X

Dünyayı değiştirmek ister misiniz?

Koştum koşalı hem kendim söyleniyor, hem de herkesi söylenirken buluyorum; “Arkadaş, koşarken hep yabancılar mı tezahürat yapacak yani, hiç mi bizden kimse yok şu koca şehirde, niye destek olmuyorlar, niye gücümüze güç katmıyorlar, niye de niye…” Geçtiğimiz Pazar günü anladım ki aslında biz hep istiyormuşuz da karşımızdakine pek bir şey verme taraftarı, bir talep oluşturma heveslisi değilmişiz. Aslında pek de istemiyormuşuz desteklenmeyi, ilgi görmeyi.

37. İstanbul Maratonu 15 Kasım Pazar günü koşuldu.
TOG gençleri için koşan yazarımız Kıvanç, 15 km boyunca, tekerlekli sandalyedeki TOFD temsilcileri ile birlikteydi.

İstanbul Maratonu’nda 15 km tekerlekli sandalye ittikten sonra, maraton koşan arkadaşlarımıza destek vermek amacıyla Eminönü’nden, Sarayburnu’na doğru yürüdük ve maratonun son 3 km’sinde, gelenlere bol bol şakşak yapıp, enerji olsun diye kuruyemiş verdik, kısacık sohbetleri de unutmadık; hal hatır sorduk. Ne dediğimizi anlamamalarına rağmen turistlerin neredeyse %80’i, aynı dili konuştuğumuz kişilerin ise çok çok daha azı yaptıklarımıza tepki verdi ve lütfen de olsa surat asmaktan vazgeçmedi. “Madem mutsuz oluyorsun, neden koşuyorsun” diye geçti aklımdan sürekli.

Sizin de aklınızdan “İyi de 39 km’dir koşuyor o kişi, ne tip bir mutluluk işareti bekliyordun acaba?” demek geçebilir. Ben de derim ki “Her an, her yerde koşuyor mu herkes?” Metrodaki, yoldaki asık suratlara ne demeli peki? Ben sadece tezahürat yapmaya gelmiş, koşuyla ilgilenmeyen biri olsaydım eğer bir daha hiç bulaşmazdım bu işlerle. Orada kendimi paralayıp tezahürat yapacağım ama karşılık alamayacağım, hem de neredeyse hiç kimseden…

Buraya kadar pek karamsar gelmiş olabilirim ama bunları da söylemesem olmazdı. İstasyonda araç beklerken ‘Hangi vagona binsem daha az asık surat görürüm’ diye düşünmediğim gün yok gibi. Tuvalette temizlikçiye, yolda çöpçüye “Kolay gelsin.” dediğimde şaşırmamalarını, birbirimizle iletişim kurmayı başarmış olmamızı, ezberleri az da olsa bozmayı göze almayı diliyorum ama dileğim gerçekleşmiyor. Bir gün olacak elbet. Benim hala umudum var, gemileri hepten yakmış değilim.

Enerji kaynağı, sosyal sorumluluk sahibi TOG gençleri desteğinizi bekliyorlar.

Gençlik değiştirecek bizleri. Sorumluluk almayı bilen, sorunları gören, şikayet etmeden çözmek için işe girişen gençler değiştirecek, gençleştirecek bizleri. Bu nedenle İstanbul Maratonu’nda TOG gençleri için attım adımlarımı ve bağışlarınızı bekliyorum. Bağışlayacağınız her 120 TL ile bir genç, yıl boyunca sosyal sorumluluk eğitimi alacak ve çevresindeki sorunları çözmek için proje geliştirerek topluma faydalı olacak. Projesi cinsiyet ayrımcılığıyla, okur-yazar kadınların artırılmasıyla, engelli haklarıyla, yani çevrede sorun olarak görülen her ne var ise onunla alakalı olabilir.

Siz de İyilik Peşinde Koşanlar arasına katılabilirsiniz

Duyarlı bir gençlik, daha duyarlı ve mutlu bir toplum sayılmaz mı? “Gençken imkanım olsa neler neler yapardım” diyenlerimiz az mı? Gelin, hep birlikte imkan verelim gençlere ve hep birlikte izleyelim yapacaklarını.

Çünkü gençler dünyayı değiştiriyor!

İPK profilime tıklayarak, sayfama ulaşabilir ve kolayca bağış yapabilirsiniz.

Gençliğin gücüne inanıyorum ve destekliyorum. Yanımda mısınız, bizimle misiniz?

Bağış yapmak için önce buraya, sonra da Online Bağış Yap butonuna tıklamanız yeterli.

kivergu@gmail.com’dan bana ulaşabilir ve aklınıza takılan her şeyi sorabilirsiniz. Buralarda olacağım.

Kıvanç Ergun: Kıvanç Ergun bugün bisikletin tepesinde, yarın ormanda çamurun içinde… Harekete, iyilik peşinde koşmaya doyamıyor, başkalarına çılgınca gelen şeyleri yapmaktan inanılmaz keyif alıyor. İflah olmaz bir spor tutkunu olan Kıvanç, ‘yükseklerde’ yaşamanın, hayattan keyif almanın yolunu sporda bulmuş ve her gün yeni alanlara kayıp, kendini bilinmezlerde kaybetmekten hiç ama hiç çekinmiyor. Yaşını başını almış ama adrenalin söz konusu olunca kendini alamıyor, aktiviteye dalıyor. 2013 İstanbul Maratonu’nda ilk maratonunu (42 km), 2014'te Frig Vadileri'nde ilk Ultra Maraton’unu (60 km) koştu. Ulaşım aracı olarak bisikleti kullanıyor ve bisiklet kullananların sayısını kültürel gelişmeyle eşdeğer tutuyor. Yazdığı yazılarda sınırları nasıl zorladığından, deneyimlerinden bahsederken, bir yandan da hareket etmemek için yaratılan bahaneleri çürütmekten büyük keyif alıyor. Yardımseverlik koşusunun Türkiye'de tanınmasını sağlayan Adım Adım Yardımseverlik Platformu'nda Marka ve İletişim Koçluğu görevini yürütürken, aynı zamanda TOG'un AA içindeki STK Sorumlusu ve gönüllü koşucusu olarak da devam ediyor yaşamına... Fotoğraf konusunda fena değildir, takip etmek isterseniz: instagram/kiverg

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale