X

Dünyayı nasıl algıladığınızı biliyor musunuz?

Hepimiz dünyayı duyularımızla algılıyoruz ama her birimiz verileri farklı yöntemlerle seçiyoruz, yani kimimiz görerek, kimimiz dokunarak, kimimiz duyarak. Bu da aynı olayın herkeste farklı etkiler bıraktığını, farklı şekilde algılandığını ifade ediyor. Bu farklılık öğrenme, düşünme, karar verme tarzlarımızı da etkiliyor.

Her insan farklı bir duyusuyla dünyayla iletişime geçer

Önce konunun temeli olan NLP’den kısaca bahsetmek isterim; NLP yani Neuro Linguistic Programming “Sinirsel Dil Programlama Yöntemi” yaşamımızda üzerinde düşünmeden, otomatik olarak gerçekleştirmiş olduğumuz algılama, düşünme ve davranış süreçlerini, bilinçli hale getirme ve geliştirmede etkin olarak kullanılan bir yöntem olarak tanımlanıyor.

NLP’nin 1970’li yılların başında henüz bir öğrenci olan Richard Bandler ile dil bilim profesörü John Grinder’in çalışmaları ile ortaya çıktığı, birçok bilim adamının çalışmaları referans alınarak bu yöntemin temellerinin oluşturulduğu biliniyor. NLP’nin altyapısını, insanların çevrelerini nasıl algılayıp ne şekilde tepki gösterdikleri, nasıl iletişim kurdukları ve davranış kalıpları üzerinde yapılan araştırmalar oluşturuyor.

NLP insanları temsil sistemlerine göre 3 ana gruba ayırıyor. Görsel, işitsel ve dokunsal… Tatsal ve kokusal grupları da var, ancak ağırlıklı olarak insanlarda bu 3 temsil sistemi bulunuyor.

Görseller; zihinlerinde hep görüntülerle yaşarlar, düşünürken, bir şeyler hatırlamaya çalışırken, konuşurken bakışları hep yukarıya doğrudur. Vizyon sahibi olurlar, zihinlerindeki görüntüyü karşılayan seçimler yaparlar. Göz teması kurmaktan hoşlanır, yüz yüze görüşmeleri tercih ederler. Konuşmaları genellikle hızlı ve tempoludur. Görselliğe çok önem verirler, düzenlidirler, hem çevresinin düzenli olmasına, hem de giyimine çok özen gösterirler. Ayrıca görsel hafızaları da çok iyidir. Yazmayı, çizmeyi, hayal kurmayı severler. Konuşmalarında görmekle ilgili ifadeler çok kullanırlar “ben öyle görmüyorum”, “gözümde tütüyor” vb.

İşitseller; dünyayı seslerle, sözlerle algılarlar. Aynı zamanda iç sesleri de güçlüdür. Düşünürken, konuşurken gözleri genellikle kulak hizasında sağa veya sola doğru bakar. Detaycı ve planlıdırlar. Telefonda iletişim kurmaktan hoşlanırlar, konuşmaları her zaman oldukça akıcı ve ifadeleri açıktır. Duyduğu şeyleri unutmazlar, iyi dinleyicidirler. İşitseller için müzik vazgeçilmezdir, ortamın sesini çok önemserler. Konuşmalarında duymaya yönelik ifadeler kullanırlar “sesini özlüyorum”, “cıvıl cıvıl”, “kulak kesilmek” vb.

Dokunsallar; için duyguları, hisleri çok önemlidir, dünyayı böyle algılarlar. Düşünürken, karar verirken hislerini ön planda tutarlar. Konuşurken, düşünürken bakışları genellikle aşağıya doğrudur. Yavaş karar alırlar, şu anda ne hissettikleri önemli olduğundan kararlarına buna göre yön verirler. Çok yavaş konuşurlar, iletişimde fiziksel temasa önem verirler. Görseller hızlı konuştuğundan onlarla iletişim kurmakta zorlanabilirler. Rahat kıyafetler ve konfor onlar için çok önemlidir. Konuşmalarındaki ifadeler hep hissetmeye dönüktür “Her şeyin iyi olacağını hissediyorum”, “Kendimi baskı altında hissediyorum”, “İşler çok yoğun” vb.

Dokunsal temsil sistemine sahip olan insanlar fiziksel temasa önem verirler

Temsil sistemlerinin genel özelliklerini özet olarak verdim çünkü ana temsil sistemleri ve diğer alt sistemlerle ilgili birçok kitap ve yazı bulabilirsiniz. Önemli olan kendinize ve çevrenizdekilere bu açıdan bakmaya başlamanız ve iletişim kalitenizi artıracak bu araçtan faydalanmanız…

Şimdi de bu bilgileri nerelerde kullanabileceğinize bakalım:

1. Ağırlıklı temsil sisteminizin dışındaki sistemleri de geliştirebilirsiniz.

Mesela işitsel temsil sisteminiz zayıfsa, çevrenizden iyi bir dinleyici olmadığınıza dair şikayetler alıyor olabilirsiniz. Bugünden itibaren iyi bir dinleyici olmak konusunda kendinizi geliştirmeye başlamaya ne dersiniz? Bu değişim çevrenizdeki kişileri daha doğru algılamanızı böylece ilişkilerinizi güçlendirmenizi sağlayabilir!

2. Çevrenizdeki kişilerle sahip olduğunuz temsil sistemini paylaşarak size uygun iletişim şekliyle yaklaşmalarını sağlayabilirsiniz.

Görsel olduğunuzu farz edelim, ama sevgiliniz size sadece sevgi sözcükleri söylemekten hoşlanıyor… Küçük bir sürpriz veya hediyeyle sevgisini görmeyi tercih edeceğinizi bilmesi harika olmaz mıydı! Ya da dokunsal iseniz sadece sarılmasına ihtiyacınız olduğunu…

3. Ekiplerinizin daha etkin olmasını sağlayabilirsiniz.

Yöneticiyseniz ekibinizdeki üyelerin temsil sistemlerine uygun iletişim yöntemlerini seçmek, iş sonuçlarınızdaki performansınızı olumlu etkileyebilir. Siz görsel temsil sistemine sahipseniz ve grafik, tablo ve slaytlarla ekibinize bir şeyleri anlatıyor ve çoğunlukla görsellere uygun ifadeleri kullanıyorsanız, işitsel veya dokunsal temsil sistemine sahip olan üyelerden daha az verim elde ediyor olabilirsiniz. Ekibinizi tanımak ve onlara uygun iletişim yöntemleri yaratmaya ne dersiniz?

4. Eğitimlerden daha verimli sonuçlar elde edebilirsiniz.

Şirketinizde verilecek eğitimlerde eğitim araçlarının ve eğitim dilinin her temsil sistemine uygun şekilde hazırlanmasını sağlayarak katılımcıların daha başarılı sonuçlar elde etmesine etki edebilirsiniz.

5. Çocuklarınızın tüm temsil sistemlerinin gelişmesini sağlayabilirsiniz.

Günümüzde çocukları genellikle görsel yönden geliştirecek etkenler oluyor, özellikle işitsel temsil sisteminin gelişimiyle ilgili çabalar oldukça az ve okul döneminin etkin olması bakımından bu yönlerinin gelişmesi de oldukça önemli. Temsil sistemlerini ve geliştirilebileceğini artık biliyorsunuz, çocuklarınız 0-6 yaş aralığındayken hem evdeki aktivitelerini hem de okul öncesi eğitim sürecini tüm temsil sistemlerini geliştirecek bir yaklaşıma göre planlayabilirsiniz.

Hangi temsil sistemi veya sistemlerine sahip olduğunuzu öğrenmek için buradan örnek testi uygulayabilirsiniz.

Eliz Esra Şimşek: Proje, Yönetim Danışmanı ve Profesyonel Koç // Lisans eğitimi Çevre Mühendisliği üzerine olan Eliz, iş yaşamını sürdürürken İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde MBA lisansüstü derecesini aldı. Daha sonra Galatasaray Üniversitesi’nde Yönetim Bilişim Sistemleri programını tamamladı. Eliz koçluk kariyerine Sola Unitas Koçluk Akademisi’nden aldığı eğitimlerle adım attı. Değişim Koçluğu, Kariyer Koçluğu ve Takım Koçluğu ilgilendiği alanlar arasında. İnsanların yaşam kalitesini artıracak iç potansiyele sahip olduklarına inanıyor ve bu konuda destek vermekten çok keyif alıyor. Mottosu sağlıklı ve dengeli yaşam, pilates ve sabah yürüyüşleri vazgeçilmezleri arasında. Ayrıca yazı yazmayı, bilgi ve tecrübelerin paylaşılmasını çok değerli buluyor. Yazılarını Uplifers ve Harvard Business Review’dan takip edebilirsiniz.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale