X

Dünyadan beklediğimiz değişimin kendisi olmak: İlk adım kendimizi sevmek

Epey zamandır aklımda olduğu halde düzenli olarak yazmaya bir türlü cesaret edemedim. Ürettiğim bahanelerin başında zamansızlık gelse de asıl sebebim beğenilmemekten ödümün kopmasıydı. Başladığım yazıları yarıda bırakmalarım da bu halimin bir ürünü. Parasını baştan ödediğim yaratıcı yazarlık kursunu bile ortasında terk ediverdim. Kısaca başarısız olma ihtimalim olduğunu düşündüğüm konularla ilgili adım dahi atmıyorum. Varsayımlar ve yerinde saymalarla gidip gelirken asıl becerenin, başaramama riskini göze alarak bilinmezliğe doğru yürümek olduğu kanaatine vardım. Ve ellerim titreye titreye, tüm çıplaklığımla karşınızdayım!

Geçtiğimiz akşam Türkiye’nin ünlü sanatçılarından birinin konuk olduğu bir kitap söyleşisine katıldım. Sanatçı; “Halk, ünlülerden örnek olmasını bekler” tarzı bir söylemde bulundu. Ünlülerin güçlü durmaları, örnek işler çıkarmaları beklenirmiş. Bu da onlarda haklı olarak bir gerginlik yaratırmış. Ertesi sabah yatağımdan, böyle bir genellemeyi hazmedemeyerek uyandım. Yetersizlik korkularından, hırslarından ya da kıskançlıklarından bahseden ünlü sayısı artsa fena mı olurdu? “Hadi oramı çekiştirdim, buramdan filtre koydum da bedenimi tutturdum ama içimi bir türlü sevemedim” demesin mi birileri de? “Ben ünlü olsam”, “Ben köşe yazarı olsam” diyerek varsayım yapıyor, ünlü olmak nedir bilmeden oturduğum yerden söyleniyorum.

“Şeffaf bir iletişim kurmadığımız, maskelerimizi düşürüp gerçek kimliğimizi paylaşmadığımız, içimizdeki şeytanı kucaklamadığımız, nerelerde eksik olduğumuzu ve ne istediğimizi açıkça söylemediğimiz sürece… Aşk geçici bir his olmaya devam edecek.”

Niyetim; oku kendime çevirmek. Dünyadan beklediğim değişimin kendisi olmak. Hayatta zorlandığım, bazen kendimden soğutan ve hatta utandıran yanlarımı kaleme alma kararı aldım. Duygu ve düşüncelerimi sahiplenesim, paylaştıkça özgürleşesim, değişime cesareti olanlara ilham olasım, yalnız değilsiniz diye haykırasım var.

Ellerimle büyüttüğüm ve bugün çokça insan tarafından bilinen, “ismi bende kalsın” bir markanın annesiyim ben. Benim doğrumca yanlış yönetildiğine inandığım için sonradan davranış tonumla ilgili pişman olduğum, hırs dolu birtakım aksiyonlar aldım. Ben yönetimden ayrıldıktan sonra, ellerimle kurduğum markanın başarılı olmasını bile isteyemedim bir müddet. Sırf yokluğumda değerimi anlasınlar diye. Karanlık düşüncelerimin farkında olmak ve aksiyona dökmeden sakince içimdeki karanlığın dinmesini beklemek, beni yumuşak yapan tarafım olmalı. Dünyadaki her enerji zıttını da barındırıyor. Dolayısıyla hepimizin içinde ışık olduğu kadar karanlık da var. Eğer karanlık olmasaydı ışığı göremezdik. Işık olmasaydı karanlığı bilemezdik. Diyeceğim o ki; gelin ışık tutulmayı bekleyen karanlık taraflarımızı kucaklayalım.

İç sesimizi; sosyal çevremize uymak, olmamız gerektiğine inandığımız kişi olmak ve beklentileri karşılamak için susturuyoruz. Dilerim insanlığımızı, birliğimizi, benzeştiğimiz duygulara rağmen otantikliğimizi keşfedemeden toprakla kavuşmayız. Mutlu olmak bir şeylere, kendimizi sevmek birilerine, hayattaki başarımız işimize bağlanmamalı. Sevgi kendimizden başlamalı, mutluluk içimizden taşmalı, asıl başarı mutlu dakikalarımızla hesaplanmalı. Buradan paylaşacaklarımla, özünüzden var olmanıza ve düşüncelerinizden özgürleşmenize katkım olabilirse, ne mutlu bana. Aranıza, ailenize hoş geldim.

Sizi seven, Yasemin.

Yasemin Yapanar: Yasemin, Savannah College Of Art And Design - Güzel Sanatlar ve Fotoğrafçılık mezunu. Dört yıl boyunca Bernaylafem İletişim ve Marka Danışmanlığı’nda marka temsilciliği yaptı. Ajans tecrübesi sonrası, etkinlik ve marka yönetimi alanına “freelance” devam etti. Dünya dalış rekortmeni Şahika Ercümen, Pizza Emirgan/Gizli Kalsın gibi markalarla çalıştıktan sonra kendini, annesi olduğu Kolektif House’ta buldu. Kolektif’in kuruluşundan itibaren marka/kültür ve pazarlama departmanlarını yönetti. Tasarım, üyelik ve IK departmanlarına dokundu. Farklı alanlarda marka/kültür, pazarlama ve IK danışmanlığı vermeye devam ediyor. Yasemin’in en büyük ihtiyacı kırılganlıklarımızın konuşulması, gölgelerimizin dile gelmesi. Tüm gayesi gayreti; kendini olabildiğince samimi bir şekilde ortaya koyarak, hayatta aynı yerlerde zorlandığımızın ilhamı olmak. Bu hayalinin ilk ürünü; ‘Bilinçli Geyik’ isimli podcast’inde vücut buldu. Karşınızda kusurları, kırılganlıkları, korkularıyla olduğu ve deneyimlediği kadarıyla soyunuyor. Ve bi' tık tiye alıyor hallerini/hallerimizi. Zaman zaman kendini atıyor ortaya. Bazı bazı da konuk ağırlıyor. Bir diğer yandan Instagram’da kısa farkındalık video’ları çekiyor, orada burada makaleler yazıyor. ‘Kırılganlık Paylaşımları’ buluşmaları organize ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale