X

Düşüncelerin yapışkanlığı üzerine yapışkan bir hikaye

İnsan zihni! Harikalarla, meraklarla ve bir türlü peşini bırakmayan yapışkan düşüncelerle dolu, uçsuz bucaksız ve gizemli bir manzara. Sevgili okuyucu, “Düşüncelerin Yapışkanlığı” olarak bilinen olguyu keşfederken zihnimizin karışık labirentinde tuhaf bir yolculuğa çıkıyoruz şimdi.

Şunu hayal edin: Yatağınızda uzanmış, tatlı bir uykuya dalmanıza dakikalar kalmışken, birdenbire kafanıza bir ton tuğla gibi iniyor. Beşinci sınıfta söylediğiniz o utanç verici şey. Hani şu hala içinizi sızlatan, patlayacakmış gibi hissettiren? Evet, işte o. Beyninizin ön tarafına yapıştırılmış yapışkan bir not gibi ne kadar zorlarsanız zorlayın yerinden oynatmayı reddediyor. Tebrikler! Az önce düşüncelerin yapışkanlığını ilk elden deneyimlediniz.

Ama korkmayın sevgili okur çünkü bu durumda yalnız değilsiniz. Düşüncelerin yapışkanlığı, yaşı, cinsiyeti ve dondurmayı çok hızlı yemekten kaynaklanan beyin donmasını aşan evrensel bir olgudur. Hepimiz oradaydık, kendi zihnimizin yapışkan ağına hapsolmuş, umutsuzca kendimizi, kendi nevrozlarımızın pençelerinden kurtarmaya çalışıyorduk.

Peki, düşünceleri bu kadar yapışkan yapan şey tam olarak nedir? Beyin korteksinde dolaşan birkaç teori var. Bazı uzmanlar bunun beynin tekrarla olan aşk ilişkisinden kaynaklandığına inanıyor. Gördüğünüz gibi, belirli bir düşünce üzerinde ne kadar çok durursak bilinçaltımızın ormanında iyi aşınmış bir yol gibi sinirsel devremizde o kadar kökleşir. Farkına bile varmadan bir rutinin içinde sıkışıp kalırız ve amansız geviş getirme döngüsünden kurtulamayız.

Bir de duyguların yapışkan kalıntıları vardır, düşüncelerimizi bir anaokulu sanat projesindeki tutkal gibi kaplar. İster nostalji ister pişmanlık ister reddedilmenin kalıcı acısı olsun, duyguların düşüncelerimize sızma ve onları ayakkabınızın altındaki özellikle inatçı bir sakız parçası gibi yerlerine yapıştırma gibi bir yolu vardır.

Ancak sevgili okuyucu, zihnimizin yapışkan çölünde tüm umutlar kaybolmuş değil. Yapışkan düşüncelerin pençesini gevşetmenin ve zihinsel manzaramız üzerindeki hakimiyetimizi geri kazanmanın yolları vardır. Örneğin, kişinin düşüncelerini, mikroskop altında özellikle büyüleyici bir örneği inceleyen bir bilim insanı gibi tarafsız bir merakla gözlemlemeyi öğrendiği kadim farkındalık sanatını ele alalım. Düşüncelerimizi yargılamadan kabul ederek ve onaylayarak kendimizi yavaş yavaş geviş getirmenin yapışkan ağından kurtarabilir ve özgür bırakabiliriz.

Zihinsel kayganlaştırıcıların en güçlüsü olan kahkahanın gücünü de unutmayalım. Bazen yapışkan bir düşünceden kurtulmanın en iyi yolu, mizahın kör edici ışığını onun üzerine tutarak onu hayatın büyük komedisindeki bir espriden başka bir şeye indirgememektir. Sizce de düşüncelerin yapışkanlığıyla mücadele etmenin sağlıklı bir absürtlük dozu ve içten bir kahkahadan daha iyi bir yolu olabilir mi?

Sonuç olarak sevgili okuyucu, düşüncelerin yapışkanlığı insan deneyiminin kaçınılmaz bir parçası olabilir, ancak bizim felaketimiz olmak zorunda değildir. Farkındalık ve kahkahanın ikiz silahlarıyla donanmış olarak zihnimizin yapışkan labirentinde zarafet, mizah ve ara sıra metaforik bir neşe kutusuyla gezinebiliriz.

Şimdi izin verirseniz, çözmem gereken bazı inatçı anılarım var.

İlginizi çekebilir: Bu farkına varışla ne yapacağım?: Bir Odyssey Komedisi

Aslı Yirsutimur: Merhaba ben Aslı! 1988’de İstanbul’da doğdum. Lisans hayatımı Ankara ve Almanya’da tamamladım. Ankara Üniversitesi Sosyal Antropoloji ve İletişim çift anadal mezunuyum. Almanya’da Avrupa Etnolojisi okudum. Daha sonra Anadolu Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdim. Gazetecilik alanında yüksek lisans derslerimi tamamladım. Şu anda Marmara Üniversitesi Kişilerarası İletişim Bölümü’nde yüksek lisans tezimi yazıyor ve eril dişil arketipler üstüne araştırmalar yapıyorum. Üniversitede aldığım kuramsal alt yapı ve iletişim tekniklerini çeşitli sitelerde yazarak pekiştirmeye ve fikirlerimi herkesle paylaşmaya başladım. Bir yandan içerik üretirken bir yandan da öğretmenlik yaptım. Öğrencilerime daha faydalı nasıl olabilirim ve kariyerimde nasıl fark yaratabilirim diye düşünürken yolum koçluk ve psikoloji eğitimleri ile kesişti. 2011’den beri psikoloji eğitimleri ve iletişim bilgimi referans alarak yol arkadaşlığı yaptığım koçluk sistemimle yetişkinlerin ve öğrencilerin hayatına dokunurken kurumsal alanda da danışmanlık veriyorum. Kurumsal/bireysel eğitimler ve düzenlediğim atölyelerle de evrendeki iyi yaşam çemberinde yeni nesil rehber olma görevime devam etmekteyim. Çeşitli site, e-dergilerde ve kendi sosyal medya hesabımda içerik üretip yazmaya devam ediyorum. Aynı zamanda freelance editörlük yapıyorum. Tanıştığımıza çok memnun oldum!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale