X

Dünyanın en büyük organik kongresi olan ”18. IFOAM Organik Kongresi” İstanbul’da

Özellikle şehir yaşamında yemek seçimini en hızlı ve pratik şekilde aradan çıkarmak isteyenler, doğal ve evde hazırladıkları yiyecekler yerine hazır gıdalara yöneliyorlar. Farkında olmadan rengi koyulaştırılmış, kıvamı arttırılmış, kimi zaman da gıda boyası katılmış onlarca ürün kullanıyoruz. Özellikle kış aylarında organik beslenebilmek neredeyse imkânsız. Yaşadığı yere yakın bir yerde tarım yapılmayan tüketiciler için organik gıdalara erişmek çok daha zor; çünkü ürünlerin aktarım sürecinde taze kalması için bir dizi işlemden geçmesi gerekiyor.

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, organik beslenme kültürünü yaymayı ve kişileri doğal ürünleri tüketme konusunda bilinçlendirmeyi amaçlayan bir kuruluş. Yakın zamanda bu derneğin katkılarıyla gerçekleşecek olan Dünya’nın en büyük organik kongresinin haberini sizlerle paylaşmak istiyoruz.

13-15 Ekim 2014’te İstanbul’da yapılacak olan Dünya Organik Kongresi’nin en önemli özelliklerinden biri, organik, sağlıklı ve doğa dostu gıda konusunda dünyaca ünlü konuşmacılara ev sahipliği yapacak olması.

Dünya Organik Kongresi kapsamında İstanbul’a gelecek olan 9 ana konuşmacı şöyle:

Yemi Akinbamijo, Afrika Tarım Araştırmaları Forumu’nun (FARA) Genel Müdürü. Nijeryalı olan Dr. Akinbamijo, 28 yıllık kariyeri boyunca Afrika ve Avrupa’da uluslararası tarım, gıda güvenliği ve kırsal kalkınma alanlarında çalıştı. Pek çok yayını var ve çeşitli uluslararası araştırma kurullarında görev aldı.

Will Allen, dönüşüm yaratan bir kent çiftçisi ve Growing Power (Büyüyen Güç) sivil toplum örgütünün kurucusu ve lideri. Mayıs 2010’da, Time dergisinin Dünyanın En Etkili 100 Kişisi listesinde yer aldı ve 2011’de Forbes dergisinde Dünyanın En Güçlü 7 Gıda Uzmanı’ndan biri olarak adlandırıldı. İyi Gıda Devrimi: Sağlıklı Gıda, İnsanlar ve Topluluklar Yetiştirmek adıyla yayınladığını otobiyografik bir kitabı var.

Elisabeth Atangana, aslen bir çiftçi. 2005’ten bu yana PROPAC’ın (Orta Afrika Çiftçi Örgütleri Bölgesel Platformu) Başkanlığını yürütüyor. 2012’de FAO’nun Kooperatifler Özel Elçisi olarak atandı. Sürdürülebilir kalkınma ile ilgili politika ve stratejilerde kırsaldaki kadınlar ve gençlerin durumunun da dikkate alınmasına öncelik veriyor.

Lyonpe Yeshey Dorji, Bhutan’ın demokratik olarak seçilmiş ikinci Tarım ve Orman Bakanı. ABD’de Missouri Üniversitesi, bitki sistematiği üzerine özelleşerek Biyoloji alanında yüksek lisans derecesi aldı ve 2008 yılında politikaya atılmadan önce Tarım Bakanlığı’nda araştırmacı ve planlama uzmanı olarak çalıştı. Bhutan, Gayri Safi Milli Mutluluk programının bir parçası olarak tüm tüm ülkede organik tarıma geçilmesine yönelik çalışmalarını sürdürüyor.

Christian Felber, çok satan bir yazar ve Viyana Ekonomi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi. Attac Austria’nın kurucularından biri ve “The Economy for the Common Good” (Kamu Yararı için Ekonomi) ve “Bank for the Common Good” (Kamu Yararı için Banka) hareketlerinin öncüsü.

Anna Lappe, ulusal düzeyde tanınan bir organik tarım ve adil gıda zinciri savunucusu, aynı zamanda çok satan bir yazar. Uluslararası bir araştırma ve popüler eğitim ağı olan “Küçük Gezegen Enstitüsü”nü (Small Planet Institute) kurdu. Şu anda sürdürülebilir gıda ve tarım hareketini eğitmek, esinlemek ve büyütmek amacıyla videolar, online film yarışmaları, etkinlikler ve eğitim kaynakları üreten Real Food Media Project’in de yöneticiliğini yapıyor.

Kathleen Merrigan, eski ABD Tarım Bakanlığı Müsteşarı. Görevi süresinde, yerel gıda sistemlerini desteklemek üzere, Çiftçini Tanı, Gıdanı Tanı (Know Your Farmer, Know Your Food) Girişimi’ni yarattı ve yürüttü. 2010’da Time Dergisi tarafından ‘dünyanın en etkili 100 insanı’ arasında sayıldı. Şu anda George Washington Üniversitesi’nin Sürdürülebilirlik Müdürlüğü’nü yürütüyor.

Raşit Pertev, IFAD (Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu) Sekreteri. KKTC eski Tarım ve Orman Bakanı, Cumhurbaşkanlığı eski müsteşarlarından. Cambridge Üniversitesi ve Londra Üniversitesi Ekonomi Fakülteleri’nden mezun oldu. Paris’te Dünya Çiftçiler Birliği’nde gelişmekte olan ülkelerden sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı olarak çalıştı. Türkiye’de de, tarımın yeniden yapılandırılması projelerinde görev aldı.

Pat Mooney, uluslararası bir sivil toplum örgütü olan ve yeni teknolojilerin dezavantajlı grupların yaşamları ve geçim kaynakları üzerindeki etkisine odaklanan ETC grubunun kurucularından biri ve yöneticisi. Uluslararası sivil toplumla çalışma konusunda yaklaşık yarım yüzyıllık bir deneyime sahip. Doğru Yaşam Ödülü (“Alternatif Nobel Ödülü”), Pearson Barış Ödülü ve elini taşın altına koyanlara verilen Zürafa Ödülü’nü aldı. Mooney, küresel yönetişim, kurumsal yoğunlaşma, fikri mülkiyet tekelleri konularında otorite olarak kabul ediliyor.

Kongreye kayıt olmak ve etkinlik hakkında detaylı bilgi almak için buraya tıklayarak  web sayfalarını ziyaret edebilirsiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale