X

Düşünme tuzakları ile gerçek zamanlı baş etmenizi sağlayan 5 yöntem

Bir önceki yazımda Dr.Karen Reivich’in düşünme tuzakları olarak adlandırdığı aşırı katı düşünme kalıplarından bahsetmiştim. Bu düşünme tuzakları her zaman olmasa da bazı ortam ve durumlarda biz fark etmeden ortaya çıkıyor olabilir ve mevcut durumumuzu doğru bir şekilde görmemizi çok daha zor hale getirebilirler. Bu tuzaklar çerçevesinden gerçekliği yorumlamak, gözümüz bozuk olmadığı halde 7 numara astigmat bir gözlükle resmi yorumlamaya çalışmaya benzer. Sonuç olarak zihin sağlığımızı, problem çözme becerilerimizi zayıflatıp ilişkilerimizi kötü etkileyebilirler. Peki düşünme tuzaklarına (akıl okuma, ben tuzağı, onlar tuzağı, felaket senaryoculuğu, çaresizlik) düşmemek için ne yapabiliriz?

1. Hangi düşünme tuzaklarına sahip olduğunu fark et.

Kendine karşı dürüst ol ve bu düşünme tuzaklarından hangilerinin seni içine çektiğini belirle. Okuduğun an “Bu bende var mı acaba?” diye düşündüren tuzağa sahip olma olasılığın yüksek. O nedenle o soruda biraz vakit geçir. Hayatının hangi alanlarında, daha çok hangi tuzağa düştüğünü keşfet. Örneğin partnerinle tartıştığında “ben tuzağı”na, yöneticinle sorun yaşadığında “onlar tuzağı”na, arkadaşlarınla sürtüşme yaşadığında da “akıl okuma” tuzağına düşüyor olabilirsin. Bir tuzağın hayatında daha baskın olduğunu fark edebilirsin. Bazı tuzakların sadece bir alanda çıktığını görebilirsin. Burada önemli olan bu önyargılı ve seni yanıltabilen düşünce kalıbını fark etmektir. Çünkü gözlüğü çıkarmak için önce gözlüğü taktığını fark etmen gerekir.

2. Düşünme tuzağı ortaya çıktığında onu adlandır.

İlk adım, problemin kaynağını fark etmek için çok önemli. Ancak sadece sorunu tanımlamak, onu çözmek için yeterli değil. Bende “çaresizlik” var diye saptama yaptıktan sonra hayatın normal akışı içersinde kendini yine bu tuzağa düşerken bulacaksın. İşte ikinci önemli adım o tuzağa düştüğünü fark edip hemen adlandırman: “İşte şimdi akıl okuyan İrem konuşuyor” ya da “Bak yine onlar tuzağı beni içine çekmeye başladı” diyebilirsin. Bu farkındalık sayesinde düşünme tuzakları ortaya çıktığında onları durdurman kolaylaşır.

3. Kanıt göster.

O düşünme tuzağı içindeyken her ne düşünüyorsan “Bu düşünce neden gerçek değil?” gibi sorularla ona meydan okumaya başlıyorsun. Örneğin teslim tarihi yaklaşan bir projen var ve “felaket senaryoculuğu” tuzağı devreye girdi diyelim: “Kesin yetiştiremeyeceğim, zaten yeterince iyi değil, projeyi sunamayınca rezil olacağım, kovulacağım, sevgilim de beni beceriksiz olduğum için terk edecek, beş parasız, yalnız ve işsiz yaşamak benim kaderim” gibi mantıksız senaryolar üretmeye başladığını fark ettin. Bu düşünce neden gerçek değil sorusuna, “Çünkü neredeyse %70’ini tamamladım ve biraz daha planlı çalışırsam yakında bitirebilirim, daha önce de teslim tarihi yaklaştığı halde yetiştirebildiğim en az iki projem oldu, beş senedir bu şirketteyim, projeyi yetiştiremezsem en fazla ihtar alacağımı biliyorum” gibi kanıtlarla cevap vererek o tuzağın içinden yavaş yavaş çıkmaya başlarsın.

Burada önemli olan elindeki verilerle (projenin çoğunu bitirmiş olmak, daha önce de tamamlamış olmak gibi) hareket etmektir.

4. Yeniden çerçevelendir, ifade et.

Düşünceni yeniden, daha gerçekçi ve olumlu ifade etmek. Örneğin sevgilinle plan yaptın ve o son anda hasta olduğu için gelemeyeceğini söyledi. Akıl okuma devreye girdi ve sen “Gelmediğine göre artık beni eskisi kadar görmek istemiyor, ona sıkıcı geliyorum, beni sevmiyor bile olabilir” diye düşünmeye başladın. Akıl okuma tuzağına düştüğünü fark edip (ilk 3 maddeyi tamamlayıp) düşüncenin aksi yönünde kanıtlar bulduktan sonra bu düşünceyi yeniden şekillendiriyorsun: “Bunu daha yardımcı olacak şekilde görmenin yolu şu; sevgilim hasta olduğu ve kendini dışarı çıkacak kadar iyi hissetmediği için beni görmeye gelemedi.

5. Plan yap.

Olumsuz düşünceler çok yoğunlaştığında atılacak en doğru adımlardan biri plan yapmaktır. Başka bir deyişle düşündüğün şey olursa ne yapacağını bilmek, önlem almaktır. Bu adım felaket senaryoculuğu tuzağında çok işe yarar. İşi yetiştiremeyeceğinden endişe ettiğinde; “10 gün kala hala tamamlayamadıysam …’dan yardım isteyeceğim, yöneticimden ek zaman isteyeceğim” gibi önlemler aldığında rahatlarsın.

Düşünce tuzaklarının yarattığı olumsuz halleri azaltmak için, yukarıda bahsettiğim adımları atmaya “Real Time Resilience” (Gerçek Zamanlı Psikolojik Esneklik) deniyor. Bu gibi gerçek zamanlı adımlarla uzun dönemde zarar verici düşünce tuzaklarını yaratan çekirdek inançlar değişir.

Düşünme tuzaklarını fark etmek ve başa çıkmayı öğrenmek, online bireysel danışmanlık ya da eğitim almak istersen www.iremulgu.com adresimi ziyaret edebilir, bilgi için bilgi@iremulgu.com adresine mail atabilirsin. Mutluluk bilimini keşfetmeye devam etmek için pozitif psikoloji pratikleri ve hayat deneyimlerimi paylaştığım Instagram hesabımaweb sitemewww.iremulgu.com adresimi ziyaret edebilir, bilgi için bilgi@iremulgu.com adresine mail atabilirsin. Mutluluk bilimini keşfetmeye devam etmek için pozitif psikoloji pratikleri ve hayat deneyimlerimi paylaştığım Instagram hesabıma,  ve YouTube kanalıma ulaşabilirsin.

Kocaman sevgiler…

İlginizi çekebilir: Hangi düşünme tuzaklarına sahipsiniz: 5 düşünme tuzağını fark edin

İrem Ülgü Orhan: Berkeley, North Carolina ve Pennsylvania Üniversitelerinde bulunan Pozitif Psikoloji kürsülerinde, Pozitif Psikoloji alanında eğitimler almış olan İrem Ülgü Orhan, bu eğitimlerini şamanik öğretiler ile besleyerek, doğu batı senteziyle kendi mutluluk atölyelerini tasarlıyor. Bireysel danışmanlık pratiğinde, özellikle kişilerin hedefleri önünde engel oluşturan, farkında olmadıkları düşünce ve davranış kalıplarını fark ettirme ve değişim yaratmaya dayalı kendine has koçluk metodlarını kullanıyor. Amacını "Her geçen gün daha çok kişinin potansiyelini gerçekleştirmesine yardımcı olmak" olarak özetliyor. İrem kurucusu olduğu HUB Consulting şirketi ile koçluk, eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermenin yanı sıra, İrem Ülgü Orhan adlı Youtube kanalı aracılığıyla kendi alanıyla ilgili video içerikleri paylaşıyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale