Çok değil daha geçen seneye kadar İstanbul’daki iş-şehir hayatının içinde savrulurken, en büyük eğlencem Cuma günü eve girip Pazartesi sabah çıkmaktı. Bu süreçte yoga, kitap, müzik, arkadaş sohbetleri ve tabii ki belgeseller vazgeçilmezimdi. Güney Amerika’ya olan ilgim, saymakla bitmez belgesel izletti bana. Televizyon belgeselciliğinin duayeni David Attenborough’nun sesini sürekli duymak yıllar içinde onu evimin bir parçası yapmıştı.
İşte Galapagos da David sayesinde aklımda yer etti. Güney Amerika seyahatim sırasında Ekvator’daki aktif volkan Tungurahua’nın eteklerinde kamp yapmadan önce, arkadaşımla kendimizi ana karaya 1000 km uzaklıktaki Galapagos Adaları’na attık. Adalara tur gemileri ile veya bireysel olarak uçakla gitmek mümkün, biz de uçak ile Baltra Adası’ndaki Seymour Havalimanı’na inip, oradan ana yerleşim merkezi ve liman olan Santa Cruz Adası’na geçtik. Burayı ana kamp olarak kullanıp gezilerimizi organize ettik. Santa Cruz’un lojistik kolaylık haricinde kendine has güzellikleri de var. Örneğin dünyaca meşhur Tortuga Beach, ziyarete açık olan Charles Darwin Araştırma Merkezi ve dev kaplumbağalar için kurulmuş olan koruma parkları hep burada…
Galapagos Adaları’nın toplam yüzölçümünün %98’i milli park ve çok sıkı korunuyor. Geriye kalan %2’lik alana ise yerleşim ve tarım alanları sığıyor.
İşte Galapagos’u eşsiz yapan özellikleri
- Galapagos jeolojik olarak dünyanın en ilginç yerlerinden biri; adalar ana karadan koparak değil, volkanik aktivite ile deniz tabanından yükselerek oluşmuş ve oluşmaya devam ediyor. Düşünsenize ayak bastığınız her toprak parçası, dünyanın kalbinden fışkıran ateşin, okyanus suyu ile buluşup donması ile oluşmuş. Adalarda hala aktif volkanlar mevcut. Üstelik Galapagos, Güney Amerika’ya doğru jeolojik ölçekte inanılmaz hızlı bir yolculuk yapmakta: Yılda 5 cm!
- Akıllara hep Charles Darwin ve Beagle Ekspedisjonen (1835) ile gelen Galapagos, dünyada evrimci biyoloji çalışmalarının alameti farikası olarak biliniyor. Ana karadan 1000 km uzakta ve birbirinden kopuk 19 kadar adadan oluşan takım adalardaki gözlemleri sonucunda Darwin’in türlerin kökeni ve çeşitliliği üzerine vardığı sonuçlar, içinde yaşadığımız dünyanın anlaşılması bağlamında bir çığır açmıştı. Galapagos o günlerden beri bilim insanları ve belgeselciler tarafından hiç başıboş bırakılmadı. St.Cruz’daki Darwin Research Center, Galapagos ile ilgili her türlü bilimsel araştırma ve koruma çalışmasının kalbi ve ziyaretçiler için bol miktarda bilgi sunuyor.
- Daha önce hiç görmediğiniz hayvanlarla aranızda bir engel olmadan doğal ortamlarında vakit geçirebilirsiniz. Minik deniz aslanları sizinle yüzüp oynamak isteyecektir ama annelerine dikkat edin; eğer yavruları için bir tehlike olduğunuzu düşünürse kükremesinden anlarsınız. Penguenlerin sürü halinde yüzüp oynaması, Mavi Ayaklı Bubi’lerin yavrularını beslemesi, pelikanların balık pazarında sıranızı almaya çalışması, dünyanın en yaşlı kaplumbağalarının ağır ama sağlam adımları…
- UNESCO Dünya Mirası listesinde olan Galapagos, çevre bilinci en gelişmiş yerlerden birisi. Hem yerel yönetimler hem de adalar halkı sürdürülebilir bir yaşam biçimini benimsemişler- geri dönüşüm ve kaynak tasarrufu konusunda çok hassaslar. Ayrıca çevrelerindeki yabani yaşama çok saygılılar. Hayvanlara dokunmak, onları beslemek kesinlikle yasak. Onları rahatsız edici bir harekette anında adanın yerlileri sizi uyarıyor. Öyle ki adalarda sigara içmek bile yasak, sadece kafe ve restoranlarda içebilirsiniz.
- Adalar son derece bisiklet dostu ve bisiklet ile gezmek hem çok keyifli hem de güvenli.
- Yemekler bir harika, her türlü deniz ürününün en lezizi mevcut. Bu arada balıkçılık yerel yönetim tarafından çok sıkı kontrol ediliyor.
- Adalar arasındaki tekneler sizi okyanus dalgalarında uçuruyor, adeta lunaparktasınız. Tabii deniz tutmasına karşı ilaç almak bir de köpek balıklarını düşünmemek gerek.
- Galapagos, dalış ve şnorkel için dünyanın sayılı noktalarından. Ayrıca dalga sörfü de çok popüler.
- Dünyada sadece burada yaşayan deniz iguanaları, üzerinde güneşlendikleri volkanik kayalar gibi siyah-gri renkleriyle dalgaların arasından çıkan kayalarda güneşlenirken pek fark edilmiyorlar. Ama minik ejderha görünümleri ile siz plajda otururken yanınızdan ağır ağır adımlarla geçip size poz verebilir, hatta burunlarındaki tuzlu suyu size fışkırtabilirler.
- Okyanus dalgalarının dövdüğü bembeyaz tropik plajlarda, mangrove ve palmiyelerle bezeli sakin koylarda takılırken size pelikanlar, deniz aslanları, iguanalar ve balon balıkları eşlik edebilir… Lakin güneşe dikkat, ekvator çizgisinde olduğunuzu unutmayın.
Maceralarımı Instagram hesabımdan takip edebilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Magellan Boğazı’na ismini veren kaşif: Ferdinand Magellan’ı nasıl bilirdiniz?