X

Düşünce tarzınızı değiştirmenin 5 yolu

Düşünce tarzımız hayata ve olaylara bakış açımızı ifade eder. Bu sebeple düşünce tarzımızı hayata bakarken taktığımız filtreli gözlüklere benzetebiliriz. Bu hayata sabit fikirli bir filtreyle bakmak da bir seçenektir, gelişim odaklı bir filtreyle de. Eğer hayata sabit fikirli bir filtreyle bakmayı seçerseniz, birçok gelişim fırsatını görme imkânımız olmaz. Öte yandan hayata gelişim odaklı bir filtreyle bakarsak, gelişim ve değişim fırsatlarını daha kolay görebiliriz.

Hayata hangi filtreyle bakmaya eğilimli olursak olalım, şanslıyız ki düşünce tarzımızı değiştirebiliriz. Tıpkı farklı filtreler ile dünyaya başka şekillerde bakmanın mümkün olduğu gibi, düşünce tarzımızı değiştirerek hayata farklı bir şekilde bakmayı da başarabiliriz. Nasıl mı?

1. Düşünce yapınızın değişmesi gerektiğini kabul edin

Eğer tümüyle veya kısmen sabit bir düşünce yapısına sahipseniz, bunun size gelecek planlarınız konusunda hizmet etmediğini bilmelisiniz. İsterseniz sonsuza kadar dünyanın adil olmadığından, hayatın acımasızlığından veya başka insanlar kadar iyi imkanlara sahip olmadığınızdan şikâyet edin, bu hayatınızda hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. Bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız, hayat yolunda size engel değil destek olacak bir düşünce yapısına ihtiyacınız var. Bu yüzden düşünce yapınızı değiştirmeniz gerekiyorsa, ilk olarak düşünce yapınızın değişmesi gerektiğini kabul etmelisiniz.

2. Nedenlerinizi belirleyin

Artık biliyoruz ki sabitlenmiş düşünce tarzı hayatınızda yapmak istediğiniz değişiklikler söz konusu olduğunda size destek olmayacak. Bu yüzden gelişim düşünce tarzı ile hayata bakmaya başlamak işleri çok daha kolaylaştıracak. Ancak sadece bunu bilmek, düşünce tarzınızı değiştirmek adına yeterli olmayacaktır. Artık daha pozitif, daha çok çaba gösteren, aksiliklere daha çok direnen, daha fazla sorumluluk alan ve gelişime daha çok önem veren biri mi olmak istiyorsunuz? O zaman öncelikle bunu gerçekten neden yapmak istediğinize karar vermelisiniz.

3. Başarıyı yeniden tanımlayın

Bizi geliştirecek olan başarı tanımına göre zekâ ve yetenek sadece bir başlangıç noktasıdır. Evet, hayata bazıları biraz daha zeki veya yetenekli oldukları bir noktadan başlayabilir ama bu uzun vadede başarılı olmak için tümüyle önemli tek kriter değildir. Gerçek başarı zorluklarla yılmadan mücadele etmek, gelişmek ve değişmek için çabalayacak gücü gösterebilmektir. Gerçek başarı, yeniden deneyecek gücü bulmaktır. Ve gerçek başarı, hedefe giden yoldaki başarısızlıkları bir öğrenme fırsatına çevirebilmektir. Başarıya bu şekilde bakmayı becerebilen, eninde sonunda hayatını değiştirip hayallerini gerçekleştirir.

4. Kullandığınız sözcüklere dikkat edin

Sözcükler büyülüdür. Düşünce yapınızı değiştirecek gücü taşırlar. Bu yüzden onları doğru şekilde kullanmayı öğrenmelisiniz. Kendinizle nasıl konuştuğunuz, hangi sözcükleri sık sık tekrarladığınız ve olaylar karşısındaki tutumunuz dünyaya bakış açınız hakkında önemli ipuçları verir. Olaylara bakış açınız sizi hedeflerinize giden yolda desteklemelidir. Eğer iç sesiniz yargılayıcı, olumsuz ve engelleyici ise, o zaman düşünce tarzınızın sizi pek desteklediğini söyleyemeyiz.

Kullandığınız sözcüklere dikkat edebilmek için iyi bir dinleyici olmanız lazım. Sizi hedeflerinize giden yolda destekleyecek bir düşünce yapısı için en sık kullandığınız hangi sözcükler sözlüğünüzde kalmalı, hangileri ise gitmeli? Eğer sıklıkla şikâyet içeren, küçümseyici veya eleştirel sözcükler kullanıyorsanız, bunları bir an önce kullanmayı bırakın. Bu tabi ki zaman alacak bir süreç ama siz bunları hemen şimdi bir kenara bırakmaya başlayın.

Örneğin “Bu işte çok kötüyüm.” demek yerine “Daha fazla denemeliyim.” deyin. “Bu çok saçma!” demek yerine “Buna farklı bir açıdan bakmayı denemeliyim.” deyin. “Ben zaten yapamam.” demek yerine “Kendime öğrenmek için biraz zaman vermeliyim.” deyin. “Yeteri kadar iyi değilim.” demek yerine “Henüz istediğim performansı sergilemiş değilim.” deyin.

5. Etrafınızda düşünce yapınıza uygun insanlar bulundurun

Amerikalı girişimci Jim Rohn “En çok zaman geçirdiğiniz 5 kişinin ortalamasısınızdır.” der. Hayatımızda bulunan insanların hayata bakış açısı da tıpkı bulaşıcı hastalık gibi bize bulaşır. Bu yüzden de zamanla beraber en çok zaman geçirdiğimiz kişilere benzemeye başlarız.

Birçoğumuz başarılı insanların etrafında onlar gibi diğer başarılı insanlar olduğunu fark etmişizdir. Bu rastgele olan bir şey değil, bilinçli bir tercihtir. Başarılı insanlar doğru düşünce yapısına sahip, destekleyici, gelişime açık ve pozitif bir çevrenin öneminin farkındadırlar. Bu yüzden de etraflarına böyle insanları çekerler. Bu durum aslında doğanın yazılı olmayan bir kanunu gibidir. Benzer benzeri gerçekten bulur. Bir şeylerden şikâyet ederseniz, çevrenizden daha çok şikâyet duymaya başlarsınız. Ancak kendinizi geliştirmeye odaklanırsanız, çevrenizde kendini geliştirmek isteyen insanlar belirmeye başlar. Hatta tanıdığınız birçok kişi de sizlere hiç göstermedikleri bir yönü gösterir ve gelişim odaklı sohbetler etmeye başlarlar.

Bu yazıyı sevdiyseniz, devamını ve daha fazlasını Karar Ver, Planla, Hareket Geç adlı kitabımda okuyabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: 5 etkili zaman yönetimi stratejisi

Ayça Karaman: Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve Sosyal Bilimler Enstitüsünden mezun oldum. 2013 yılından beri halen Boğaziçi Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalışmaktayım. Üniversitedeki görevimin yanı sıra eğitimci kimliğim ile kendini geliştirmek isteyen yetişkinlere ve eğitmenlere yönelik atölye çalışmaları yapıyor, eğitim programları tasarlıyor ve projeler üretiyorum. Dijital dünyada ise bireylerin gelişimlerini destekleyici metinler yazıyor ve içerikler üretiyorum.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale