dummy

Dünyanızı değiştirmek istiyorsanız işe zihninizden başlayın

Dünyanızı değiştirmek istiyorsanız işe zihninizden başlayın

“Zihninizi değiştirdiğinizde dünyanız değişir.” -Dr. Gabor Mate

dummydummy

Bizler çoğu zaman henüz gerçekleşmemiş olaylar için geleceğe odaklanıyoruz veya geçmişte yaşanmış olayları çözmek için geçmişe saplanıyoruz. Mindfulness bunun yerine, anda yargısızca, nazik bir kabul ile kalmamızı öneriyor. “Anda kalmak” dendiğinde akla ilk gelen genel yargı ise; geçmişi yok saymak, geleceği umursamamak oluyor. Halbuki geçmiş tecrübelerimiz ve gelecek hayallerimiz bizi biz yapan kilometre taşlarımızdır. Burada ayrımına varmamız gereken konu, geçmişe ve geleceğe saplanıp kalarak şu anı potansiyelinin altında yaşamamayı hedeflemektir.

Peki bunu nasıl yaparız? Meditasyon gibi teknikleri şimdilik bir kenara bırakıp ezberlenmiş alışkanlıklarımızı ve yerleşik tutumlarımızı tekrar ele alarak işe başlayabiliriz. Zihnimizin uçuştuğunu fark etmemiz en önemli adım. Birini dinlerken söyleyeceklerimizi planlıyor, bir iş yaparken hayallere dalıyoruz ve işin aslı bizler bu anları kaçırdığımızı fark etmeden yaşayıp gidiyoruz. Öncelikle bu şekilde zihnimizin uçuştuğu anları daha fazla gözlemlemeye başlamalıyız. Bir sonraki adım ise “yine dikkatim dağıldı, hep bunu yapıyorum” gibi yargılara gömülmek yerine, bunun doğal olduğunu kabullenip, dikkati yargı ile değil nazikçe mevcut ana getirmek oluyor.

Alışkanlıklarımızı değiştirebilir miyiz?

Bizler bir yol ayrımına geldiğimizde ezberlenmiş alışkanlıklarımıza başvuruyoruz. Bugüne kadar o alışkanlıkları sıklıkla kullanmış olduğumuzdan dolayı, biz henüz ayrımına varmadan onlar ihtiyaç duyduğumuzda elimizin altında beliriveriyorlar.  Alışkanlıklarımızla bir nevi tavuk-yumurta ilişkisi yaşıyoruz. Peki hayatımızı vaktinde edindiğimiz bu alışkanlıklar üzerinden yaşamaya mahkum muyuz?

Yakın zamana kadar beynimizin ergenliğe kadar geliştiği, alışkanlıklarımızın, tutumumuzun, tepkilerimizin bu döneme kadar oturduğu zannedilirken, nöroplastisite ile bilim dünyası beynimizin yaşam boyu değişip gelişebileceğini söylüyor. İşin özünde hangi davranışı, alışkanlığı, bakış açısını geliştireceğimiz bizim sıklıkla ne yaptığımıza, nasıl düşündüğümüze bağlı.

Basitçe sistemi incelersek; duygu, konuşma, tat alma gibi farklı fonksiyonlar beynin farklı bölgelerinde yürütülüyor ve bu bölgeler arasında bağlantılar bulunuyor. Biz bu bağlantıları kaslarımıza benzetebiliriz. Hangi kasımızın daha güçlü olmasını istiyorsak, onu daha sık kullanmamız gerekiyor. Kullanmayı, çalıştırmayı ihmal ettiğimiz kasımız ise zamanla gevşeyip güçsüzleşiyor.

Bu bilgiden yola çıkarak anda kalma pratiklerini ne kadar çok yaparsak, bu tutum o kadar bizim için özümsenen bir alışkanlık haline gelmeye başlar. Kendimizi yargılamak veya kendimize karşı şefkatli davranmak gibi, ani öfke veya soğukkanlılık gibi geliştirdiğimiz her duygu, doğamızın bir parçası olup, herhangi bir durumda ilk başvurduğumuz yol olur. Bizler şu ana kadar oturmuş bir tutumumuzu değiştirmişsek, örneğin sinirlendiğimizde ilk tepkimiz olan bağırmayı bir kenara bırakıp önce derin bir nefes almaya başlamışsak veya kötü bir alışkanlığımızı terk etmişsek, ilk elden nöroplastisiteyi tecrübe etmişizdir.

İşin aslı mükemmel olmak mümkün değildir, ama dönüşüm yaşam boyu mümkündür.

İlginizi çekebilir: Mindfulness’la tanışın: Islandığınızı fark etmeden mi banyo yapıyorsunuz?

Gamze Nokay: 2009 yılında işletme bölümünü bitirdikten sonra farklı kültürlerden beslenmek için 2 yıllığına Londra’ya gitti. Londra’da Kurumsal İletişim eğitimini tamamlandıktan sonra Türkiye’ye dönerek profesyonel iş hayatına kurumsal bir şirkette başladı. Çalışma hayatı ve gündelik yaşamın da etkileri ile hepimiz gibi; esneklik, öz şefkat, farkındalık gibi alanlarda gelişime ihtiyaç duydu (ya da ihtiyaç duyduğunu fark etti). Bu doğrultuda yoga, meditasyon, midnfulness gibi araçlardan beslenmenin yanı sıra MBSR ve Self-Compassion gibi eğitimler ile bu konularda derinleşmeye başladı. LÖSEV ve TEGV’de gönüllü olarak başlattığı STK çalışmalarına; Good4Trust.Org’da 2019 yılından itibaren gönüllü iletişim koordinatörü olarak devam ediyor. Kurumsal hayattaki yolculuğunun yanı sıra; farkındalık ve gönüllülük çalışmaları ile ruhunu beslemeye devam ediyor.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp