X

Dünyanın en önemli parfüm üretim noktalarından biri: Grasse

Fransızlar hoşlanmadıkları biri için “Onu koklamam bile” der.

Koku Fransız kültürünün çok önemli bir parçası. Kız çocukları ergenliğe adım attıkları anda annelerinden makyaj yapmayı değil, güzel kokmayı öğreniyor öyle düşünün… Parfüm sadece güzel kokmanın ipucu değil, parfüm kişiye dair bir mesaj vermenin, anı yaratmanın bir parçası onlara göre.

Grasse da sadece Fransa’nın değil, dünyanın en önemli parfüm üretim noktalarından biri. Güney Fransa’da Nice’in yakınında bir dağ köyü. Çok popüler, bilindik bir yer olmasa da Meryem Uzerli’nin oynadığı Gecenin Kraliçesi’ni izleyenlere fotoğraflar tanıdık gelebilir. Dizinin ilk bölümünde Meryem Uzerli parfüm işiyle uğraşıyordu ve bu bölümler Grasse’da çekilmişti.

Peki bu küçük kasaba nasıl oldu da bir parfüm üretim merkezi haline geldi?

Eskiden burası deri tabakhanelerinin merkeziymiş. Kaliteli deri üreticileri, derinin kötü kokmasına bir türlü çare bulamıyorlarmış. Bu da yepyeni bir kategorinin “parfüm”ün doğmasına vesile olmuş. Parfüm ilk başta deri eldivene uygulanmış ve İtalyan Medici ailesinden Catherine De Medici’ye parfümlü bir deri eldiven hediye edilmiş. Bu fikir saraya hızla yayılmış ve parfüm üreten dev şirketlerin temeli burada atılmış.

Biz bu kasabayı, daha önce tatilini Güney Fransa’da geçiren bir arkadaşımızın tavsiyesi üzerine keşfettik. Daracık sokakları, sarı binaları, sürprizli meydanlarıyla tipik bir turistik Güney Fransa kasabası görünümünde. Buraya zaman ayırmak birkaç günlük tatilinizin önceliği olmayabilir. Ama eğer yarım gününüzü ayırabilirseniz fikriniz tamamen değişecek.

Ulaşımın en kolay yolu tren dense de bence otobüsle ulaşmayı deneyin. Şehir tepede ve otobüs tepeye kadar çıkıyor. Trenle ise istasyona vardıktan sonra kısa da olsa yürümeniz gerekiyor. Özellikle yazın 50 faktörü sürüp yürürüm diyorsanız kendinizi Japon turistlerle kısa bir tura hazırlayın.

Otobüsle ulaşmayı tercih ederseniz, Nice’ten yaklaşık 1,5-2 saat süren bir otobüs yolculuğu yapacaksınız. Ama yol çok keyifli. Dev çiçek tarlalarının içinde nokta kadar görünen taş köy evleri göreceksiniz. Taş evler bizim olsun, siz tarlaları alın desek de tarlaların ayrı bir özelliği var. Cannes’a 20 kilometre uzakta, 300 metre yükseklikteki bölgenin doğası parfüm için gerekli çiçeklerin üretilmesine çok elverişli.

Bölgede pek çok çiçek yetişse de gül ve yasemin öncelikli. Yasemin Eylül, gül ise Mayıs ayında toplanıyor. Bir kilo gül yaprağı 350 çiçekten, bir kilo yasemin ise 8 bin çiçekten elde ediliyor. O tarlalar boşuna dev değil yani…

Bu arada Chanel’in no:5 isimli efsane parfümünün yasemin ve gülleri de geleneksel yöntemlerle Grasse’da üretiliyor. Mul ailesi 1987’den beri Chanel’in anlaşmalı üreticisi. Gül ve yaseminlerini sadece Chanel’e veriyorlar.

Grasse kökenli parfüm üretimcisi 3 dev işletme var; Galimard, Molinard ve Fragonard.

Bu yazıya konu olan ise Fragonard…

Eugène Fuchs, Birinci Dünya Savaşı’ndan hemen önce, parfüm ürünlerini Fransız Riviera’sına ziyarete gelen turistlere satmaya karar veren girişimcilerden biri. 1926’da dükkanını açıyor. Sonrasında Grasse’li ünlü ressam Jean Honoré Nicolas Fragonard’ın anısına Fragonard olarak isimlendirmeye karar veriyor.

Bugün Jean-François Costa’nın kızları Agnès ve Françoise şirketi yönetiyor. Grasse’ın yanısıra, Eze ve Paris’te de faaliyet gösteriyorlar.

Biz de Grasse ziyaretimizi Fragonard’ın parfüm müzesini gezmek üzerine oluşturduk.

Gelelim müzeye… Müzede eski yöntemlerle çiçekten esans çıkartma, parfüm ve sabun üretme araçları gibi işin teknik kısmını gözlemleyebiliyorsunuz. Ayrıca eldivenler, yıllanmış parfüm şişeleri, etiketler gibi işin daha estetik kısmına dair de fikriniz oluyor. 1-2 saatinizi müzeye ayırmanızda fayda var. Özellikle mağaza kısmında kokular konusunda kafanız oldukça karışacak. Satış görevlilerinden yardım istemekten çekinmeyin. Zevki konusunda emin olamadığınız yakınlarınıza küçük deneme parfüm kitlerinden de alabilirsiniz.

Müze dışında, yakınlardaki bir binada gerçekleşen Dior sergisini gezdik. Jador, Miss Dior gibi pek çok efsane parfümün yanı sıra Dior’un kadın giysi koleksiyonundan da örnekler var burada.

Müzeler dışında Grasse’ın küçük ara sokaklarında pek çok hediyelik eşya dükkanı, çikolata atölyesi, tasarım ürünler satan mağazalar ve küçük kafeler göreceksiniz. Açıkçası çok özel, oraya has mutlaka deneyin diyeceğim bir yiyecek ya da satın alınacak parfüm dışında bir hediyelik eşya yok. Bir kadeh roze şarapla kendinizi ödüllendirip, köy içinde küçük bir tur atıp, geri dönüş için otobüs duraklarına doğru yol alabilirsiniz.

Son olarak müze gezimizden öğrendiğimiz parfüm, eau de parfüm, eau de toilette gibi kavramlara dair birkaç açıklamayla hayatınızı kolaylaştıralım:

  • Neden kadınlar için eau de parfum üretilirken, erkekler için çoğunlukla eau de toilette üretiliyor?
    Çünkü erkeklerin üzerinde, deri yapısı sayesinde daha düşük konsantrasyonda olan eau de toilette’le bile kadınlardan daha uzun süre parfüm etkisini sürdürebiliyor.
  • Parfüm, eau de parfum, eau de toilette, eau de cologne’un farkları ne?
    Parfüm’de yüzde yüz parfüm oluyor ve bu yüzden çok daha pahalı ama 2 damla kullanmak yeterli. Eau de parfum’de parfüm oranı yüzde 25 seviyelerinde. Geri kalanı alkol ve su. Eau de toilette’de parfüm oranı yüzde 10-15 seviyelerine geriliyor. Geri kalan alkol ve su. Eau de cologne’da ise parfüm oranı yüzde 5 seviyelerinde
  • Fragonard parfümleri neden cam değil de alüminyum kutulardalar?
    Cam kutular her ne kadar daha lüks olsalar da parfüm güneşe maruz kaldığı için daha kısa sürede bayatlıyor. Kutu alüminyum olduğunda ise muhafaza süreleri 3-5 yıla kadar uzayabiliyor. Üstelik de daha ucuz bir malzeme.

 

İlginizi çekebilir: Villa Ephrussi Rothschild: “Bana ihtişamın resmini çizebilir misin Abidin?”

Didem Tekin: 1985 Hatay doğumluyum. Anadolu Üniversitesi Reklamcılık ve Halkla İlişkiler bölümünden mezunum. Türkiye’nin büyük global reklam ajanslarında yaklaşık 11 sene kadar müşteri ilişkileri departmanında farklı pozisyonlarda çalıştım. 2017 yılında, klasik anlamda reklamcılığı bırakmaya karar vererek, sene sonunda About Us isimli organizasyonu kurdum. Reklam geçmişimi kullanarak markalarla yetenekli insanları buluşturduğum ve iletişim çözümleri sunduğum bir iş yapıyorum. Yeme, içme ve seyahat kendimi bildim bileli en büyük tutkum. Seyahatlerimi planlarken, sıradan tavsiyeleri okuyup, farklı bir yolculuk yaratmaya çalışmayı hiçbir zaman sevmedim. Bu yüzden buradayım, gezdiğim yerlerin birilerine farklı bir bakış açısı sunmasını sağlamak istedim. Onlyforeaters isminde, yeme içmeye dair deneyimlerimi paylaştığım, mütevazı bir Instagram hesabım var. Yurt dışı seyahatlerimi planlarken “nereye gitsem?” yerine önce “ne yesem?”i düşünürüm. Bu yüzden daha çok yiyebilmek için spor yapıyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale