X

Düşük histaminli beslenme nedir, ne işe yarar?

Kaşıntı, hapşırma, baş ağrısı, eklem ağrıları, mide rahatsızlıkları, özellikle bulantı, çeşitli şekillerde (ishal, kabızlık, gaz, şişkinlik, içlerinden biri tek başına veya birkaçı aynı anda) olmak üzere irritabl bağırsak sendromu… Bu listedeki semptomlar sizin için tanıdık mı? Cevabınız evet ise buyurun devam edelim. 

Covid 19 virüsünün yaşamımıza dahil olması ile ismini sıklıkla duymaya başladığımız mast hücrelerimizden bahsederek başlayalım. Mast hücresi, bünyesinde histamin barındırır ve alerji, anafilaksi (alerjik şok), bağışıklık sistemleri üzerinde önemli role sahiptir. Yazımızın konusu olan ve bir önceki cümlede bahsi geçen histamin ise vücudumuzda bağışıklık sistemi, sindirim ve merkez sinir sisteminin çalışmasında rol oynayan bir kimyasal maddedir. 

Bahar nezleleriniz, canımız arkadaşlarımız kedi-köpek tüyü alerjileriniz var ise bunlara çare niyetine antihistaminikler sizin için tanıdıktır. Şu andan itibaren histamin kelimesinin alerji ile ilişkili bir kimyasal olması şaşırtıcı olmayacaktır diye tahmin ediyorum. 

Histamin vücutta mast hücreleri içinde depolanır ve belli tetiklenmelere istinaden salgılanır. Yazı başlığında kopyasını çoktan vermiş olduğum üzere gıdalardan da histamin alırız. Bir nokta daha var ki bazı yiyecekler kendileri histamin barındırmasa bile vücutta histamin salınımını tetiklerler. 

Peki, bu histamine ne olur? Yediklerimizle çalışmaktan sorumlu Diamin Oksidaz (DAO) enzimi sayesinde histamin bedenlerimizde parçalanır. 

DAO enziminin görevindeki başarısı, 

  • Beslenme alışkanlarımızdan, beslenmedeki eksikliklerimizden 
  • Stres seviyemizden
  • Yılın hangi mevsiminde olduğumuzdan
  • Bağırsak sağlığımızdan
  • Genetiğimizden
  • Zaman zaman kadınlarda östrojen seviyelerinden
  • Yaşam alanımızın akarlar, polenler, ev tozu vb. tetikleyiciler barındırıp barındırmadığından
  • Sağlık geçmişimizde kullanılmak zorunda kalınmış, anti depresan, kortizon, ağrı kesici 

benzeri ilaçlardan etkilenebilir. 

Alerji ve günlük yaşamı etkileyen semptomlarla ilişkisi ve bedenlerimizin onu parçalamaya çalışıyor olması gibi bu noktaya kadarki bilgiler ona düşman olmamız gerektiğini düşündürmüş olabilir. 

Ancak histaminin,

  • Vücutta beyinle iletişim kurmak
  • Mide asidinin salınımının tetiklenmesi
  • Kan basıncını düşürmek
  • Kan damarlarını genişletmek gibi çok önemli görevleri vardır. 

Peki, hikaye nerede başlıyor? 

Çeşitli sebeplerden bedenimizdeki histamin seviyesi çok yükseldiğinde veya onu yeterince parçalayamadığımızda negatif etkilenmeye başlayabiliyoruz. En başta saydığımız popüler kültürde glüten ve süt ürünleri ile ilişkilendirilen semptomlarla benzerlik gösteren semptomların sebebi yükselen histamin seviyesi olabiliyor. 

Tespiti zor histamin intoleransı teşhisini yakın geçmişte almış ve teşhisi kadar sürecini yönetmenin çok da kolay olmadığı bu semptom için altını çizmek istediğim önemli konu derdimiz histaminin kendisi değil. İntolerans olarak adlandırılan durum onun ihtiyacımızdan fazla olması ile başa çıkmakta zorlanan bedenlerimizin verdiği tepkiler. 

Hepimizin bedeni biricik hepimizin fazlası kendimize özel olduğundan ve o fazla sınırına ulaşılmadığı zamanlarda yukarıda listelenmiş belirleyici kabul edilebilecek reaksiyonları sürekli göstermediğimizden diğer alerjilerden veya hassasiyetlerden farklıdır, bu da onu tanımayı ve yönetmeyi çok zorlaştırabilir.

Pandoranın kutusunda neler var?

  • Gıdaların histamin içerikleri
  • Histamin salınımını tetikleyip tetiklemedikleri
  • Paketli gıdalar & taze hazırlanmış olup olmamaları ilk sıralanacaklar arasında.

Koruyucu içerikleri uzun son kullanma tarihleri ile paketli gıdalar, aslında pek çok sağlıklı özelliğe sahip olmasına rağmen bekletilerek hazır edilip tüketilmesi sebebi ile yoğurt, kefir ve turşu histamin intoleransına sebebiyet verenler arasında olabiliyor. 

Yani böyle bir sorununuz varsa sizde benim gibi sağlıklı besleniyor, sağlıklı seçimler yapıyor olduğunuzu düşünürken arzu ettiğinizin tersine bir yolda ilerlemiş olabilirsiniz. Daha önce farklı beslenme biçimlerini denemiş yine de semptomlarınızda gelişme kaydedememiş olmanızın altında histamin intoleransı yatabilir. 

Bundan emin olmanın en doğru en sağlıklı ve tek yolu benim de yaptığım gibi konusunda uzman bir diyetisyen / doktor ile çalışmak olacaktır.

Diyetisyeniniz / doktorunuz size bu konuda yol haritası çıkarabilecek tek yetkin kişidir.

İzlenecek olası yol içeriğinde özünde sağlıklı olan gıdaların da kısıtlanmak zorunda olduğu katı bir diyet olan düşük histamin diyetini uzmanınızın sizin için uygun gördüğü sürece uygulamanız gerekebilir. Katı bir diyet olması ve belki öncesinde yüksek histamin seviyesinden etkilenmiş olmanız nedeniyle bu diyet sırasında diyetisyeniniz /doktorunuz beslenmenize ek bazı gıda takviyeleri de önerebilir.

Histaminik veya histamin salınımını tetikleyen gıdalar diyetisyeniniz /doktorunuz rehberliğinde önce beslenmenizden belli bir süre çıkarılıp sonra yavaş yavaş yeniden eklenirken tolerans tepkilerini birlikte gözlüyor olmanız gerekebilir. Her ikinizin ortak çabası ile diyetisyeniniz / doktorunuz dengeli ve ihtiyaçlarınıza uygun uzun vadeli bir beslenme planı oluşturmakta size rehberlik edebilecektir.

En genel haliyle içeriğinde histamin olan, histamin salınımını arttıran veya onu parçalamaktan sorumlu DAO enziminin etkisinin önüne bloke koyanlara bazı örnekler merak edenleriniz için aşağıdaki gibidir.

  • Domates, avokado 
  • Yer fıstığı dahil bakliyat ve baklagiller
  • Ceviz
  • Muz, çilek, ananas, narenciye ve kivi
  • Kabuklu deniz ürünleri
  • Kakao ve çikolata
  • Kafein
  • Alkol
  • Sirke

Ne mutlu ki içeriğinde kuersetin, D vitamini, kurkimin barındıran bazı besinler de vücutta histamin oluşumunu engelleyerek doğal antihistaminikler gibi davranıyorlar. Ayrıca yine içeriğinde B vitaminleri ve bakır, çinko ve manganez gibi mineraller olan gıdalar da DAO enziminin aktivitesini destekliyorlar. İçeriğinde bunlardan zengin yiyecekleri beslenmemize dahil etmek faydalı olabilir. 

Genel bir araştırma neticesinde karşınıza çıkabilecek olan doğal antihistaminikmiş gibi davranan gıdalardan ilk bazı örnekler; 

  • Soğan
  • Elma 
  • Yaban mersini
  • Kekik 
  • Taze zencefil ve zerdeçal 

Histamin intoleransınız var ya da yok ama varsa daha faydasını daha yüksek oranda hissedebileceğiniz birkaç yaşam tarzı değişikliği önerisi ile toparlayalım isterim.

  • Öğün içeriklerinizi taze ve mevsim gıdalarından seçmek. 
  • Öğünleri taze pişirmek. Beklemesi illa gerekiyorsa buzdolabında bekletmek yerine dondurmayı seçmek. 
  • Doğal yöntemlerle yetiştirilmiş olmasını aramak. (Organik ürünler, çiftlik balığı yerine histamin oranı düşük mevsim deniz balıkları gibi…)
  • Yaşam alanlarında maruz kalınan alerjen seviyesini düşürecek önlemler almak. 
  • Besin günlüğü tutmak, farkındalıkla beslenmek.
  • Stres seviyesini düşürecek yoga, egzersiz, nefes çalışmaları, meditasyon benzeri yöntemlerden faydalanmak. 

Bu yazı sadece farkındalığa bir kapı açmak niyeti ile paylaşılmıştır. Hiçbir yönlendirmesi, tıbbi tavsiyesi, yasal bağlayıcılığı ve sorumluluğu olamaz.

Histamin intoleransınız olduğunu düşünüyor, beslenme düzeninizde değişiklik yapmaya niyet ediyorsanız sağlığınız için MUTLAKA bir diyetisyen / hekim desteği almalısınız. 

Eğer okuduklarınız ilginizi çektiyse SATVİK BESLENME yazımı okumaktan da keyif alabilirsiniz. 

Bu metin size ilham olduysa şayet stres yönetiminize yardımcı olabilirim. Yoga ve meditasyon uygulamalarımıza katılın. Bana Instagram‘dan ulaşabilirsiniz. 

İlginizi çekebilir: Satvik beslenme ve satvik yaşamın prensipleri nedir?

Birce Sinem Tezer: Merhaba, ben Birce. Yoga ile lise yıllarımda tanıştım. 200 saatlik temel eğitimimi 2014 yılında aldım. İçlerinde Godfrey Devereux gibi pek çok kıymetli eğitmenlerin olduğu farklı yoga stillerine ve meditasyon pratiğine dair 500 saate ulaşan derinleşme yolculuğum halen devam ediyor. Yoga & meditasyon derslerim ve bireysel pratiklerimde yoga pozlarında verilen tepkilerin günlük yaşamdakinin aynısı olduğu, aynı yollar his ve düşüncelerden geçildiği felsefesini benimsiyorum. Mat pratiğinin günlük yaşama yansımalarını araştırmak öncelikli davetim. bircesin@gmail.com mail adresi ve @birceileyoga instagram hesabı ile sorunuz veya paylaşımınız varsa bana ulaşabilirsiniz..

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale