üniversitesi Klinik Sinirbilimleri (Neuroscience) Master programına kabul edildi. Yüksek lisansını yaparken Multidisipliner Beyin Dinamiği laboratuvarında TÜBİTAK 112S459 NO’lu 1001 proje bursiyeri olarak çalışmaya başladı. Bu dönemde 2 sene Alzheimer ve Hafif Kognitif Bozukluğu olan hastalarla çalışmalarını sürdürdü. Tezini tamamladıktan sonra uzman olarak sektörde çalışmaya başladı. 6 sene özel okullarda aileler ve çocuklarla çalıştı. Pandemi döneminde ikinci yüksek lisansı olan Klinik Psikoloji uzmanlığını Rumeli Üniversitesi Klinik Psikoloji programından aldı. Aynı üniversitede, Nöropsikoloji alanında öğretim görevlisi olarak çalıştı. Alp Karaosmanoğlu’ndan Şema Terapi, Emre Konuk’tan EMDR (göz hareketleri ile duyarsızlaştırma ve yeniden işleme modeli) 1. Düzey eğitimlerini tamamladı. İstanbul Psikodrama Enstitüsünde Psikodrama Temel Eğitimini aldı. Halen Yetişkinlerle bilişsel ve yaşantısal teknikler ile çalışmaktadır. Mezun olduğu üniversitede, 3 kuşak usta-çırak projesinde gönüllü olarak psikoloji öğrencilerine destek vermektedir. Çeşitli platformlarda Bağlanma ve Psikolojik Sağlamlılık ile ilgili eğitimler düzenlemektedir. Alanıyla ilgili çeşitli yazıları Psikeart Dergisi ve uplifers.com sitesinde yayınlanmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale