X

Dünyayı dolaşmaya gerek kalmadan kendimizi bulabilmenin 5 adımı

Hayatımızın bir döneminde her şeyi bırakıp, ardımıza bakmadan uzaklaşmayı istediğimiz olmuştur. İş değiştirme ya da işi bırakma, bizi boğan ilişkilerimizden uzaklaşma isteği boğulur gibi hissetmemize yol açmış olabilir; ya da sadece konfor alanımızın dışına çıktığımızda neler olacağını merak etmiş olabiliriz. Bu hayali kuranların büyük çoğunluğu bunu gerek maddi sebeplerle, gerekse de bakmakla yükümlü olduğu bir aile bireyi olması gibi manevi sebeplerle gerçekleştiremez. Ancak, karşınıza böyle bir fırsat çıktıysa ve siz bu hayalin peşinden koştuysanız tebrikleri kabul edebilirsiniz: Bir maceraya atılmak için gereken kararlılık ve azmi gösterdiniz, bravo!

Televizyon haberciliği yapan Nicole Krasavage bu insanlardan biri. Ülkenin diğer tarafında, daha önce hiç görmediği ve yaşamadığı bir kente gitmek için yola çıkan Krasavage bu macerada öğrendiklerini anlatıp adaptasyon için ipuçları verirken, bir yandan da insanın kendini bulması için dünyayı dolaşmasının hiç de gerekli olmadığını anlatıyor.

Kravasage’ın anlattıklarını ve çok farklı bir mekan ve kültür içinde yaşamayı planlayan insanlar için izole edilmişlik hissi ile başa çıkmayı sağlayan motivasyonları siz Uplifers okurları için derledim.

Kilit sözcükler: Anlayış, öngörü ve emek 

Nicole Krasavage’ın öyküsünden yola çıkmak gerekirse; öncelikle yaşamayı planlandığımız yere alışmak için kendimize zaman tanımamız gerektiğinden bahsedebiliriz. Doğru karar verip vermediğimizi düşünerek panikleyebileceğimizi daha yola çıkmadan bilirsek, içinde bulunacağımız çalkantılı duygu durumları için kendimizi daha rahat hazırlayabiliriz. Böyle bir durumda, bu değişikliğin uzun vadede bize kişisel ve/veya profesyonel olarak neler katacağını hatırlamakta fayda var.

Gerek başka bir şehirde ya da ülkede, gerekse de yaşadığımız yerde farklı bir benlik ve bakış açısı yakalamak için birkaç ipucu vermek gerekirse;

1. İlgi duyduğunuz şeylere zaman ayırın

Her zaman çok iyi pasta yapan biri olmayı ya da bir enstrüman çalmayı öğrenmek mi istediniz? Bunları yapmak için hayatınızın tümden değişmesini beklemenize gerek yok. Aslında, hayatı değiştirmek bunları yapmakla, çaba harcamak ve emek vermekle mümkün oluyor.

Yer değiştirecekseniz, hem yaşadığınız yeni yere alışmak ve yalnızlık hissini azaltmak, hem de motivasyonu artırmak için yapabileceğiniz, ilginizi çeken bir aktiviteye zaman ayırmak çok faydalı olacaktır. Farklı bir ülkeye gidiyorsanız dil öğrenebilir; ya da uzun süredir boşladığınız sporlara devam edebilirsiniz.

2. Kendinizi konfor alanınızın dışına çıkmaya zorlayın

Kişisel gelişimin belki de en büyük parçası, birbirimize destek sağlayacağımız yeni ortamlar ve insanları tanımaktır. Aile, arkadaş, dost gibi hep yanınızda olduklarını bildiğiniz insanlarla paylaştıklarınızı bir kenara koyup, bu kişilerin size sağladığı rahatlıktan bir nebze sıyrılarak farklı denizlere yelken açmak, bu konuda olabildiğince açık fikirli olmak gerekir.

Gerek farklı bir şehirde, gerekse de bulunduğunuz yerde, konfor alanınızın dışında olduğunuzu hissettiğiniz yerlere gitmek, yeni insanlarla, yeni ilgi alanlarıyla haşır neşir olmak manevi gelişiminiz için çok faydalıdır. Zaman geçtikçe, bu yeni ilgi alanlarından ve kişilerden hangilerini ne derece hayatınızda tutmaya devam edeceğinize karar verebilirsiniz. Bu sürecin sonunda, birkaç yenilik ve birkaç yeni kişiyi mutlaka kazanmış olacaksınız.

3. Dört gözle bekleyeceğiniz planlar yapın

Gideceğiniz yerle ilgili planlarınızı zaten yaptıysanız, “hazır gitmişken” gezeceğiniz yerler varsa ne mutlu size; işin büyük bölümü bitmiş demektir. Eğer yoksa ve kendinizi bu konuda çaresiz hissediyorsanız, bundan kurtulmak için sevdiğiniz şeylerden yardım alabilirsiniz. Krasavage, şehir değiştirdiğinde yaptığı ilk işin, önündeki ilk aile ziyaretini planlamak olduğunu söylüyor. Yeni yer değiştirmiş birinin bunu yapması biraz korkakça gelebilir; ancak bunu bir kaçış değil, bir ödüllendirme olarak görmek gerekir.

Sizi ne mutlu edecekse o konuda iple çekeceğiniz bir plan yapın. O gün geldiğinde kendinizi son derece motive olmuş hissedeceksiniz.

4. Sessizliğin keyfine varın

Başarılı insanların hafta sonu alışkanlıklarından bahsederken, Mark Zuckerberg’in kız kardeşi Randi Zuckerberg’in (konumu itibariyle biraz ironik olan) “Anı kaçırmanın da tadını çıkarın” deyişinden bahsetmiştik. Her an her yerde, sürekli birileriyle iletişim halinde olmak zorunda hissetmek, belki de bize artık boğucu gelen bu hayatın bir cilvesidir ve öncelikle bundan kurtulmak gerekir.

Kafa dinlemek size iyi gelebilir. Sessizlikte huzur bulmaya ve düşüncelerinizi toparlayacak fırsat edinmeye düşündüğünüzden daha kısa sürede alışabilir ve hatta sevebilirsiniz bile. Sosyal olarak çok garip kaçmayacağı durumlarda kendi kendine konuşmanın da epey faydalı olabileceğini söylemekte yarar var.

5. Kendinize karşı anlayışlı olun

Fiziksel ya da ruhsal yolculuğun ilk adımlarından biri, kendinize karşı anlayışlı olmaktır. Siz kendinizi desteklemezseniz, başka kimse bunu sizin yerinize yapmayabilir. Ufacık, bencil bir pencere açıp kendinize odaklanın ve kendinize sorun: Ne istiyorsunuz? Ne amaçlıyorsunuz? Sizi neler mutlu ya da mutsuz ediyor?

Alışmak her zaman kolay olmayabilir. Özellikle de farklı bir şehir ya da kültüre adapte olmak herkesin eşit sürede başarabileceği bir şey değil. Eğer uzun süreliğine yer değiştirecekseniz ve bu ilk uzaklaşmanız olacaksa, kendi başınıza vakit geçirmeye alışmak için kısa ve yalnız bir tatile çıkabilirsiniz. Daha önce alışkın olmadığınız durumlarla başa çıkmak için bir uzmana danışabilirsiniz. Hayatınıza kattığınız yeni insanlardan, aşina oldukları konularla ilgili destek alabilirsiniz. Tüm bunları yaparken, sizin yerinizde olan herkesin aynı yoldan geçebileceğini ve benzer tepkiler verebileceğini düşünmek sizi sakinleştirecektir.

 

Şule Kulein: Lisede “yapabildiği için” sayısal bölümü seçti ve Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ne girdi. Üniversitede katıldığı Mühendislik Kulübü’nün dergisi StepS’e aşık olduğunda, içine sözelci kaçmış bir sayısalcı olduğunu fark etti. Yazım kuralları konusunda etrafındakileri itinayla delirten Şule, 2 yıl boyunca StepS’in editörlüğünü yaptı, üniversitede ve sonrasında okul ve şirket dergileri ile çeşitli bloglara yazılar yazdı. Seyahat etmeyi, okumayı, öğrenmeyi seviyor. Basılı materyalin hastası, fakat çevrimiçi de fena durmuyor. Şule kendini bildi bileli yazıyordu; artık bir de Uplifers’ta yazıyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale