X

Dünyanızı değiştirmek istiyorsanız işe zihninizden başlayın

“Zihninizi değiştirdiğinizde dünyanız değişir.” -Dr. Gabor Mate

Bizler çoğu zaman henüz gerçekleşmemiş olaylar için geleceğe odaklanıyoruz veya geçmişte yaşanmış olayları çözmek için geçmişe saplanıyoruz. Mindfulness bunun yerine, anda yargısızca, nazik bir kabul ile kalmamızı öneriyor. “Anda kalmak” dendiğinde akla ilk gelen genel yargı ise; geçmişi yok saymak, geleceği umursamamak oluyor. Halbuki geçmiş tecrübelerimiz ve gelecek hayallerimiz bizi biz yapan kilometre taşlarımızdır. Burada ayrımına varmamız gereken konu, geçmişe ve geleceğe saplanıp kalarak şu anı potansiyelinin altında yaşamamayı hedeflemektir.

Peki bunu nasıl yaparız? Meditasyon gibi teknikleri şimdilik bir kenara bırakıp ezberlenmiş alışkanlıklarımızı ve yerleşik tutumlarımızı tekrar ele alarak işe başlayabiliriz. Zihnimizin uçuştuğunu fark etmemiz en önemli adım. Birini dinlerken söyleyeceklerimizi planlıyor, bir iş yaparken hayallere dalıyoruz ve işin aslı bizler bu anları kaçırdığımızı fark etmeden yaşayıp gidiyoruz. Öncelikle bu şekilde zihnimizin uçuştuğu anları daha fazla gözlemlemeye başlamalıyız. Bir sonraki adım ise “yine dikkatim dağıldı, hep bunu yapıyorum” gibi yargılara gömülmek yerine, bunun doğal olduğunu kabullenip, dikkati yargı ile değil nazikçe mevcut ana getirmek oluyor.

Alışkanlıklarımızı değiştirebilir miyiz?

Bizler bir yol ayrımına geldiğimizde ezberlenmiş alışkanlıklarımıza başvuruyoruz. Bugüne kadar o alışkanlıkları sıklıkla kullanmış olduğumuzdan dolayı, biz henüz ayrımına varmadan onlar ihtiyaç duyduğumuzda elimizin altında beliriveriyorlar.  Alışkanlıklarımızla bir nevi tavuk-yumurta ilişkisi yaşıyoruz. Peki hayatımızı vaktinde edindiğimiz bu alışkanlıklar üzerinden yaşamaya mahkum muyuz?

Yakın zamana kadar beynimizin ergenliğe kadar geliştiği, alışkanlıklarımızın, tutumumuzun, tepkilerimizin bu döneme kadar oturduğu zannedilirken, nöroplastisite ile bilim dünyası beynimizin yaşam boyu değişip gelişebileceğini söylüyor. İşin özünde hangi davranışı, alışkanlığı, bakış açısını geliştireceğimiz bizim sıklıkla ne yaptığımıza, nasıl düşündüğümüze bağlı.

Basitçe sistemi incelersek; duygu, konuşma, tat alma gibi farklı fonksiyonlar beynin farklı bölgelerinde yürütülüyor ve bu bölgeler arasında bağlantılar bulunuyor. Biz bu bağlantıları kaslarımıza benzetebiliriz. Hangi kasımızın daha güçlü olmasını istiyorsak, onu daha sık kullanmamız gerekiyor. Kullanmayı, çalıştırmayı ihmal ettiğimiz kasımız ise zamanla gevşeyip güçsüzleşiyor.

Bu bilgiden yola çıkarak anda kalma pratiklerini ne kadar çok yaparsak, bu tutum o kadar bizim için özümsenen bir alışkanlık haline gelmeye başlar. Kendimizi yargılamak veya kendimize karşı şefkatli davranmak gibi, ani öfke veya soğukkanlılık gibi geliştirdiğimiz her duygu, doğamızın bir parçası olup, herhangi bir durumda ilk başvurduğumuz yol olur. Bizler şu ana kadar oturmuş bir tutumumuzu değiştirmişsek, örneğin sinirlendiğimizde ilk tepkimiz olan bağırmayı bir kenara bırakıp önce derin bir nefes almaya başlamışsak veya kötü bir alışkanlığımızı terk etmişsek, ilk elden nöroplastisiteyi tecrübe etmişizdir.

İşin aslı mükemmel olmak mümkün değildir, ama dönüşüm yaşam boyu mümkündür.

İlginizi çekebilir: Mindfulness’la tanışın: Islandığınızı fark etmeden mi banyo yapıyorsunuz?

Gamze Nokay: 2009 yılında işletme bölümünü bitirdikten sonra farklı kültürlerden beslenmek için 2 yıllığına Londra’ya gitti. Londra’da Kurumsal İletişim eğitimini tamamlandıktan sonra Türkiye’ye dönerek profesyonel iş hayatına kurumsal bir şirkette başladı. Çalışma hayatı ve gündelik yaşamın da etkileri ile hepimiz gibi; esneklik, öz şefkat, farkındalık gibi alanlarda gelişime ihtiyaç duydu (ya da ihtiyaç duyduğunu fark etti). Bu doğrultuda yoga, meditasyon, midnfulness gibi araçlardan beslenmenin yanı sıra MBSR ve Self-Compassion gibi eğitimler ile bu konularda derinleşmeye başladı. LÖSEV ve TEGV’de gönüllü olarak başlattığı STK çalışmalarına; Good4Trust.Org’da 2019 yılından itibaren gönüllü iletişim koordinatörü olarak devam ediyor. Kurumsal hayattaki yolculuğunun yanı sıra; farkındalık ve gönüllülük çalışmaları ile ruhunu beslemeye devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale