X

Dünya değişiyor: Yeni düzen günlük alışkanlıklarımızı nasıl değiştirecek, geleceği nasıl etkileyecek?

Kısa bir süre öncesine kadar günlük yaşantımız normal akışında ilerlerken, bir süredir tıpkı dünya gibi rutinlerimiz de değişmeye başladı. Vaktimizin çoğunu evlerimizde geçiriyor olmak öncelikle alışkanlıklarımızı yeniden gözden geçirmemize ve günlük hayatımızın büyük bir kısmını da online ortama taşımamıza neden oldu.

Şu anda bu değişimin kültürel, sosyal ve ekonomik etkilerini yaşayarak ve deneyimleyerek gördüğümüz bir dönemdeyiz. Peki tüm bu değişiklikler yakın ve uzak gelecekte yaşam tarzımızı nasıl etkileyecek?

Alışkanlıklar ve rutinler yeniden şekilleniyor.

1. Kişisel alan önem kazanacak

Son dönemde önem kazanan sosyal mesafelendirme kuralını salgından sonra da uygulayıp uygulamayacağımız bilinmez, ancak kişisel alana duyulan saygının artacağı kesin. Pek çok kültürde samimiyet göstergesi olarak görülen fiziksel yakınlığa bakışın değişmesi de söz konusu.

2. Selamlaşma şekil değiştirecek

Sosyal mesafelendirme kurallarının neredeyse norm halini aldığı bugünlerde, selamlaşma şekillerimiz de değişiyor. Yakın gelecekte el sıkışmak, sarılmak, öpüşmek gibi doğrudan temas gerektiren selamlaşma şekilleri ortadan kalkacak ve yerlerini mimik ve jestlerle selamlaşmaya bırakacak.

3. Mutfakta neler oluyor?

Bugünlerde pek çoğumuzun hayatında değişen ortak şeylerden birinin mutfağa girme sıklığımızın artması olduğunu söylemek yanlış olmaz. Alınan önlemlerle birlikte kafelerin kapanması ve dışarıdan sipariş verme alışkanlığının azalması, bu dönemden mutfakta daha başarılı kişiler olarak çıkmamızı sağlayacak gibi görünüyor.

4. Evde verimli aktiviteler zamanı

Bu dönemin sosyal hayatımız üzerindeki en büyük etkilerinden biri de konser, maç ve gösteri faaliyetlerinin durdurulması, spor ve masaj salonu gibi alanların kullanıma kapatılması oldu. Dolayısıyla hem fiziksel hem de ruhsal sağlığımız için gerekli olan bu aktiviteleri sürdürmemize destek olan uygulama ve web sitelerinin kullanımı da artmaya başladı. Yakın zamanda sanal spor salonları ve antrenörler, uzakta olsak da birlikte film izlememizi sağlayacak uygulamalar, online konser, sergi ve gösterilerin artacağını söylememiz mümkün.

Şimdilik tek yaşam alanımız olan evimizde de köklü değişiklikler oluyor.

1. Temizlik düzeni değişiyor

Salgının en belirgin etkilerin biri, şüphesiz, bizleri hijyen alışkanlıklarımızı yeniden gözden geçirmek zorunda bırakması oldu. Evde geçirdiğimiz zamanla birlikte temizliğin öneminin de arttığı bu salgınla birlikte pek çoğumuzun ev temizliği alışkanlıkları da çoktan değişmeye başladı. Artık kendimizi sık sık temizlik yaparken buluyor olabiliriz. Neyse ki pratik ve etkili temizlik için kullandığımız yardımcılar bu dönemde de ev işlerini kolaylaştıracak.

Temizlik modları farklı görevler için en iyi hale getirilen Dyson V11™ Absolute Elektrikli Süpürge, gücü ve çalışma süresini dengeleyerek ihtiyaç duyduğunuz her an yardımınıza yetişiyor. Dyson’ın en güçlü, akıllı elektrikli süpürgesi V11™, dijital V11 motoru ve  14 siklonu ile  polen ve bakteri gibi mikroskobik partiküllerin hazneye hapsedilmesi için 79.000 g’den daha fazla güç üretiyor. Üretilen bu güç farklı zeminlerdeki zararlı, en ince partikülleri yakalar ve tamamen kapalı HEPA filtrasyon sistemi sayesinde 0.3 mikrona kadar küçük bakteri ve alerjenler gibi ultra ince partiküllerin %99.97’sini hapsediyor. Katmanlı filtrasyon sistemi bu zararlı partiküllerin tekrar havaya sızmasını önleyerek odanın içerisine temiz hava yayıyor ve süpürme işleminden alacağınız verimi artırıyor.

2. Hava kalitesini iyileştirmek ön plana çıkıyor

Evde daha çok zaman geçirmeye başlamamızla birlikte önem kazanan şeylerden biri de soluduğumuz havanın kalitesi. Ne kadar sık temizlik yapıyor olursanız olun, evinizi sık sık havalandırıyor olmanız da önemli. Eğer hava soğuksa ya da hava kirliliğinin sorun olduğu büyük şehirlerden birinde yaşıyorsanız, evinizi havalandırırken içerideki havanın kalitesini de koruyacak bir fan edinebilirsiniz.

Dyson hava temizleyici fanlar, Dyson mühendisleri tarafından sizin ve ailenizin daha konforlu ve temiz bir hava solumanız için tasarlanmıştır. Ortalama bir evin havası, dışarıdaki havadan 5 kat daha fazla kirli olabilir. Dyson hava temizleyici fanlar, havada uçuşan bu 0.1 mikrona küçük zararlı partiküllerin %99.95’ini yakalar(1) ve içerisindeki 360° yalıtılmış aktif karbon filtre ve cam HEPA filtresine hapseder.

Dyson hava temizleyici fanlar, havada bulunan maddeleri izlemek için üç akıllı sensöre sahiptir. Dyson mühendisleri tarafından geliştirilmiş bir algoritma kullanarak, gerçek zamanlı iç hava kalitesi raporları sağlamak için verileri işler. Partikül sensörü sabit partikül madde konsantrasyonu analizi için lazer ölçümü kullanır. Gaz sensörü uçucu Organik Bileşikleri (UGB) ve NO2 gibi oksitleyici gazları tespit eder. Nem ve sıcaklık sensörü odadaki bağıl nem ve sıcaklık seviyelerini sürekli olarak izler. Air Multiplier™ teknolojisi, saniyede 290 litreden fazla mükemmel, güçlü hava akışı sağlayarak temizlenmiş havayı tüm odada dolaştırır. (2)

Konu ile ilgili araştırmalar yeterli olmadığından HEPA filtreleri ve hava temizleyiciler tek başına virüslerden korunmanıza yardımcı olacaktır demek mümkün değil. Ancak havayı temizleyip soluduğunuz havanın kalitesini artırarak virüslerin ve yabancı mikroorganizmaların yayılmasını engellemeniz mümkün.

Bu dönemde artan ev işleriyle başa çıkmanıza yardımcı olacak diğer pratik önerilerimizi keşfetmek için tıklayın.

 

(1)Gaz hapsetme testleri, JEM 1467’ye (asetik asit, asetaldehit, amonyak) ve GB/T18801’e (formaldehit, benzen) göre yapıldı. Gaz hapsetme oranları değişebilir. EN1822’ye göre test edildi – 0,1 mikron kadar küçük hava kaynaklı partiküller.

(2) Maksimum ayarlarda. 27m2’lik bir odada Dyson dahili test metodu TM-003711 ile test edilmiştir. ‘Zararlı’ / ‘Ultra ince’ kirletici maddeler, 0,1 mikron kadar küçük hava partikülleridir (EN1822’ye göre test edilmiştir).

 

Bu içerik Dyson katkılarıyla hazırlanmıştır.  

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale