Duygularımız inişli çıkışlıdır. Olumlu ya da olumsuz hiç bir duygu, daima doruk noktasında kalamaz. Bunun gündelik hayatımıza yansımasını farklı şekillerde görürüz.
Duyguların değişkenliğinin hayatımıza olumsuz yansıması şu şekildedir; her zaman çok mutlu, çok heyecanlı ve coşkulu olmayı beklemek gerçekçi değildir. Bu duygular sadece belirli bir süre yoğun bir şekilde kalabilirler.
Bunun hayatımıza olumlu bir şekilde yansıması ise şöyledir; her zaman üzgün, her zaman hüzünlü ve her zaman umutsuz olamazsınız. Bu duygular da tıpkı olumlu olan duygular gibi yoğunluklarını kaybederler.
Duyguların değişkenliğini kabul etmek,
- ‘‘Hep çok mutlu hissetmeliyim’’
- ‘‘Her zaman umutlu olmalıyım’’
gibi bazı beklentilerimizin gerçekçi olmadığını kabul etmemizi sağlar. Bu gerçeklik hayal kırıklıklarını da azaltır. Hayata dair beklentilerimiz ne kadar gerçekçi olursa, hayal kırıklığına uğramamız da o kadar az olur. Olumlu duygular her daim aynı yoğunlukta var olamayabilirler.
Bunu olumsuz durumlar için değerlendirecek olursak, umutsuzluğa kapılmanız durumunda;
- ‘‘Her zaman böyle hüzünlü olacağım’’
- ‘‘Bu mutsuz halim hiç geçmeyecek’’
- ‘‘Çaresiz kaldım’’
şeklindeki düşünce ve hislerin anlık olduğunu ve bunları durumu farklı şekilde değerlendirerek hafifletebileceğinizi bilmenizi sağlar.