Fark ediyorum da sanki yaşlandıkça kahkaha atmayı unutuyor muyuz, ne?! Ortalama 4 yaşındaki bir çocuk günde 300 kez gülerken, ortalama 40 yaşındaki bir kişi günde sadece 4 kez gülüyormuş! Belki de bunların toplumumuzda çoklukla söylenen “Çok gülme, çok ağlarsın!”, “Sesli gülme ilgi çekersin!” gibi inançlarla da ilgisi vardır. Geçtiğimiz günlerde motora bindiğimde üç çocuklu bir aile, bir taraftan martıları besliyor, bir taraftan o kadar büyük keyifle gülüyordu ki, kendimi bir anda onlara bakarken buldum. Sadece ben değil, bütün motor gözümüzü dikip onlara bakmaya başladık. Sonra düşünmeye başladım, kahkaha atmak yerine kavga etselerdi, büyük bir ihtimalle dönüp bakmayacaktım. Ne kadar kötü değil mi, ama eminim büyük şehirlerde yaşayanlarınız beni anlayacaktır.
Neyse ki bu aile bizim bakışlarımıza hiç aldırmadı ve gülmeye devam ettiler, sonra bizim de yüzlerimizde gülücükler belirdi. Motordaki çoğu kişi yerinden kalktı ve martıları telefonuyla çekmeye başladı, bir-iki kişi onlardan ekmek alıp onlar da martıları beslemeye başladı.
Sağlık sadece sebze suyu, egzersiz demek değil; rahatlamak, dinlenmek, yaratıcılık, gülmek de sağlığımız için eşit derecede önem taşıyor. “Kahkaha en iyi ilaçtır” sözünü duymuşsunuzdur, hatta bazılarınız biliyorsunuzdur, kahkaha terapisi diye bir terapi yöntemi dahi var. Kahkaha kan basıncını ve stres hormon seviyelerini düşürür, bağışıklığı artırır ve endorfin salgılar.
Kahkahanın yararları ve kahkaha terapisinin bütünsel iyileşme için yaygın olarak kullanılan bir yöntem haline geldiği artık evrensel olarak kabul ediliyor. Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü, kahkaha terapisini “ağrıyı ve stresi azaltmak ve kişinin iyi olma duygusunu geliştirmek için kullanılan bir terapi türü” olarak tanımlıyor ve “İnsanların kanser gibi ciddi bir hastalıkla başa çıkmalarına yardımcı olmak için de kullanılabilir,” diyor. Kahkaha terapisi, kahkaha egzersizleri, komedi filmleri, kitaplar, oyunlar ve bulmacaları içeriyor…
Ben de gülmenin, hayatımda bu kadar olumlu bir etkisi olduğunu hastalanana kadar fark etmemiştim, sonrasında gülmenin iyileşmeye nasıl katkısı olabildiğini tecrübe ettim. Şimdiye kadar yapılan çalışmalar da bunu destekler nitelikte. Ayrıca stresimiz de güldüğümüzde azalıyor. Kahkaha, kortizol, adrenalin, dopamin gibi stresle ilişkili hormonlarının seviyesini azaltır. Aynı zamanda endorfin gibi hormonların seviyesini de artırır. Kahkaha bağışıklığımızı artıran antikor üreten hücrelerin sayısını ve T hücrelerinin etkinliğini artırır. Kalp damar hastalıklarının daha az görülmesi, hafızanın iyi durumda olması gülme ile yakından ilişkilidir. Dolu dolu, göbeğimizi hoplata hoplata attığımız bir kahkahanın, egzersiz sırasında olduğu gibi kalp atış ve solunum hızının artmasına ve daha fazla oksijen tüketimine yol açabileceği ortaya çıktı.
O zaman bugün sizi ne güldürüyorsa, onu planınıza dahil etmenin zamanı geldi demektir. Güncel paylaşımlarım ve yeni günlük bilgiler için Instagram hesabıma bakabilirsiniz.
Referanslar:
1-Social Laughter Triggers Endogenous Opioid Release in Humans., Sandra Manninen, Lauri Tuominen, Robin Dunbar, Tomi Karjalainen, Jussi Hirvonen, Eveliina Arponen, Riitta Hari, Iiro P. Jääskeläinen, Mikko Sams, Lauri Nummenmaa, The Journal of Neuroscience, 2017
2-Humor and Laughter May Influence Health IV. Humor and Immune Function, Mary Payne Bennett and Cecile Lengacher, 2007
3-The effect of mirthful laughter on stress and natural killer cell activity, Bennett MP1, Zeller JM, Rosenberg L, McCann J, 2003
4- Mirthful laughter and blood pressure, Wıllıam F. Fry, Wıllıam M. Savın
İlginizi çekebilir: Arkadaşlarınıza bilimsel verilerle sarılın: Arkadaşlığın 10 olumlu etkisi