X

Dünyaya bir daha gelsen kim olmak istersin?

Eski defterleri açtım, geçmişte başıma gelenleri, başıma gelenler yüzünden seçtiğim diğer yolları düşündüm; korktuğum zamanları, cesur olduğum zamanları, çok sevdiğim ya da çok sevildiğim zamanları, doğduğum hayatı ve sürdürmeyi seçtiğimi…

Zor bir soru, dünyaya yeniden gelsem kim olmak isterdim bilmiyorum. Yaşadıklarımı çıkardığımda, korkularım kalmadığında, kimse tarafından sevilip, kimseyi sevmediğimde, hiçbir şey için deli gibi sevinmeyip ya da üzülmediğimde, yokluktan çıkıp gelmişim gibi bu hayata, hiçbir tabu, önyargı, yaşanmışlık olmadan kim olmak istiyorum bilmiyorum. Sanıyorum bu soruya tecrübeler olmadan yanıt verebilmek mümkün değil.

Sorgulamak istediğim zaten yaşananlar değil, deneyimler sonucu koyduğumuz bariyerler.
 Biraz geçmişe gidin, tabularınız neler? Bir danışanımla konuşurken bana annesinin ona kilolu olduğu için çirkin olduğunu defalarca tekrarladığını söyledi, hatta bu sebeple uygun bir eş adayı dahi bulamayacağını… Kilo problemi olan insanlara ilk saldırı genelde ailesinden geliyor. Bu aslında bir sözel şiddet uygulama örneği ve konuştuğum çoğu danışanım bunun normal olduğunu düşünüyor, çünkü aileleri onların iyiliğini düşünüyor.

“Aile bireylerinizin fiziksel durumu nasıl, kilo problemi var mı?” diye sorduğumda ise, kilolu olduklarını fakat artık onların yaşları geçtiği için bunun normal olduğunu paylaşıyorlar. Yani hem zaman hem de kilo bir bariyer olarak hayatınıza giriyor, sorgulama yetisi yüksek bir insan bu durumu etraflıca değerlendirebilir. Peki ya bu yetiden yoksunsa, en güvendiği insanlar olan anne ve babasının söylediklerini keskin bir şekilde doğru olarak kabul ediyorsa? Bu kişiye soruyorum, annen sana bunu söylememiş olsa, sende bu duygu gelişmemiş olsa, kilo problemin ile seveceğin erkek arasında bir ilişki kurar mıydın? Bahsettiğim engeller bu kadar dipten gelenler… Bunları fark etmek ve hayatından çıkarmak bir yolculuk. Ve bunu yaparken kim olmak istediğine yeniden ve istediğin zaman karar verebilirsin.

“Değişime inanmıyorum” diyenleri keskin buluyorum, bu düşünme sanatı ile çok ilişkili bir durum gibi. Bilim kurgu izlediğinde olayların içinde kendini kaybeden ve kendini bu yeni gerçekliğe bırakan kişi ile, bir adamın ışınlanıp ışınlamayacağını bilimsel olarak tartışan kişi arasında çok uç noktalara varabilecek farklar olabilir. Ben düşünülen her şeyin olabileceğine inandığım için, ışınlanmanın zaten mümkün olduğunu kabul edip hikaye içinde kaybolurum. Bu sebeple de hayal ettiğim her şeye evrilebilirim ya da değişebilirim. Bu benim düşüncem ve olabileceğine inandığım her şey bu hayatta oldu. Şüpheye düştüğüm, kendime inanmayı bıraktığım, başkalarının sözlerine takıldığım, tereddüt ettiğim her konuda ise ya tökezledim ya da maalesef olmadı ve en kötü senaryo gerçekleşti.

Tökezlediğim her anda iç sesim “Bu olmaz!” diye bağırıyordu ve ben onu susturamıyordum. O iç sesim, temizleyemediğim bir bariyerimi, düşünsel engelimi tekrar tekrar gerçekliğe dönüştürüyordu. Tıpkı kilolu olduğu için sevgilisi olamayan kız ya da erkek gibi, her zaman bunu gerçekleştirecek kişiyi bulup bunu defalarca yaşayıp, aynı problemi aynı çözümsüzlükle sonuçlandırıp, annesinin söylediği o duygusal engele körü körüne inanıp, yaşam kavgası haline getirmek gibi…
 Değişime önce sözlerde başlamak gerekiyor, “Değişemezsin” diyenleri de hayatından çıkarmak ya da keskin sınırlar koymak gerekebilir. Bariyerler yakın çevren de olabilir, iyi bir dinleyici olursan eminim farkına varırsın. Bazen de içinde bulunduğun yaşamın ta kendisi olabilir, çıkıp gitmen gerekebilir…

Burada sadece terk ettiğin yerin kavga ortamı olmadığından emin ol, kavga terk etmek ile olumsuz bir iş ya da çevreyi terk etmek aynı şey değil.
 Kilolu danışan ile annesi örneğine devam edersem eğer; danışanın, annesinin kendisine söylediği şeye inanmadığını net olarak ifade etmesi, kendini de inandırması gerekiyor. Genelde durum şöyle gelişiyor; kişi sözel şiddete uğradığını fark ediyor, canı daha çok yanıyor, bunu söyleyen kişiye aynı tonda cevap veriyor, iletişimini bitiriyor ya da hayatının bu hale gelmesinden dolayı onu suçluyor.
 Sağlıklı adımlar için kendini şöyle ifade edebilir ve bu konu ile ilgili istediği davranışı tanımlayabilir: “Sevgili anne! Sen bu bilgi ile eğitilmiş olabilirsin, kilolu olduğun için utandığın ya da kilo alırsan utanman gerektiğinin öğretildiği bir ailede büyümüş olabilirsin, fakat ben seninle bu konuda aynı fikirde değilim. Senden kilomla ilgili bir yargı duymak istemiyorum. Bu konu yüzünden ilişkimiz bozulsun istemiyorum.
”

Olmak istediğin kişi için ayağa kalkman, istemen, kendinle konuşman, her duygusal engeli, fiziksel bariyeri ortadan kaldırman gerekiyor.
 Burada başlıkta yer alan soruyu değiştiriyorum:
 Sen kendin için ne istiyorsun?

Kendim için kesinlikle şunları istiyorum:

  • Kendimi daha çok sevmek istiyorum,
  • Başkalarının beni kıran sözlerini dinlemek istemiyorum,
  • Söylenen her şeyi kişisel almak istemiyorum,
  • Önyargılarımı törpülemek istiyorum,
  • Sevildiğimi daha çok hissetmek istiyorum,
  • Katıla katıla gülebilen birisi olmak istiyorum, hani gülerken dolgusunu, küçük dilini gördüğünüz insan gibi, o ben olmak istiyorum,
  • Korkmadan “Seviyorum” demek istiyorum,
  • Korkmadan sevmek istiyorum,
  • İnsanları kolayca affedebilmek istiyorum
,
  • Daha çok hayır demek istiyorum,
  • Adım atmaktan korkmak istemiyorum,
  • Çocuklarla daha çok arkadaş olmak istiyorum,
  • Çocukluğumdan ödün vermemeyi istiyorum,
  • Belki daha az asık suratlı olmayı istiyorum,
  • “Herkesi anlayamıyorum ve bence bu normal” diyebilmek istiyorum
.

Aynı ben, aynı ruhla ve fakat korkularım olmadan istiyorum. Yazdığım listede yer alan her şeyi yapıyorum.
 İçimden bazen bir “ama” yükseliyor ya da “Bu olmaz” diyen bir ses, ona “Sen bu işe karışma” diyorum. “Ben değişiyorum.”

Ya sen kendin için ne istiyorsun?

İlginizi çekebilir: Bir şeylerin tadını çıkarmak nedir: Savoring’e hayatınızda yer açın

Deniz Özalp: Merhaba, Ben Deniz Özalp. Berlin doğumluyum, ilk anadilim Almanca. Hayatıma Almanya'da başladım, daha sonra Adana'ya dönüş ve eğitim hayatına devam ettiğim Adana Koleji ve takibinde İstanbul Bilgi Üniversitesi ve biraz sonra ekleyeceğim eğitimlerimle bir çok disiplini çalıştığım bir iş hayatım var. Bilgi Üniversitesinde iki anadal çalıştım: İşletme ve Reklamcılık. İkisinden de derece ile mezun oldum. Mezuniyetimi takiben staj için Londra'ya gittim ve iki yıla yakın bir çalışma hayatım oldum. İlk iş hayatıma Londra'da başladım. Madison Avenue olmasa da, ajans girişi burada yaptım; mükemmelliyetçi çalışma ortamının ve her yazılanın bir sözleşme olabileceğini, dili doğru kullanmayı İngiliz Kültürü ile öğrendim. İstanbul'a dönüşüm ile sırasıyla 3 global ajansta çalıştım. Bu çalışmalarım sürerken spor hayatım ve yazın hayatım devam ediyordu. Yamaç paraşütü, dağcılık, rüzgar sörfü, tırmanış, cycling, pilates, fitness gibi bir çok spor alanında eğitim aldım ve eğitmenlik yaptım. Sağlık Ajansı iş tecrübemle beraber Wellness alanına hem kurumsal hem de bireysel olarak giriş yapmaya ve bu alanda kendimi geliştirmeye başladım. Son yaklaşık dört yıldır Wellness alanında çalışmalarımı sürdürüyorum ve öğrenmeye devam ediyorum. Integrative Nutrition, 'Sağlık Koçu' sertifikamı, Leiden Üniversitesinden 'Mindfulness' eğitimimi, Stanford Üniversitesinden 'Food and Health' eğitimimi, Yale Universitesinden 'The Science of Welbeing' dersini, Team ICG'den 'Indoor Cycling Trainer' sertifikasını, Michael King Pilates'ten sırasıyla 'Mat Stage 1 Trainer', 'Mat Stage 2 Trainer', 'Reformer Pilates Trainer' sertifkalarını ve 'Master Group Class Workshop' katılım sertifikasını aldım.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale