X

Dress code, yani kıyafet kodu nedir: Hangi kod ne anlama geliyor?

Selam, ben Yasemin! Sakarya Üniversitesi İşletme mezunuyum. Bazı iş tecrübelerinin ardından yapmak istediğim yöne geçerek İstanbul moda akademisi stil ve imaj danışmanlığı eğitimine ek olarak kısa kurslar ve hala devam eden eğitimler almaktayım. Bunun yanı sıra kendi işimi kurdum ve freelance olarak çalışmaktayım. İnsanların hayatına dokunmak, yeni hikayelere dahil olmak, farklı karakterler tanımak, onların hayatında gelişen o değişimi görmek beni aşırı tatmin ediyor ve işimin en sevdiğim parçası. Sosyal medyanın renkli kısmında yer almak, üretmek ve anında o geri bildirimi almak işimin en sevdiğim yanı. 

Bugün sizlere giyim kodlarından bahsetmek istiyorum. Gelin, bu konuyu hep birlikte keşfedelim…

Dress code nedir?

Danışmanlık verdiğim birçok kişi ve sayfamda yer alan takipçilerimden en çok aldığım sorulardan bir tanesi olabilir giyim kodları. Farklı kültürlerde ve ülkelerde değişiklik gösteren bu kavram, merak edilen ve kafa karıştıran bir durum.

Kelime olarak kıyafet kodu, giyim kodu anlamlarına gelen dress code kavramı en temel düzeyde “bir ortam için uyulması gereken veya beklenen kıyafet türü” anlamına geliyor.

Kavramı daha iyi anlamamız için örnek verelim. Mesela diyelim ki size bir düğün davetiyesi geldi. Siz de bu düğün davetiyesini aldınız, açtınız, düğünün kime ait olduğunu, yeri ve zamanını öğrendiniz, ancak bir baktınız ki davetiyenin altında “giyim kodu (dress kodu); siyah takım elbise” yazıyor veya “smart casual” yazıyor. Kurumsal iş hayatında olan kişilerin en çok merak ettiği konulardan biri… İş yerinin bazı giyim kodları var ve bunlara uymak zorunlu, bu noktada kişiler terimleri anlasa da uygulamada sıkıntı yaşıyor. Danışanlarımla bunu çözsek de sizinle de paylaşarak bunu ortadan kaldırmaya çalışacağız.

Kendi kendinize “Acaba bu nedir? Ne anlama gelir?” diye sorabilirsiniz. Siz sormadan ben açıklayayım… Burada daveti gönderen kişinin size anlatmak istediği “benim düğünüme siyah takım elbiseyle gel” veya “smart casual giyim tarzı ile gel, bu giyim tarzından başka bir giyim tarzıyla gelme” ya da “benim ofisimde bu koda uygun giyin”dir.

Yani dress code veya bir diğer deyişle kıyafet kodu kavramları sizlere davet edildiğiniz veya gireceğiniz bir ortamda nasıl giyinmeniz gerektiğini belirten bir kavramdır. Bir kesim tarafından sıkıcı olarak algılansa da bir kesim bu detaylardan keyif alıyor. Gittiğiniz davette tarz olarak aşırı veya sönük kalmamanız adına size tek kelime ile verilen bir bilgi aslında. Ben de kısıtlamalardan hoşlanmayan taraf olsam da “Ne giyeceğim acaba?” derdinden kurtarmıyor değil aslında.

Bu uygulama bizim ülkemizde pek fazla kullanılmasa da batı ülkelerinde sıklıkla uygulanmaktadır. Kısaca “Dress code nedir?” sorusunun cevabı bu şekildedir. Peki dress code çeşitleri nelerdir?

1. Casual

Casual, kelime olarak gündelik, rahat gibi anlamlara geliyor. Ben “en rahat” ettiğimiz kıyafetler diyorum. Kıyafet kategorilerinde ve davetiyelerde sıklıkla kullanılan bu kelime, günlük stilinizden bahsetse de salaş ve özensiz olmanızı kast etmiyor. Konforlu ama derli toplu bir stil. Mesela bir jean-blazer ceket, elbise-kimono, uçuş uçuş eteklerden bahsedebiliriz. Fakat topuklu ayakkabılar yerine bu look’ların altına sandaletler, terlikler, sneaker’lar, düz deri botlar, babetler veya loafer’lar tercih etmeniz daha uygun olacaktır.

2. Business Casual

Genelde çoğu ofis çalışanının giydiği kıyafetler, Business Casual giyim tarzında resmi kıyafetlere göre, daha az resmidir ama yine de resmi bir izlenim vermeyi amaçlayan bir giyim tarzıdır. Bu sebepten de Business Casual giyim için yarı resmi bir giyim tarzı diyebiliriz.

Business Casual giyim tarzında pantolon olarak “kumaş pantolon, chino pantolonu” tercih edebilir, üst giyim olarak ise blazer ceket ve onun altına sade bir gömlek tercih edebilirsiniz. Erkekler yakalı gömlek (kravatsız olabilir), polo yaka tişört, V-yakalı triko, kanvas pantolon, loafer ayakkabı giyebilir. Kadınlar kısa ya da uzun kollu gömlek, kanvas pantolon/etek, babet ya da topuklu ayakkabı giyebilir.

3. Smart Casual

Smart Casual giyim tarzı, aynı Business Casual giyim gibi resmi giyimden uzak bir giyim tarzıdır ve üç aşağı beş yukarı bu giyim tarzı Business Casual giyim tarzına benzemektedir. Ancak Business Casual tarzından farklı olarak Smart Casual giyim tarzı, daha rahat kıyafetler kullanmanıza olanak sağlayan ve bu doğrultuda da daha rahat bir giyim tarzıdır. Dress code üzerinde “smart casual” yazıyorsa bu resmi olmadan, rahat giyinebileceğiniz anlamına gelir. Bu şekilde bir giyim kodunda resmi giyinilmez, ancak serbest de giyinilmez, yarı resmi sportif bir kombin oluşturulur.

Smart casual giyim tarzında denim, chino pantolonlar kullanabilir, üst giyim olarak da polo gömlek, polo yaka tişört ve onun üzerine blazer ceket tercih edebilirsiniz. Klasik ayakkabıları tercih edebileceğiniz gibi sneaker modelleri ve loafer ya da bağcıklı ayakkabı giyebilirsiniz.

4. Business

Erkeklerden beklenen takım elbise, kravat, uzun kollu, koyu renk çorap ve kösele ayakkabıdır. Kadınlarda ise, etek-ceketler, pantolon-ceketler, elbise-ceketler, alçak ya da yüksek topuklu ayakkabı.

Business giyim en düz ve en klasik giyim türüdür. Giyim kodu olarak “business” yazıyorsa bilin ki takım elbise giymeniz
isteniyordur.

5. Formal

Akşam davetlerine giyilen şık kıyafetlerdir. Fazla renkli, desenli, komplike parçalar tercih etmeyin. Ufak portföy çantalar, orta boy topuklu stilettolar, ufak fakat şık aksesuarlar bu kod için ihtiyacınız olan parçalardır. Bu giyim tarzında en güçlü ikon Kate Middleton’dır. Erkeklerde ise daha çok koyu renk takım elbise, kravat, koyu renk çorap ve kösele ayakkabı tercih ediliyor.

6. Black Tie

En özel davetlere giderken giyilen kıyafetlerdir. Erkekler smokin ya da siyah takım elbise, siyah kravat ya da papyon, kösele ayakkabı giyebilir. Kadınlar uzun gece elbiseleri ve topuklu ayakkabı giyebilir.

7. White Tie

Dozu bir tık daha artırdığımız bu koda en doğru örnek günümüz Oscar törenlerinde ünlülerin görünümleridir. Bu tür davetlerde şık takılar, şık maksi elbiseler, topuklu ayakkabılar olmazsa olmazdır. Bu noktada eğer çok göz alıcı bir elbise tercih edecekseniz ayakkabı, çanta ve takılarda sakin kalmanız elbisenizi ön plana çıkaracaktır. Fakat seçiminizi sade bir elbiseden yana yaptıysanız mücevherler, şık çantalarla desteklemek harika olacaktır. Bu davetlerde erkeklerin yine smokin giymesi gerektiğini atlamayalım.

Kısa elbiseler, pantolon ve takımlar bu giyim kodunda pek kabul görmüyor. Tam boy bir elbise ve topuklu ayakkabılarla katılmak en doğrusu. Saç ve makyajın özenli olması, şık takılarınızın ve elbisenizin tam size göre olması gerekiyor. Kusursuz görünmekten, bu davetleri fazla ciddiye almış olmaktan korkmayın, zaten yapılması gereken odur.

Yasemin Bülbül: Selam ben Yasemin! Sakarya Üniversitesi İşletme mezunuyum. Bazı iş tecrübelerinin ardından yapmak istediğim yöne geçerek İstanbul Moda Akademisi Stil ve İmaj Danışmanlığı eğitimine ek olarak kısa kurslar ve hala devam eden eğitimler almaktayım. Beraberinde kendi işimi kurdum ve freelance olarak çalışmaktayım. İnsanların hayatına dokunmak yeni hikayelere dahil olmak farklı karakterler tanımak, onların hayatında gelişen o değişimi görmek, işimin beni aşırı tatmin eden ve en sevdiğim parçası. Sosyal medyanın renkli kısmında yer almak, üretmek ve anında o geri bildirimi almak işimin en sevdiğim yanı.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale