X

Dürtüsel harcama: Nedir ve nasıl engel olabiliriz?

Görene kadar para harcamayı asla düşünmediğiniz ama gördükten sonra bir saniye bile düşünmeden almanızı haykıran o dürtü… Fotoğraflarda güzel görünüyor diye tadını bile beğenmediğiniz halde aldığınız o kokteyl, can sıkıntısından gezindiğiniz çarşıda hoşunuza gidip aldığınız ıvır zıvırlar, dolabınızdaki tek bir kıyafete uymamasına rağmen çok güzel olan ve indirime girmiş o ayakkabı…

Dürtülerimizi harekete geçiren şeyler kişiden kişiye değişse de sonuç hep aynı; gereksiz para harcamak. Neyse ki dürtüsel alışverişi kontrol altında tutmak ve giderlerinizi yönetmek mümkün.

Dürtüsel harcama nedir?

Cambridge Sözlüğü dürtüsel harcamayı “planlı olmadan satın almayı düşünmediğiniz bir şeyi, onu gördüğünüzde aniden istemeniz nedeniyle satın alma eylemi” olarak tanımlar.

Evde deterjan bittiği için markete gidersiniz, bu planlı ve ihtiyaca dayalı bir alışveriştir. Deterjan almak için gittiğiniz marketten abur cubur, kahve köpürtücü ve süslü bir anahtarlık alarak çıkarsınız. İşte bu da dürtüsel bir harcamaya örnektir. Gerçekten ihtiyacınız olup olmadığını düşünmeden, belki bir iki sefer kullanıp kenara koyacağınız ve hatta size faydasından çok zararı olan şeyler için bin bir güçlükle kazandığınız paranızı harcadınız, tebrikler!

Bir-iki gereksiz eşya kredi kartınızı patlatmayabilir belki, “amaaan nelere ne paralar harcıyoruz, şuncacık şeyden ne olacak” diye düşündürebilir fakat o şuncacık şeyler sürekli hale gelip de alışkanlığa dönüştü mü, kenara koysanız birikim yapabileceğiniz miktarlarda parayı ziyan etmiş olursunuz.

Neden dürtüsel harcama yaparız?

New York merkezli bir finansal terapist ve koç olan Carrie Rattle, dürtüsel harcamaya insanın içindeki duyguları tetikleyecek bir dış uyaranın sebep olduğunu vurguluyor. Hayran olduğunuz bir ünlünün sürdüğü krem size, o kremi alırsanız onun gibi güzel olacağınızı düşündürür. Bütün arkadaşlarınız X kişinin konserine gidiyordur ve siz, o kişinin şarkılarını sevmemenize rağmen bilet alırsınız; çünkü sosyal çevrede kabul görmek istersiniz. “Patron çıldırdı” indirimleri ve kampanyaları, o an almak istemeseniz bile, bir daha bu fırsatı yakalayamayacağınızı hissettirir ve sizi acele etmeye teşvik eder.

Dış uyaranların sizi etkilemesine engel olamıyorsanız, daha da kötüsü, etkilediğinin farkında bile olmadan sürekli ihtiyaç dışı alışveriş yapıyorsanız, dürtüsel harcama sizde alışkanlık haline gelmiş olabilir. Bu noktada artık bir dış uyaran tarafından tetiklenmenize bile gerek yoktur; sırf can sıkıntısından bile alışveriş yapabilirsiniz.

Dürtüsel alışveriş alışkanlığı edinenler şunları yapma eğiliminde olurlar:

  • Borçluyken bile harcamaya devam edebilirler.
  • Harcama alışkanlıkları sosyal ilişkilerine zarar verebilir.
  • Çalışmaları gerekirken alışveriş yapıp kariyerlerini riske atabilirler.
  • Evleri tıka basa eşya ile doludur.
  • Satın aldıkları çoğu şeyi kullanmazlar.
  • Harcamaları konusunda yalan söyleyebilirler.

Dürtüsel harcamaya engel olmanın 5 yolu

1. Alışveriş listesine sadık kalın

Bir alışveriş listesi sadece deterjan almayı hatırlamanıza yardımcı olmaz. Aynı zamanda daha bilinçli ve daha az dürtüsel olmanıza da yardımcı olabilir. Listenizdeki her şeyi alarak ihtiyacınız olan bir şeyi unutmazsınız, listenin dışına çıkmayarak da ihtiyacınız olmayan bir şeye para saçmazsınız.

Listeye sadık kalmak, gömlek almak için bir mağazaya girdiğinizde gömlek reyonuna gidip başka hiçbir reyonu gezmeden çıkmanızı teşvik eder. Böylece rafların arasında gezinip sırf indirimli diye ihtiyacınız olmayan kravat ve aksesuarları alamazsınız.

2. Görme ve alma arasına zaman koyun

Rattle, “istek ve eylem arasında bir mola vermenizi” öneriyor. Bu benim de çok kullandığım bir taktiktir. İhtiyaç dışı bir şey gördüm ve aşırı beğendim, diyelim. Fotoğrafını çeker ve eve dönerim. Benzer bir ürünü daha uygun fiyata bulabilir miyim diye araştırırım. Aldıktan sonra ne kadar sık kullanabileceğimi, ne kadar işime yarayacağını düşünürüm. Bir hafta sonra, hala aklım o şeyde ise ve hala almak istiyorsam, o zaman gidip alırım. Fakat genellikle o şey her ne ise, bir hafta içinde çoktan unutmuş olurum. Aylar sonra telefonun hafızasını temizlemek için galeriye girene kadar da o fotoğrafını çektiğim şey aklıma bile gelmez.

3. Çevrimiçi alışverişin rahatlığını ortadan kaldırın

Modern teknoloji her alanda hayatımızı kolaylaştırıyor, satın alma da dahil. Bu kolaylığın önüne geçmek, görme ve alma arasında harcayacağınız zamanı arttırdığı için dürtülerinizin gücünü azaltacaktır. Kart bilgilerinizi kaydetmeyip her alışverişte bilgileri en baştan girmek, alışveriş uygulamalarının bildirimlerini kapatmak hatta mümkünse direkt uygulamayı kaldırmak, işe yarar çözümlerdir.

4. Neden alışveriş yaptığınızı düşünün

Ne zaman ve neden aşırı alışveriş yapma eğiliminde olduğunuzu düşünün. Takip ettiğiniz influencer’lardan etkileniyorsanız, takipten çıkın. Canınız sıkıldığında gezmek için alışveriş merkezine gidiyorsanız ve gezinirken gördüklerinizi alma eğilimindeyseniz, gezmek için başka bir yer aramaya başlayın. Belki de sosyal çevreniz sizi sürekli bir şeyler almaya itiyordur, çevrenizdeki insanları bir gözden geçirmeniz gerekiyordur. Ne de olsa, en çok vakit geçirdiğimiz insanların ortalamasıyız.

İhtiyaç dışı alışveriş yapmanızın altında yatan asıl sebep psikolojik de olabilir. Bu durumda profesyonel yardım almayı düşünebilirsiniz. Sebep her ne olursa olsun çözümü var. Çözüme giden ilk adım ise asıl sorunun farkında olmak.

5. Duygusal harcamayı ücretsiz bir aktiviteyle değiştirin

Diyelim ki dördüncü adımda neden dürtüsel alışveriş yaptığınızı düşündünüz ve sadece üzgünken gereksiz şeyler aldığınızı fark ettiniz. Bu durumda yapmanız gereken, size mutluluk veren şeyleri düşünüp listelemek ve alışveriş yerine koyabileceğiniz, para harcamanızı gerektirmeyen bir aktivite koymaktır. Örneğin, üzgün olduğunuzda alışveriş merkezine gitmek yerine, bir arkadaşınızla konuşmayı ya da ağaçların arasında yürümeyi tercih edebilirsiniz ya da sizi ne mutlu ediyorsa.

Ben kimim?

Ben bir birikim ve güvence danışmanıyım. İşim, insanların tasarruf ederek birikim yapmalarını ve bu birikimleri sayesinde gelecekte yaşayacakları maddi sıkıntılara karşı kendilerini güvence altına almalarını sağlamak. Birikim, yatırım, emeklilik planlaması, finansal güvence ve başka pek çok sorunuz için bana ulaşabilirsiniz. Sorularınızı yanıtlamaktan ve elimden geliyorsa yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım.

Kaynaklar:

İlginizi çekebilir: Boş zamanlarınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız: Edinmeniz gereken 5 hobi

Çağla Lotinac Akman: AgeSA'da birikim ve güvence danışmanı ve çevre aktivisti. Hafta içi 9-5 danışanlarına finansal danışmanlık vererek insanları daha varlıklı hale getirmek, hafta sonu da deniz kenarında sabah koşusu yapıp koşarken kumlardaki çöpleri toplayıp ayrıştırmak en büyük hobileri arasında. Uplifers'ta 2018'den beri çevre kirliliği, sıfır atık, gezegen dostu yaşam, koşu, kişisel finans ve bütçeleme konularında yazılar hazırlamakta, gezegenimiz için farkındalık yaratmayı ve finansal okur yazarlığı arttırmayı hedeflemektedir. Kendisine ulaşmak ve ücretsiz finansal danışmanlık almak için: (0530)-767-24-64.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale